2 Ağustos 2014 Cumartesi

bebek bulaşık deterjanı nedir ne işe yarar fırça nasıl seçilir normal deterjan ve fırçadan farkı nedir


Bebek bulaşık:

Bebek bulaşığı da ne diyecek olursanız biberonundan yalancı emziğine kadar geniş bir yelpazede kendine has bir yeri olduğunu söyleyebilirim. Sadece anne sütü alanlarda ne olur bilmiyorum. Benimki kısa sürede emmeyi bıraktı ve beslenmesi neredeyse tamamen mamaya dönünce hergün 6-7 tane biberonu (her bir biberon en az 4 parça),  emziği, mama kutusu (2 güne bir 300 gramlık 1 kutu biter) gibi sürüyle malzemesi yıkanmayı bekler halde tezgahta duruyordu. Korkmayın ihtiyaçlar basit.


Biberon fırçası:

Normalde şişe fırçası adıyla kullanılan fırçaların neredeyse aynısı. Sadece şişe fırçalarının uç kısmını iyi izole etmek gibi bir dert yoktur ancak biberonun dibini çizebileceği için pazardan veya zücaciyeciden alacağınız şişe fırçasının ucunu penseyle açıp orayı süngerin yarısı sıkışacak şekilde yeniden sıkıştırırsanız işinizi fevkalade görür. Pahalı markalar size tuhaf şekilli şeyleri yüksek fiyata verecektir. O fiyat karşılığında alacağınız tek fayda o fırçaların kıllarının ucu yuvarlatılmış olduğundan biberona daha az zarar verir. Ucuz markaların fırçası ile pazardan alınan fırçaların kıllarının uçları keskin olduğundan biberonun ömrünü %10 kadar azaltır. Özellikle 250 ml ve üzeri hacimde biberonlarda (dar ağızlıların tamamında) fırça ihtiyaç. Pahalı olanların dediğim gibi uçları daha yuvarlak ve tutma yerleri daha güzel, ucuz olanlarsa ucuz. Ömür farklılıklarını çok iyi bilmiyorum. Ben biraz hor kullandığım için bende çok fark etmedi. Karar sizin. ama en dayanıklısını bile 45 günden uzun kullanmayın. mikrop yuvası oluyorlar. Tavsiyem her ay değiştirin. ayrıca alacağınız ürünün uç kısmında sünger olmasına dikkat edin. yoksa çok zor köpürüyor.
asmalı ve dik duran olmak üzere 2 model var. asmalıların bir tarafı çengel şeklinde olur ve askınız varsa asarsınız. sık sık oradan düşer ve kirlenir. dik duranların tutma kısmı dik duracak şekilde yapılmıştır tezgahta uzak bir yere diklemesine koyarsınız ve süngeri bir yere değmeden kalır. ama o da bir şekilde düşer ve kirlenir. munckin diye bir markada vantuza rastladım. param yoktu alıp deneyemedim.   


Her yerde bulabileceğiniz şişe fırçası



Ancak ucu biberonun dip kısmını çizebilir



Biberon için yapılan fırçanın uç kısmı da süngerli olmalıdır.

markalara bakış:
avent: iyi hoş ama süngeri yok ve ağız kısmı sadece geniş ağızlı biberonlar için. başka biberonda kullanamıyorsunuz. hatta kendi de biraz büyük olduğundan 125lik biberonda kullanmak zor.
çiko: avente göre daha iyi ancak çikodan daha iyisini beklerdim. üstelik çok pahalı. 1 defa o para verilir ama her ay beni kastı.manivela gibi dizayn çok da bir anlam ifade etmiyor.
nuk: 1 modelini aldım ve memnun kaldım. sapı rahat tutuluyor ve boynu uzun. ancak süngeri biraz büyük.
wee: hemen tüm beklentilere uyan ama bir o kadar da çabuk dağılan bir ürün. mamaya dayalı beslenmede 1 ay falan gitmiyor. uç kısmında sünger yerine elyaf olmasının nedenini anlamadım. sanırım maliyeti düşürmek. sapı da kaygan ama bu paraya bu kadar.
bebe dor: sünger yok ve metal iskelet çok ince çok kolay eğiliyor. ben memnun kalmadım ve elimdekinin ömrü dolunca bir daha almadım.
munchkin: dizayn güzel, kavrama, kullanım güzel ancak nedense yurtdışında milletin öve öve bitiremediği bu markanın burdan aldığım ürünü kıl döküyor. sıhhi anlamda bir sakıncası yok.ama sinir etti. yine de 1 ay rahat dayanır. kılları da çabuk deforme olmuyor. (dökülmeden kalanlar) ayrıca bazı modelllerde sünger yok. olanı tercih edin. süngersizler ek gıda mamalarının temizliğinde daha iyi diye duydum ama aklıma yatmadı. onlar da hamsi tava değil sonuçta.
markasızlar: çok ucuzlar uç kısımlarındaki metal çok belirgin değilse alın. düz olanı alın. manivela şekillilerin bir avantajı yok. uzun boyunlu alırsanız sonra şişe de temizlersiniz. kısa buyunlular her şartta biberona yetecek uzunlukta.
pek çok markada biberon emziği için ayrı bir fırça daha var. sadece onunla emziği temizlemeye kalkarsanız sinir eder. önce büyüğü emziğin arkasından itin. sonra küçük fırçayla emziğin içini temizleyin. 1-2 tur içerde döndürmeniz yeter. fazla fırçalama emziği bozar. fayda etmez.


Bulaşık süngeri:

Filipinlerin pasifiğe bakan kıyılarındaki marina çukurunun 3000-3500 metre derinliğinde yaşayan özel bir sünger kullanmanız faydalı olur. Desem de inanmayın. Size böyle şeyler satmaya çalışacaklarıdır. Markasını duyduğunuz klasik bulaşık süngeri işinizi rahatça görür. Çok ucuz banyo süngeri de görür. Araba yıkama süngeri de tavsiye etmem ama görür (araç süngerleri yıkarken parça bıraktığı için sık değiştirin). Süngerin yumuşak ve sarı kısmını kullanmanızın daha iyi olacağını söylememe gerek var mı? Yeşil kısım biraz çizer. Bir keresinde bir arkadaşım kuş kakası için yeşil kısmı kullanmıştı ve o yüzey arabanın boyasını bile çizmişti. Plastik biberonu siz düşünün.

Markasını bilmediğim şey alırsam ne olur? Aldığınız süngeri duru suyla veya deterjanla ıslatınca anlarsınız. Yeşil renk verir. Zaten kullanacağınız süngere önce bu testi yapın. Renk veriyorsa uzak durun. Hiçbir merdivenaltı marka bulaşık süngeri üretirken bir gün biri bunları bebeklerde kullanır diye yağ bazlı gıdaya uygun boya kullanmaz. Ucuz metalli boya kullanır. Mümkünse siz de o üründen uzak durun.


Biberon kurutucu:

Bazı markalarda biberonu tersten koyup kurumaya bırakacağınız ürünler var. Ben kullanmadım. Bizde biberon sirkülasyonu çoktu ve kendiliğinden kurumaya yetecek zamanım olmuyordu. Kurulayın. Günde 1-2 tane kullanıyorsanız, tezgahta yeriniz varsa ve hala paranız kalmışsa kullanabilirsiniz. Elzem değil.



      

Kullanmadığım bir şey için neden bu kadar çok resim koydum? İnternette bol buldum da ondan :P


Bol kağıt havlu:

Bebekle uğraşırken bazı yerlerden ter akacak doğru ancak bunları esas olarak sterilizatörden çıkanları kurutmak için kullanacaksınız. Bez kullanmayın. Hem parça bırakır hem de birinin kirini öbürüne taşırsınız. Ayrıca ıslanan her bezde mikrop ürer ve bunları biberonlara bulaştırmanın anlamı yok. Tuvalet kağıdı kullanmayın çünkü çabuk parçalanacak şekilde yapılıyorlar. Peçetenin de emiş gücü daha az. Kağıt havlunun da Finlandiya tipi uzun lifli, %12.897 sodyum sülfat içerenini kullanın demeyeceğim. Takılın bütçenize göre


Bebek bulaşık deterjanı:

Dalga geçmiyorum. Böyle bir şey var. Ben ilk duyduğumda yok artık demiştim ancak biraz araştırınca gerekli olduğunu anladım. Elde kullanılan deterjanlarda aceleyle duruladığınızda kalıntı kalma riski mevcut. Hatta emzik gibi çok fazla şekilsiz parçalarda veya emzik sıkıştırma bileziği gibi çok girintili çıkıntılı parçalarda kalıntı mutlaka kalıyor.  Bulaşık makinasında da hem çok fazla kimyasal kullanılıyor (tuz, deterjan, parlatıcı, ek katkı, koku…vb) hem de pek çok malzeme bulaşık makinasına uyumlu değil.

Bebek deterjanlarının esası kolay durulanmalarında. Geneli sabun esaslı. Bütçenize uyan bir tane alın ve memnun kalırsanız devam edin. Ben marketten aldım ve kullanıyorum. Markalı ürünler her zamanki gibi pahalı olacaktır. Faydalarını bilmiyorum çünkü hiç kullanmadım.

Mikrop öldürme gücü fazladır dedikleri şeyi almanıza gerek yok. Hem ek kimyasal madde demek. Bu da kalıntı riski demek. Hem de deterjandan beklentiniz kiri alması. Sizin sterilizatörünüz var veya 5 dakika kaynatıyorsunuz. Mikrop öldürmek onların işi.

Ekolojik ürün diye ciddi fiyatlı ürünler satmaya çalışabilirler. Ekolojik demek yıkadıktan sonra kanalizasyona karışan ürünün çam ağaçları, geyikler gibi sizin görmediğiniz ama kanalizasyonunuzdan etkilenen canlılara daha az zarar verdiği anlamındadır. (zararsız bir şey yoktur). Çocuğunuz çam ağacı değil. Çam ağacına zarar vermeyen şeyin çocuğa zarar vermeyeceği gibi bir fikre kapılmayın. Farklı şeyler. En basit marka bile üretim izni almak için enzimle parçalanan formüle sahiptir. Kalanı sizin çevre bilincinize kalmış.

Bulunduğunuz yerde bu malzeme yoksa düz beyaz sabun kullanabilirsiniz. Veya orta kalite arap sabunu. Veya 1 birim arap sabunu ile 1 birim suyu karıştırıp 12 saat bekletin. Sonra bunu yarı yarıya sulandırılmış bulaşık deterjanıyla 1e1 oranında karıştırın. İşinizi görür. Temizleme gücü azdır diyenler çıkabilir. Biberonda hamsi tava yapmanın bir yolunu bulduysanız bilemem ancak karşılaşacağınız kirler bulaşık deterjanı reklamlarındaki gibi yanmış yağlar veya kuru nişasta kirleri değil. Hepi topu süt veya mama yağı. Onların da çoğu ayçiçek yağı gibi yağlar.


Boş bir kap:

Emzik, enjektör parçaları, biberon emziği gibi küçük ve kolay kaybolan parçaların kirlilerinin yıkanana kadar konacağı eski ama temiz dondurma kabı, yoğurt kabı bile olabilecek kadar sıradan bir kap. Arada onu da yıkamayı unutmayın. Zaten kirli malzeme geleceği için sterilize etmenize gerek yok. Bu arada teneke mama kaplarını ve kapaklarını da sterilize etmenize gerek yok. Kaşıkları keyfinize kalmış. Ben ediyorum ama gerekli değil.


Tavsiyeler:

1-                          Temiz malzemenizi altına kağıt havlu serilmiş bir tepside sıraya dizin. İdaresi daha kolay olacaktır.

2-                          Yedek emzik gibi malzemeleri çok ayak altında bulundurmayın. Daha kullanamadan kaybolurlar.

3-                          Bulaşık yıkarken elinizi daha önceden yıkamış olmanız gerektiğini hatırlatmama gerek yok. Tezgahı önceden silmiş olmanız da yeter. Abartıp çamaşır suyuyla falan silmenize gerek yok. Oradan siz de yemek yiyorsunuz. Kendiniz kadar temiz olsun yeter. Fazlası için zaten sterilizatör var. Çamaşır bölümünde anlatacağım ama çamaşır suyu ve bebek iyi bir kombinasyon değil.

çocuk sizin yediklerinizi yemeye başladığında bulaşığını da sizinle birlikte yıkarsınız. sonuçta bulaşık makinasında yıkanmış kaşık tencere tabak gibi şeylerle temas edeceğinden zaten koruma şansı kalmayacak. kalan deterjanı atmayın 2. çocuğa kullanılır. kullanılmış fırçayı saklamayın.

bebek çamaşır deterjanı nedir ne işe yarar farkı nedir kendi imkanlarınızla bebek çamaşırı deterjanı yapmak yıkamak bebek leke çıkarıcı çamaşır filesi


Bebek çamaşır:

Bu da nereden çıktı demeyin. Konu bebek oldu mu her işin kendine göre bir ayrıntısı var. Bebek çamaşırını yıkamanın ilk püf noktası makinayı tamamen doldurmamak. Yeterli durulamayı sağlamak için kapasitenin 2/3ünü aşmamanızı öneririm. Ayrıca eğer makinanızda bebek çamaşırları programı varsa sıcaklık ve sıkma gücünü kontrol edin. Çok yüksek sıcaklıklara ihtiyacınız yok. Varsa kullanma kılavuzunu okuyun ve bebek programının diğer programlardan farkına bakın. Yüksek sıcaklıklar hem giysilerinizi hızla eskitecek hem de bir kısmının çekmesine neden olacaktır. Kalite markalarda büyük fark yaratmaz ancak orta ve altı kalitelerde ne olacağını kestirmek zordur. Bebeğin gardırobu sizden geniş olacağı için her şeyi üst ve üst kalite alma şansınız olmayabilir. Bari aldığınızı kullanın. İhtiyaçlar basit ve diğer başlıklara göre nispeten ucuz.


Bebek çamaşır deterjanı:

Az önce söylediğimle çakışan bir şey. Küçücük bebek deterjanları sizin büyük deterjanlar kadar fiyatlıdır. Daha iyi temizlemezler (zaten bebek çok kirletir ama kolay kirlerdir), fazladan mikrop falan öldürmezler (zaten bu gerek duyulan bir şey değil), beyazları daha beyaz yapmazlar (renkleri daha az bozuyorlar içinizi rahatlatacaksa) ve öyle aman aman kokuları da yoktur. En büyük avantajları kolay durulanırlar ve ola ki giysi de kalıntı kalırsa normal deterjana göre çok daha az katkı içerdikleri için alerji veya benzeri cilt tahrişi riskleri düşüktür. Kazara tahriş yapsalar da tahrişin gücü normal deterjanda olabilecek olana göre daha azdır. Tabi ki siz yine de iyi durulanmasına dikkat edin. Ayrıca şansınıza bu deterjanlar daha az kullanıldıkları için uzun süre dayanırlar ve ödediğiniz paraya göre nispeten ucuza gelirler.

Piyasada birkaç farklı marka var. Ben dalin aldım. Çok araştırdığımdan değil. Fiyat miktar oranı ucuz geldiği için. Kullanınca da bir şikayetim olmadı ve devam ettim. Maalesef deterjanların yönetmeliğine göre içeriği açık olarak yazmak zorunda değiller. Maddenin kimyasal grubunu (ailesini) ve miktarı yüzde cinsinden belirtmeleri yetiyor. Bu nedenle içlerine bakarak bunda şu var iyidir bunda bu var iyi değildir deme şansım yok. Deneme yanılma ile bulunacak. Ancak şunu düşünmek uygun olur; bebeği için ayrı deterjan alan biri duyarlıdır ve kötü bir olay olursa bunun peşine düşer. Günümüzdeki sosyal medya gücü de düşünüldüğünde bu işe girmiş hiçbir marka bile bile zarar vermez.

Eskiden kalan toz beyaz sabunlar hala piyasada. Heryerde bulunmuyorlar ancak kullanmak isterseniz onlar da iyi bir seçenek. Ben kullanmadım ancak çok uzun yıllardır kullanılıyorlar. Bir zararları olsa şimdiye çıkar ve duyulurdu. Ancak maalesef onların da fiyatları ucuz değil. Vaktiniz ve gücünüz varsa düz beyaz sabunları rendeleme yoluna gidebilirsiniz. Ancak çok zahmetli bir iş. Ayrıca rende yoluyla elde ettiğiniz toz sabunu kullanacaksanız fazla miktarlarda kullanmayın. Makinada yıkama için yapılan deterjanlar (türü ve amacı fark etmez) fazla köpürmeyecek şekilde yapılır (aksi halde a sınıfı su tasarruflu makinalar yapılamazdı) bu nedenle sizin rende yoluyla yapacağınız sabun bu kontrolü sağlayacak katkılardan yoksun olduğundan fazla köpürebilir ve yeterli durulanmayabilir. İlk başta dediğim gibi amaç zor lekelerle uğraşmak değil. Geride kalıntı bırakmamak. Az kullandığınız da da yeterli olur merak etmeyin. Mümkün mertebe kokusuz sabun seçin. Gerçek zeytinyağı sabunu bulursanız (veya herhangi bir prina sabunu) en katkısız olan odur. Ayrıca zeytinyağı sabunu az da olsa mantara karşı iyidir ancak çarşı çarşı gezip arayıp sonra da saatlerce rende yapmanıza değecek kadar değil. Bu bilgiler hazır deterjanlara ulaşamazsanız diye var. Attığınız taş ürküttüğünüz kurbağaya değmeyecek.

Arap sabunu kullanımı hakkında fazla bir bilgiye ulaşamadım. Eşim de deneme izin vermediği için deney sonucu da yazamıyorum. Arap sabununun tek kötü yanı kalite açısından çok fazla çeşitliliğe sahip. Markalı çok saf üründen merdivenaltı isimsiz ve içeriği meçhul ürünlere kadar çeşit çok. Mantıken arap sabunu da zararlı bir şey değil. Ancak jelimsi yapısı nedeniyle durulama zor olabilir. Bu nedenle mantık ve kimya bilgisi ile şu tavsiyeleri verebilirim: A) içinde ne olduğunu bilmediğiniz ürünü kullanmayın. Arap sabunu ucuz bir malzeme olduğundan ona kimse katkı koymaya kalkmaz ancak üretim sırasında kullanılan kimyasalları yeterince temizlememiş olabilirler bu nedenle iyi kötü adını duyduğunuz veya bir markası olan ürünleri kullanın. Ambalajın üzerinde izin numaraları var mı bakın. Sahte numara basmak zor değil ancak cezası çok kimse arap sabunu için bu riski almaz. Bir çarşı dükkanından açık malzeme bile alıyor olsanız onun o malzemeyi aldığı büyük tenekeyi görün. Tse onayı varsa tercih edin. B) arap sabunu o jelimsi haliyle kullanmayın. Suyla karıştırıp en az 1 gün beklettikten sonra normal akışkanlık kazandıysa kullanın. Hala normal akmıyorsa su miktarını arttırın. Markadan markaya kullanılacak su miktarı değişeceği için bir oran vermek zor. 1e1 karışım hazırlayın makinada köpürme durumuna göre su miktarını arttırıp azaltırsınız. Köpük fazlaysa suyu arttırın. Yıkanan çamaşırları da koklayın ve elle muayene edin. Arap sabunu kalıntısı çok tipik bir his verir. İhtiyaca göre suyu dengeleyin. C) hali için, ahşap yüzey için gibi bir şey yazıyorsa onu almayın. Genelde bu yazılar sadece laf olsun diye yazılır ancak bir ihtimal biri dürüst davranıp ona göre bir katkı koymuş olabilir. Risk almayın. D) bulaşık deterjanı kullanmayın. Zor durulanır, çok katkı içerir ve bir şekilde bebeğin ağzına girip sindirim sistemini rahatsız eder. Ölümcül değil ama boş yere ishal veya kabız ağrısıyla uğraşırsınız.
ne zaman normal deterjan kullanayım? 1 yaş civarı. alerjik bir çocuk değilse 10-12 ay civarında ihtiyaç biter. özellikle sizinle birlikte aynı yemekleri yemeye başladığında bu katkıları zaten alıyor olacaktır.


Çamaşır filesi:

Bebek giysileri çok şirin olur. Alışverişte onlara bakarken ağlayanlar bile gördüm. Benim de içim tuhaf olurdu. Bebeğe yüklenen anlam hariç o giysilerin çok ufak oluşu da bu hisleri yaratır. Ancak çamaşır makinalarının böyle hisleri yoktur. Onlar programlandıkları hareketleri yapıldıkları mühendislik içinde yaparlar. Bu nedenle içimde bebek kıyafeti var ona göre kapak contamı daraltayım diyen bir makine yoktur (en azından bu satırlar yazıldığında yoktu).

Bu nedenle o şirin ama küçücük çamaşırların yıkama tamburunun içinde ilgisiz yerlere takılıp kalmasını önlemek için bebek çamaşırları çamaşır yıkama filesine koyulup öyle yıkanır. Bu fileyi bulmak zor değil. Büyük marketlerde bile var. Ancak zaten ucuz olan bu malzemeyi daha da ucuza getirmek için çok kötü işçilik kullanılır. İncecik tül perde kumaşında yapılıp 10 yıkamada yırtılan fileler kullandım. Üstelik ağız kısmını büzerek kullanacağınız bu filenin ağzı kapalı tutacak herhangi bir mekanizması yoktur. Ya yıkamada açılır ya da yıkama bitince ıslanan büzgü hayatta açılmaz. Bu eziyet için de görünürde ucuz ama asla ederi olmayan bir para verirsiniz.

Tavsiyem askere gideceklere askeri malzeme satan bir yer bulun. Her ilçede böyle bir yer vardır. Büyük şehirlerde de gözünüze çarpmamıştır ancak mutlaka askeri birlik vardır ve çarşıya çıkan askerlerin uğradığı bir malzemeci vardır. Öyle bir dükkan bulun ve oradan askeri çamaşır yıkama filesi alın. Hem bebek için satılan filelerin yarısı fiyatınadır hem de kat kar daha sağlamdır. Büzgü sorunu onlarda da vardır. Bunu çözmek için de dikiş malzemeleri  satan veya çanta tamir eden bir yer bulun ve büzgü düğmesi alın. Spor çantalarında sık kullanılır, mutlaka görmüşsünüzdür. Üstüne basıp içinden geçen ipi çektiğinizde büzgü yapılır basmayı bıraktığınızda ipi sıkıştırır ve büzgünün çözülmesini önler. Bulamazsanız bir çantadan sökün. Daha da bulamazsanız aynı askeri malzeme dükkanından ‘menbusat çanta’ alın. Onun kapatma mekanizması tamamen büzgüdür ve onu kullanın. Çantayı da kirli sepeti yaparsınız.

Birden fazla çamaşır fileniz olsun çünkü a) kaybolacak veya hasar görecekler, b) son yıllarda üretilen çamaşır makinalarının genelinin denge algılama sensörü vardır. Yani yıkama alanındaki çamaşırın ağırlığı dengesizse sıkma sırasında mekanizmayı kırabileceği için hata verir ve yıkama durur. Siz çamaşırları tek fileye doldurursanız ağırlık tek yöne bineceğinden denge bozulur ve her yıkamanın sonunda sıkmaya sıra geldimi arıza sinyali alırsınız ve yıkama durur. Sıkılmamış, üzerinden sular akan bir file çamaşırı nasıl sıksam diye düşünür durursunuz. Eğer bu uyarı yoksa kısa zamanda tambur amortisörü kırılır ve bir sürü tamir parası ödenir. Bu yüzden çamaşırları büyük parçaların varlığına göre 2-3 fileye bölüp yıkamak hem cebiniz hem de durulama için daha faydalıdır.

Battaniye, havlu gibi büyük parçaları fileye koymanıza gerek yok. Eğer bu tip büyük parçalardan varsa 2, hepsi küçük parçaysa 3 fileye bölmeniz iyi olur. Kurutma için özel bir tele ihtiyaç yok.














































Asker için çamaşır filesi. İpin ucundaki büzgü düğmesini sizin takmanız lazım. Orijinallerde nedense yok. Marka ürünlerde bile yok.



 bu çantanın askısındaki şey büzgü düğmesi. dükkanlardaki adını bilmiyorum.







Bebek çamaşır sepeti:

Bebek çamaşırları ayrı yıkanacağına göre ne miktarda biriktiklerini görebilmeniz için iyi olur. Her yıkamada sepetlerin içinden hangisi bebeğindi diye aramanıza da gerek kalmaz. Siz farkına varamadan bebeğin giysileri tükeniverir, öylece kalakalırsınız. Ayrıca bütün gün ayağınızda bulunan çoraplar veya  sokakta gezdiğiniz pantolonlarla aynı yerde durması ne kadar sağlıklı olur.

Özel yapım bir şey gerekmiyor. En basit ve ucuz şeyi de alsanız olur. Bez veya naylondan sonradan oyuncak sepeti olarak da kullanılacak ucuz ve basit malzemeler pazarlarda ve züccaciyecilerde bile satılıyor.


   


                                       Maksat örnek olsun


Gardırop:

Çok kıyafetim var diye övünmeyin. Onun hep daha fazla olacak. O küçük küçük şeyler yerleştirmeye çalıştınız mı çok fazla yer kaplıyor. Tavsiyem gidip çocuk odalarının cicili bicili dolaplarına sırf üstünde böcek resmi var diye ciddi paralar ödemeyin. Uzun zaman bebeğin ilgisini çekmeyecek. Ucuz bir şey alın. Hatta yakınınızda varsa demonte bir şey alın. Bez dolap harici (ahşap,sunta, mdf…vb) ucuz her şey işinizi görür. Bebek malzemelerinin çok azı askı ister bu nedenle arayacağınız şey askı değil çekmece ve raf. Yapı marketlerde demonte satılan 3 kapılı gardrop var. 2 kapısı askı, altında 2 veya 3 çekmece, 3. kapının içi de tamamen raf. Fevkalade işinizi görür. Kurulmaları çok kolaydır. Bir çekiç ve yıldız tornavidayla kurulurlar. Kuramıyorsanız bir arkadaşınızdan isteyin daha da olmadı firmadan parası karşılığında kurdurun. Her şartta daha ucuza gelir. Kendiniz yapın bence. Eksik ve hatalı da olsa olur. Birkaç yıl içinde çocuk büyüyüp size kendi odası için tavır attığında o da atılacak nasılsa.

 Hatta onu aldığınız yerden askı bölümüne uygun 2 sunta plaka (personel yardımcı olur size) ve 8-10 tane raf çivisi alın ve askı kısmını da bölüp raf yapın. Bu geniş raflara uyku setleri, alt bezleri, artık olmayan kıyafetlerin hurçları, artık kullanılmayan cihazlar gibi hacimli malzemeleri de koyarsınız ve evinizde yer açılır. Rafları takmasını usta gibi birinden isterseniz her kenara 2şer çivi ile rafı oturtur. Siz en az 3 er tane raf çivisi kullanın veya kullandırın. Sağlam olsun. Demonte dolaplar çok çabuk esner ve o raflar yerinden kurtuluverir. Üstelik o raflara koyacağınız malzemeler göründüklerinden ağır olacak.






Her yerde bulabileceğiniz ucuz ve faydalı bir model örneği. Çekmece, raf ve bölünmesi kolay askı alanıyla oldukça maliyet etkin bir model. Pek çok markada bol ve ucuza bulunabilir.


            



 bu malzemelerle askılık bölümünü bölebilirsiniz. 1 adet çekiç yeterli.





Yeriniz müsaitse daha çok yeri olan başka bir model. Çekmece rafın, raf çekmecenin yerini tutmadığı için her ikisinden de olan modelleri seçin.



Yeriniz varsa daha daha iyi bir model ama daha çok askı alanını bölmeniz gerek. Daha çok işçilik ister. Emin olun hiçbiri fazla değil. Kısa zamanda dolacak.