1 Ağustos 2016 Pazartesi

bebek bezleri karşılaştırması, bebek bezi marka karşılaştırması, bebek bezleri markaları aralarındaki farklar, bim bezi jennyn willy, prima premium pampers, huggies, molfiks, komili, sleepy, bakkal bezi


yazı biraz uzun oldu kusura bakmayın ama elimden geldiğince aydınlatıcı olmaya çalıştım.

Bebek bezleri markalarının karşılaştırması üzerine yazı:

Yaptığı iş açısından bakıldığında bezlerden çok bahsedilmez ancak bebek olduktan sonra görülür ki gerçek müdür ona emanettir. Ciddiye alınması gereken bir konudur.

                Bu yazıda amacım marka tavsiyesi değil. Değişik açılardan bezerli birbirleriyle karşılaştırarak bilgi vermek. Her bebek bezini kendi seçer. Bebeğin alerjisi olabileceği şeyin sınırı yoktur. Bu nedenle şunu kullanın bundan uzak durun diyemem. Ancak toplamda çok ciddi paralar ödeyeceğiniz ve doktorunuz dahil herkesin kendine göre bir tavsiye vereceği konudur bezler. Çoğu kişi için en iyisi kendi kullandığıdır. Kimse kendisi için iyi olanın sizin için aynı düzeyde iyi olmayabileceğini düşünmez. Bu nedenle ana kriterleri inceleyip ihtiyacınızı belirlemek için kullanıcıya fikir vermeyi amaçladım. Bezin kimyasını açıklayan bir firma yok. Bu nedenle kullanım sırasındaki tecrübelere göre yorum yapılmıştır.

                Bezlerin yapısından kısaca bahsedelim. Bez fonksiyonel olarak 2 kısımdır. Bebeği saran kısım ve işi yapan kısım. Bebeği saran kısmın bir işi olmadığı düşünülmesin. O da toplayıcı bölüm kadar önemlidir.

Toplayıcı bölümde 3 ana katmandan oluşur. En dıştaki sızdırmaz kısım, ortadaki emici kısım ve en içteki filtre kısmı (daha iyi bir isim bulamadım)

Bebeği saran kısım bebeğe en az toplayıcı kısım kadar temas eder. Bu yüzden hava geçirgen olup olmaması, içerdiği sentetik malzemenin cinsi ve miktarı çok önemlidir. Ayrıca hareket eden bebeği yeterince tutmak zorundadır. Yoksa emici kısım istediği kadar iyi olsun kaçaklar olur.

Toplayıcı kısım daha karışıktır. En içteki tabaka hem hızlı emilim sağlamalı hem de emdiği sıvıyı geri dışarı vermeyecek şekilde yapılmalıdır. İlk kısım kolay ama son kısım zordur ve pek çok bez emici kısım dolunca çişi geri bebeğe doğru sızdırır ve pişik yapar. Bez alerjisi sandığımız çoğu şey aslında bu sidik pişiğidir.

Emici kısım genelde sulu çözeltileri emecek şekilde yapılır. İdeal dünyada çok yüksek su kapasitesinin olması ve aldığı suyu asla geri vermemesi istenir ama bu ideali gören bez yoktur. Ayrıca pek çok bezde bu kısım sadece suya duyarlı olduğundan isalde sızdırırlar. İsalde sızdırmayacak kadar iyi emilime sahip bez de normal bebek kakasındaki suyu da emer ve sizin en büyük kılavuzunuz olan kakayı işe yaramaz hale getirir. İlk aylarda bebeğin kakasının rengi, kıvamı, kokusu konuşup derdini anlatamayan bebeğinizin en iyi iletişim yolu olacak.

2015 yazında 1000 km uzağa tayin oldum ve uzun zaman düzen kuramadım. Her zaman kullandığımız markayı da bulamadık. Bazen de bulsak bile maddi olarak aynı markaya devam etmek mümkün olmadı. Bu nedenle çok değişik markalardan denemek zorunda kaldık. Yaşadıklarım bu yazıyı yazmak zorunda bıraktı.

En dış kısım da aslında çok basit görünür. Tamamen sızdırmaz özellikte olması yeterli diye düşünülür ama kullanırken gördüm ki sızdırmazlığın da bir sınırı olmalı. Özellikle bebek ilk yürümeye başladığında ayaklarını üşütür ve sık sık gece fazla işeyeceği için eninde sonunda emici kısmın kapasitesi dolacaktır. Artan çiş bir şekilde bebeğe geri temas edecek şekilde sızar ve hoş geldin isilik hoş geldin ağlamalı yaralar. Emici kısım tamamen dolduğunda çişin dışa doğru taşması çamaşır makinası açısından üzücüdür ama bebeğin isilik yüzünden ağlamasının artmaması sizin için iyidir. Diğer yandan da 2 yıla kadar kullanacağınız bir sarf malzemesidir ve cebinizi de düşünmeniz gerekir. Kısacası bez işi ciddi iştir.

Bazı kavramları açıklamakta fayda var. Örneğin bez alerjisi. Bez alerjisi beze karşı değil bezin içindeki bir maddeye karşı olabilir. Gözümle görmedim ancak alerji ilacına bile alerji gelişebildiği için alerjide ihtimaller sonsuzdur diyebilirim. Suyu emmesi gereken maddeye de alerji olabilir bezin yapıldığı tabakalarda kullanılan herhangi bir maddeye de olabilir çişle temas edince açığa çıkan bir şey de alerji yapabilir.

Alerji çok değişik şekillerde kendini gösterebilir. Bezin temas ettiği yerlerde döküntü şeklinde ortaya çıkan alerji büyük ihtimalle alerji değil isilik tarzı bir reaksiyondur. Bunları ayırmak oldukça zordur ve aslında ayırmaya da gerek yoktur. Bezin bebeği saran kısmı bizzat deriye dokunup alerji yapmış da olabilir cildin hava almasını engelleyerek bebeğin kendi terinde yanmasına da neden olmuş olabilir. Yapacak fazla bir şey yoktur. 2 bilemedin 3 gün içinde gerilemezse bezi değiştirin. Hızla ilerliyorsa; ki bu bir gün sadece döküntü varken ikinci gün acı ve devamlı kaşıntı olarak kendini gösterir; 2 günü beklemeden bezi değiştirin.

Tam anüste (kız çocuklarında genital bölgede de olur) renk değişikliği ve yanma şeklinde gelişen ve kısa zamanda acılı hale gelen reaksiyon büyük ihtimalle gerçek alerjidir. 1-3 gün arasında çıkar ve şiddeti giderek artar. İlk kullanımda bazen ortaya çıkması 1 haftayı bulur ama sonuç değişmez. Bezi değiştirin.

Genital bölge ve popo yanaklarında yaygın döküntü ve ciltte kızarma alerji olmayabilir. Bez çişi geri verdiği için bebekte çişteki asite bağlı çiş yanığı gelişmiş olabilir. Bazen de bez çiş için yeterlidir ancak isaldeki sulu kakayı ememez ve kakadaki nitrik asit bu yanığı yapar. Bu durumda yanık kremlerle geçer veya en azından geriler. Bezinizin huyunu öğrenir ve ona göre tedbir alırsınız. Bezi değiştirseniz iyi olur ama değişmeseniz de olur. Ancak artarak devam ediyorsa ve 1-2 gün içinde kaşıntı yerini acıya bırakıyorsa alerjidir ve bezi değiştirin. Başka markaya geçin.

Bu arada kaşıntı halinde bebek bezi çıkarmaya çalışacak ve bezi itecektir. Bez çıkarıldığında kaçar ve bir daha bağlatmamaya çalışır. Ancak olay acıya döndüğünde bezi açtığınızda temiz hava acıyı arttırır ve dötü silerken saf sulu mendil bile kullansanız çok acır. Bebek ağlar ve direnir. Silmeye, yeni bez bağlanmasına hatta kremlere bile direnir. Çünkü alerji nedeniyle başlayan acı her türlü temasla daha da şiddetlenir. Bebeğe bu krem senin iyiliğin için demenizin bir faydası yoktur. Sizinle savaşır. Bir seferinde benimki durduk yere saatlerce ağladı ve nedenini altını açtıktan sonra anladık. Yeni markayı kullanmaya başladıktan 1 hafta sonra alerji aniden ve 3-4 saat içinde acı verecek şekilde hızla gelişivermiş. Alerjinin hızı ve gücü kestirilemez. Pişik, isilik ve asit yanığı daha öngörülebilir ve yavaş bir seyir izler.

Katkılardan da bahsetmekte fayda var. Her katkı bir alerji ihtimalidir. Bu yüzden paketin üzerindeki katkıları faydalı bir şey zannetmeyin. Örneğin bir ara bazı markalar parfümlü bez piyasaya sürdü. Evet anne baba için iyiydi ama parfüm dediğiniz vücudumuz için yabancı olan yağsı bir maddedir ve  kokunun kullanılabilir halde kalması için çok sayıda başka katkı gerekir. Yağsı madde olması size yağ cildi besler hissi uyandırmasın çünkü bilinen yağsı madde sayısı birkaç yüz bindir ancak insan vücudu sadece birkaç yüz tanesini tanır. Kalanı onun için yabancı maddedir. 

Ayrıca şampuanlarda da belirttim alerji riski katkı maddesinin sayısı oranında değil onun üstel çarpımı oranında artar. Bunun anlamı 4 tane fazla katkı kullandığınızda alerji riski 4 kat değil 16 kat artar. Parfüm dediğimiz madde tek bir madde olmayıp esans, fiksatör, seyreltici ve antioksidan olmak üzere en az 4 maddenin karışımıdır. Sayı artabilir. Bu durumda biraz kaka kokusu daha çekilir bir şeydir. Kaka kokusu 10-20dakika sürer ama alerji yüzünden bebek bütün gün ağlayabilir ve 1 hafta huzursuz olabilir.

Sıklıkla kremli, saf zeytinyağı katkılı gibi cümleler duyabilirsiniz. Kendinizi kandırmayın. Kimse içine edilecek bir şey için 1. Sınıf zeytinyağı veya çok faydalı bir krem kullanmaz. Kullanmak isteseniz de fiyat baskısı sizi kısıtlar. Saf zeytinyağı 1. Sınıf zeytinyağı anlamına gelmez. Üretim bandının dibindeki tortu da içine bir şey katmazsanız saftır ama kalitesi tartışılır. Bu sözü söyleyen firma ne kullanıyor bilmiyorum ama akıl var mantık var. Aynısı krem konusunda da geçerli. Düzgün bir kremin fiyatı belli bezin fiyatı belli. Ne kullanılıyor olabilir.

Diğer yandan evde deneyebilirsiniz. Elinize zeytinyağı veya pişik kremi sürün ve elinize su dökün (kimse elime su dökemez demeyin deneyin?). ne gördünüz su elinizden aktı gitti ve elinizde normalden çok daha az su kaldı. O da en ufak bir harekette akıp gidecek. Sebep basittir. Yağ ve su birbirini hiç sevmez ve birbirlerini iterler. Bu nedenle yağlı bir yüzeyin suyu çekmesi çok zordur.

Çişi hızla emmesi gereken bir şeyin üzeri neden emilimi yavaşlatan bir şeyle kaplanır. Cevap: kaplanmaz. Peki, neden bu katkılar kullanılır?

Pek çok meyve suyu c vitamini içerdiğini söyler. Hatta bazı kola türlerinde bile c vitamini vardır. Bu sizin vitamin ihtiyacınızı karşılamak için değil aldığınız yiyecek veya içeceğin veya kremin havadaki oksijenle bozulmasını önlemek için koruyucu olarak c vitamini kullanılması yüzünden yapılır. C vitamini (askorbik asit adıyla da bilinir) çok ucuzdur, vücutta toleransı yüksektir ve oksijenle hemen birleşerek kendi bozulduğu için oksijenin başka bir şeyi bozulmasını kendini feda ederek önler. Bu yüzden pek çok gıda maddesinde c vitamini veya askorbik asit katılır. Kimse halkın c vitamini ihtiyacını karşılayayım demez.

Tahminimce bezlerdeki bu krem veya faydalı sanılan yağ katkılarının nedeni de bebeği korumak değil bezi korumak. Yağ veya kremi yarı geçirgen tabakaya veya emici kısma koyduğunuzda suyu emen malzeme krem veya yağı dışarı verir ve daha hafif olan yağ üste çıkarak suyun dışa kaçmasını zorlaştırır. Böylece pahalı yarı geçirgen malzeme kullanmanıza gerek kalmadan aldığı çişi tutan bez yapmış olursunuz. Mükemmel değildir ve kapasitesi düşüktür ancak iş görür. Zeolit ve diğer kristalize su çekiciler bu şekilde çalışmaya nispeten uyumsuz olduğu için emici olarak lif kullanan bezlerde yağlı katkı kullanılır. Bu durumda bu bezlerden birinde alerji gelişirse lif içermeyen bir bez kullanmanız büyük ihtimalle sorununuzu çözecektir. Krem veya yağ katkısı olmayan bezlerde büyük ihtimalle lifsiz bezdir. En azından ihtimalleri daraltırsınız. Tersini de düşünebilirsiniz. Kristalli bez alerji yaptıysa yağ veya krem katkılı bez deneyebilirsiniz.

Emici kanal genelde su emici olarak kullanılan maddenin emme hızı düşük olduğunda suyla bezin temas yüzeyini arttırmak için kullanılır. Emici kanal lafını duyarsanız çok büyük bir şey beklemeyin.  Bu arada Türkiye’ de  pamuk üretimi neredeyse tamamen bittiği için lifli emici olarak doğal pamuk kullanımı zannetmiyorum mümkün olsun. İthal pamukla imalat fazlasıyla pahalıya gelecektir. Bu nedenle sentetik pamuk kullanılması daha bir mümkün. Sentetik pamuk da normal pamukla sadece görünüm olarak benzer ama molekül yapısı tamamen farklı olduğu için pamuklu bez doğal malzeme anlamına gelmez. Zaten doğal bile olsa alerji yapmayan malzeme anlamına da gelmez. Daha önce dediğim gibi her şey alerji yapabilir.

Göbek bağı oyuntusu olan bez kullanmadım. Ancak benim kullandığım 1 numara bezde bu oyuntu yoktu ve bezin o bölüme değmemesi için her bez bağlarken uğraşmam gerekiyordu. Başıma büyük dert açmadı ama bez bağlamayı yeni öğrenmiş biriydim ve tavşan kadar çocuk her an elimde kalacak gibi gelirken fazladan aksiyonun hepsi rahatsız ediciydi. Oyuntunun yokluğu nedeniyle sıkıntı yaşayan birini duymadım. Zaten olmazsa olmaz bir şey olsaydı icat edilmesi için 50 yıl beklenmezdi. Ancak gerek size kolaylık gerekse bebeği rahatsız etmemesi için iyi bir şey. Tercih sebebi olabilir. En azından göbek düşene kadar geçen ilk 1-2 hafta varlığı faydalı olur diye düşünüyorum. Dediğim gibi kullanmadım kesin yargıya varamam.

Yaklaşık son 10 yıldır bebeğin 2 yaşına kadar altını bağlayın henüz bağırsaklar gelişmemiş olduğu için 2 yaşından önce çiş kaka söyletmeyin diye bir hurafe dolaşıyor. Bu yüzden çişini söylemiş bebekleri geri çişe başlatan anneleri veya başlatılmasını tavsiye eden doktorları duyuyorum.

Nasıl bir vicdandır bilmiyorum. Neye dayanarak bu hurafenin çıktığını da bilmiyorum. Hatta hurafeyi çıkaran firma bile artık arkasında değil ama hurafe bir kere yerleşti.

Gelişmemiş bağırsakla kaka söylemenin ilişkisi nedir sorusuna kimseden cevap bulamadım. Çocuktan kakasını tutmasını istemiyorsunuz. Geldiğinde söylemesini istiyorsunuz. Ikınma hususunda bir fark yok. Hatta tuvalet pozisyonu ayakta yapmaya oranla daha bile rahattır. Tuvaletler binlerce yılın evrimi sonucunda gelişmiş şeylerdir ve ideal şekildedirler. Bunu engellemenin bebeğe faydasını anlamış değilim.

Diğer yandan binlerce yıldır insanlar 2 yaşı beklemeden çiş kaka söyledi ve bu durumla ilişkilendirilmiş tek bir yaygın hastalık gösterilemedi. Hatta bildiğim kadarıyla kakasını 2 yaşından önce söylediği için zarar gören bir bebeğe ait münferit bir vaka bile yok.

Bu olay tamamen bez pazarının devamı için icat edilmiş bir hurafeden başka bir şey değildir. Kaliteli bir tuvalet adaptörüyle kendi kendine desteksiz oturabilen çocuğa bu eğitim verilebilir. Ya da kendi söylediğinde bu değerlendirilebilir.  

Marka incelemeleri:

Bim bezi jenny willy (jw):

 Daha önce apayrı bir makale olarak ele alınmıştı. Bezin geneli büyük olarak dizayn edildiğinden primada 3 numaraya geçeceğinizde jw nin hala 2 numarası kullanılabilir. Bu açıdan geniş bir seçenek sunar ancak saran kısım esnek olmadığı için hatalara daha açıktır. Örneğin oğluma bir ara prima 6 yerine jw 5 kullanmıştım. 5 numara olmasına rağmen jwnin 5 numarası bebeği rahatça sarıyordu ancak benimki çok hareketliydi ve bebeği beze tam ortalamazsanız bezin bebeği sarma özelliği azalıyordu. Ayrıca biraz küçük bir ebadı yetiyor olsa bile bebeğe kullanma şansınız kalmıyor çünkü bant alanının uzunluğu hiç değişmediğinden bez küçükse idareten de tutmuyor. Bu durum emaneten bez kullandığınızda, bebeğin aniden büyüyüp bez poşetinin ortasında bir numara büyük beze ihtiyacı olduğunda veya iki bez numarası arasındaki geçiş dönemlerinde size biraz sıkıntı yaratabilir.

Jw tahminimce emici olarak lifli malzeme kullanıyor. Lifli malzemelerin emiş kapasitesi çok fazladır. Doğal pamuğun 1 gramı 40 gram su tutabilir. Sentetik liflerde bu rakam yarıya kadar düşse de hala çok fazladır. Ancak üzerine aldığı suyu bir o kadar kolay dışarı verir.  Bebeğe temas eden kısımda düşük kalitede de olsa yarı geçirgen tabaka kullanılmış ve bu bebeğin hareketi halinde bir süre çişin bebeğe geri gitmesini önlüyor ancak fazla hareketli bebeklerde ve gece uykusu gibi uzun sürelerde çiş kapasitesi daha fazla olan bebeklerde sızma mutlaka oluyor. Bilerek mi yaptılar bilmiyorum ancak bezin dış tabakasının geçirgenliği sınırlı ve orta emici tabakada fazla birikim olduğunda çişi buradan dışa veriyor. Gündüz üst değiştirmek sorunu çözüyor ama gece bir de çarşaf değişimi gerektiriyor. Bu yüzden normalden biraz fazla işeyen bir bebekte çok iyi bir tercih değil. Ancak yine de sızdırması iyidir çünkü bebeğe geri dönen çiş miktarı azaldığı için pişik ve isilik ihtimali daha da az.

Diğer yandan jwnin emici liflerinin kapasitesi yüksek ancak emme hızı biraz düşük olduğu için isal ve üşütmüş bebeğin aniden fazlasıyla işemesinde koruma yetersiz. Denemedim ama sanırım kız çocuklarında anlık işeme hızı çok daha yüksek olduğundan sızdırma daha fazla olabilir. Tabi bu sadece bir çıkarım. Gözlemlemedim. Benim oğlan çok su içer ve sabaha karşı birikmiş olarak işer. O zaman çok sayıda sızıntı vakası yaşadık ama çocuk pişik olmadı. Bu arada kristal yapılı emici maddelere alerjisi olan bebeklerde lif yapılı olduğu için alerji yapmayabilir ancak kullanılan başka bir malzemeye alerji varsa bim bezine geçmek mutlaka çare olmayabilir. Benim oğlum çok alerjik ancak ona bir şey yapmadı. Prima ve huggies de alerji yapmadığına göre sorun emici maddede değil saran kısımda kullanılan malzemelerden birindeydi.

Şu an piyasadaki en ucuz bez jw ve sanırım bir çok ailenin bu yüzden tercihi oluyor veya olacak. Ayrıca bulması da çok kolay ve standart fiyat garantisi var. Bim her yerde ve hepsinde fiyatlar aşağı yukarı aynı. Kötü bir bez değil. Ancak mucize beklemeyin.

Bez büyüklüğü molfiks kadar değil ancak yine de pek çok markadan büyük. Bu yüzden yanınıza bez alacağınızda biraz fazla yer ihtiyacı olur.

Molfiks:

Uygun fiyatlı ve sık sık kampanya yaptığı için oldukça ucuza gelir. Genelde bulması da çok zor değil. Bu nedenle çok tercih edilen markalardandır.

Emici maddenin yapısını tam çözemedim ama zeolit olmayan sentetik kristalize bir şeyler olduğunu tahmin ediyorum. Ucuz ve emiciliği güçlüdür. Gerçi benim oğlan ondan da çiş sızdırmayı başardı ama su kapasitesi jw den biraz daha iyi olduğu için sadece geceleri sızdırabildi.

Yan bantlar jw den daha esnek ama hala yeterince esnek değil. Bu nedenle ara numaralarda ve ya bebeğin bedeni değişirken sarma gücü zayıf kalabiliyor. Ayrıca bantlarlında en çok sorunlu çıkan marka buydu. Neredeyse 2 pakette 1 adet bezin bandı kendine yapışmış veya yapışkan özelliğini kaybetmiş olarak geliyordu.

En dış tabakanın izolasyon gücü oldukça iyi ancak bebeğe temas eden geçirgen kısım aldığı çişi tutmakta çok iyi değil. Bez dolmaya yakın çocuğun bezini değiştirdiğimde bebeğin cildi ıslak oluyordu. Zaten çiş yanığı yaptı. İlk kullanım günlerinde pek bir sıkıntı olmuyor ama çiş isiliği başlarken büyük ihtimalle benimkinin hassas vücudu irite olduğu için alerji de yaptı. Çişin değmesi mümkün olmayan yerlerde çok acılı kurdeşen benzeri cilt sorunları yaşadık. Bezi bıraktıktan sonra bile biraz güçlü merhemlerle geçti. Anladığım kadarıyla çiş emici kristallerin içindeki bir katkı maddesini üzerine alıyor veya çişin içindeki asitle bazı kimyasallar açığa çıkıyor. Emin değilim ancak çişi içinde tutmakta zayıf.

Bu yüzden memnun değildim ve bıraktım. Ancak elimden kalanları verdiğim yeğenim sorun yaşamadı.

Emme hızı orta düzeyde ancak isal kakada hala çok zayıf. Eğer bezi iyi takamamışsanız isalde sızdırma olabilir. En dış tabaka tamamen sızdırmaz olduğu için bezi sık değiştirmezseniz çişin bebeğe doğru sızması fazlasıyla mümkün. Bu da sık yaşanan pişik demek.

İlginç şekilde molfikslerin içinde emici madde miktarı diğerlerinden çok. Kullanılan dış ve iç kaplama malzemesi de biraz kalın. Bu yüzden molfiksin bezleri başka markalardaki eşdeğer numaralara göre daha büyük. Bu durum normalde evde sıkıntı yaratmaz ama seyahatte çantanıza alabileceğiniz bez sayısı daha az olacaktır veya tersi de doğru bez çantanızda daha çok yer kaplar. Bu bezi kullanmayın diyebileceğim bir şey değil ama aklınızda bulunsun.

Sleepy:

İlk çıktığında çok iyi fiyat vermişlerdi ve hemen aldım. Çok büyük bir beklentim olmadı ama yine de bezin malzemesinden memnun kalmadım. İlk aldığım serinin dış kaplaması bildik naylondu. Zaten kısa zamanda da bebeği isilik yaptı.

Kristalize emici kullanılmış. Bu açıdan aldığı suyu tutma gücü çok iyiydi. Hangi kristali kullandılar bilmiyorum ama oğlumu 2 günde alerji yaptı. Çocuğu bezden soğutan ilk markaydı diyebilirim. Herkeste aynı hızda ve şiddetle alerji yapmayabilir. Ancak mevcut bezinizi değiştirecekseniz ve sleepy kullanmayı düşünüyorsanız çok küçük bir paket alıp deneyin. Ben 2 büyük paketi başkasına hediye etmek zorunda kaldım.

İşin ilginci aylar sonra firma beni aradı ve bezden memnun olup olmadığımı sordu. Şikayetimi söyledim. Arayan görevli bu konuda çok şikayet aldıkları için malzemede değişikliğe gittiklerini ve amaçlarının ucuz değil iyi olmak olduğunu söyledi. Üstüne bir de ücretsiz numune yolladılar.

İkinci gelen bez daha iyiydi ve isilik yapmadı ama alerji aynen devam ettiği için bu beze devam edemedim. Yine de hala firmaya karşı hayretler içindeyim. Alışık olmadığım ve beklemediğim bir ciddiyet gösterdiler. Aldığınız bezi kullanamadığınızda geri alacaklarını sanmıyorum ama en azından bir şikayetiniz olduğunda birileri dinleyebilir.

Bez doluluk göstergesi varlığı ilk reklamlarda çok vurgulandı. Her şeyden önce söyleyeyim bu mucize bir teknoloji değil. Bezin dış kaplamasının ön yüzüne denk gelen kısımda ince bir şerit şeffaf veya fosforlu bir renkte ışık geçirgen yapılırsa bu zaten olur. Kristaller zaten su çektikçe renk değişikliği yapar. Kullandığınız kristalde de bu değişiklik azsa fosforlu boya bu renk değişikliğini görünür hale getirir.  Zor bir şey değil. Ancak işe yararlılığı da aynı oranda tartışmalıdır. Gösterge çiş alanının hemen önünde olduğu için ilk çişte yarısı dolmuş gibi görünüyor. Ondan sonra uzun zaman yarı göstermeye devam ediyor sonra birden gösterge ilerliyor. Sonlara doğru çiş çok yayılacağı ve gösterge alanına yavaş yavaş akacağı için gösterge bayağı geç gösteriyor. Son çeyrekte yapılan çişin göstergede görülmesi yarım saate kadar uzayabiliyor. Bunun size zararı yok ama tercih nedenlerinizden biri olmasın

Bezin emme hızı ve kapasitesi molfikse yakın. Sızdırmazlığı da beklediğimden iyiydi ancak çok uzun kullanamadığım için çok fazla bir karşılaştırma yapamıyorum. Genel özellikler açısından molfiksle yakın olduğunu söyleyebilirim. Sadece bezleri daha küçük. Hatalı yapışkan bant veya yanlış baskılı beze rastlamadım ama dediğim gibi toplamda ancak 1 paket kullanabildiğim için bunu genelleyemem. Benim ilk tercihim değil.

Komili:

Ülker bazı ürünlerde komili adının haklarını almış olmalı ki normalde zeytinyağı firmasının işi olmayan bez ve şampuan gibi ürünlerde Ülker komili adıyla piyasaya çıkıyor. Bu bilginin ne faydası var derseniz komili ürünlerini alırken Ülker markasından beklentileriniz neyse alabileceğiniz de o kadar olsun.

Bez bilindik bir isim olmakla birlikte şimdilik tek bir market zincirinde satılıyor. Kalite olarak da genel anlamda bir market bezi.

Kullanılan iç ve dış kaplama malzemesi genel anlamda güzel. Naylon oranı biraz fazla olduğu için pahalı markalara göre daha az nefes alıyor. Benimkinde biraz isilik yaptı ancak çok şiddetli olmadı ve uzun zaman ilerlemedi.  Emme hızı da iyi ancak emme kapasitesi açısından bir üstünlüğü yok. Yarı geçirgen zar büyük ihtimalle çok iyi değil bu yüzden uzun süre beklendiğinde ciltte sidik ıslaklığı oluyordu ancak bu açıdan molfiksten daha uzun dayandı.

Zeytinyağı katkısı konusu benim için bir anlam ifade etmedi. Giriş bölümünde de nedenini yazdım. Bu nedenle cildi besleyen veya cilt bakımı özelliği olan bir bez değil. Bezi takarken değil de çıkarırken elinizde yağsı his bırakması zeytinyağının emici kısmın içinde olduğu ve amacının su sızdırmazlık; belki biraz da koku önleme olduğu düşünülebilir.

Oğlumda bu bezde alerji yaptığı için bu bezi de kısa zamanda bırakmak zorunda kaldım. Ancak hediye ettiğim kişi memnundu ve kullandı.

Bez büyüklüğü bimden az. Daha küçük bir bez. Daha az sayıda bez içeren farklı paketlerinin de bulunması ayrı bir kolaylık. Küçük bir paket alıp arabada bulundurabilirsiniz. Diğer markaların geneli tek tip paketleme yapar ve 2 numaradan sonraki paketler çok büyük olduğu için seyahatte kullanacağınız bezi asıl paketten çıkarıp yanınıza almanız gerekir ki bu uzun vadede sıhhi olmuyor.

Huggies:

Bu marka Türkiye’ye ilk girdiğinde çok gülmüştüm. Kot desenli bez falan vardı. Bana hala da gülünç gelir. O zamanlar en pahalı bezdi. Sürekli mümessilleri doktorları ziyaret eder ilaç anlatır gibi bezlerini anlatırlardı. Söyleyeceğim çok şey var ancak söylemeyeceğim. 2 yıl bebeği çiş kaka söyleme alıştırmayın bez bağlasın bağırsakları tam gelişmemiş olur lafını ilk çıkaran firma da bildiğim kadarıyla bu. Ne desem azdır. Sonradan ne yaparsa yapsın o fiyatlara alıcı bulamayınca tek tip desensiz orta üst fiyatlı bezler piyasaya sürdü. Maalesef 2 yaşa kadar bez bağlayın cümlesi hala duruyor.

Yapısını bilmiyorum ancak kristalize emici kullanılmış. Çişi geri vermesi bir hayli zor. Bunu sağlayan emici kristal mi yoksa aradaki yarı geçirgen zarın başarısı mı bilemem ancak benimki bile sızdırmak için epey uğraştı.

Pişik veya isilik yapmadı. Alerji de yapmadı. Zaten kaplama malzemesindeki naylon miktarı diğer markalardan daha az. Rahat nefes alacak şekilde.

Emme hızı da aynı şekilde oldukça iyi. Kız ve erkek çocukları için ayrı bez kavramının da mucidi olmakla birlikte burada amaç anladığım kadarıyla emiş hızındaki bir eksikliği gidermek değil. Kristallerin suyu tutma güçleri çok çok iyidir. Bünyelerine aldıkları suyu kolay kolay geri vermezler ve kokusuzdurlar ancak kapasiteleri liflerden daha azdır. Bebeğin çiş çıkış noktasında yoğunlaşmış emici madde çişin tüm bezi dolaşmadan tek bir yerde toplanmasını sağlar. Hem daha küçük bir bez yaparsınız hem de daha az madde ile daha kısa zamanda çişi hapsedeceğiniz için emme kapasiteniz varsayımsal olarak büyür. Kullanamadığınız emici madde miktarını sistemden çıkarmış olursunuz. Güzel bir mantıktır ve kısmen de başarılıdır ancak isalde biraz zayıf kalır.

Bu markanın piyasaya yaydığı hurafeler hariç en sevmediğim yanı bezin bebeği sarmasını ve farklı bedenlere uymasını sağlayan esnek kısmı yan bantlarda değil arkada. Bu sayede bezi oldukça küçültebilmişler ancak bezi bağlarken esnetmek için yan bantları biraz fazla çekmeniz gerekiyor. Hareketli veletlerde de bezi takmak biraz daha zor. 7-8 paket kullandım. İçinde hatalı bez çıkmadı ama 2 defa bezi gerdirirken koparttım.

Bezler oldukça küçük ve saklaması kolay. Ayrıca her numaranın kilo aralığı diğer bezlerden fazla. Bu yüzden 6 numarası yapılmamış. 6 numara prima yerine 5 numara huggies, prima kadar uzun süre bağlı tutmayacaksanız, işinizi görür.

Kız erkek ayrımı nedeniyle bakkal eczane gibi yerlerin sevmediği markadır. Bim, şok gibi zincirlerde de kolay kolay yer almaz. Bu nedenle migros, kipa tarzı daha geniş kapsamlı marketlerde  bulabilirsiniz. Bu yüzden bazı yerlerde bulamama riskiniz var.

Son bir olumsuzluk. Bebek büyüyüp hareketlendikçe bezin arka kısmındaki esneme bölümü bebeğin cildine sürterek kızarma yapabiliyor. Malzeme yumuşak ve henüz yara yaptığını görmedim ancak hassas bebekler için risk mevcut.

Huggiesin mayo bezi var. Bana manasız gelmişti suyun içinde bez ama çocukların suda yapabilecekleri tek şey masum çiş değil. Kimse havuzda yanında kaka yüzsün istemez. Mayo bez çişi tutuyor mu bilmiyorum. Bizimkinde kullandım ama sonra bezi açıp içinde üre var mı diye test etmedim. 

Mayo bez alttan giyilecek şekilde bütünleşik yapılmış. Çocuğu yatırıp bezi bağlamanıza gerek yok. Normal mayo giydirir gibi giydirebilirsiniz. Ancak yandaki bantlar yapışkanlı ve onları ayırarak çıkarılıyor. Dikkat edin elinize gelebilir veya bezden düşebilir.

Pampers grubu:

Ultra prima: yeşil paket

Zaman içinde marka adı olarak bu kadar değişiklik göstermiş başka bir marka var mıdır bilmiyorum. Çocukluğumdan beri bilirim ve neredeyse her model için ayrı marka ile çıktılar. Nedeni hakkında da bir fikrim yok. Ultra prima, prima, prima aktif bebek, ultra prima aktif bebek ve bu isimlerin pampers prima kombinasyonları. Genelde ultra prima adı yaygın olarak bilinir. Bu marka pampers firmasının benim bildiğim 3 ayrı ürün grubundan orta sınıf olanının genel adı.

Yıllardır piyasada olduğundan diğer firmalara göre çok daha tecrübeli ve yerleşmiş bir marka. Her bakkalda ve her toptancıda en azından ana numaraları bulunabilir.

Fiyat olarak genelde üst bantta yer alır ama sıklıkla yaptığı kampanyalar ve çok değişik dağıtım kanallarıyla piyasaya sunulması nedeniyle bulunması zor değildir. Hem de sıklıkla uygun fiyatlı ürün bulunabilir.

Ayrıca hem çok büyük ve ekonomik kolilerinin hem orta boy paketlerin hem de taşıması kolay küçük paketlerinin bulunması bütçe ve kullanıma uygun tercih imkanı tanır. Bezin kendinin de küçük olması lojistik anlamında kullanıcı için kolaylık.

Esneklik yan bantlarda ve kullanımı en azından benim için kolay oldu. Dizaynı hata kaldıracak şekilde olduğu için acemilik dönemlerimde de bez ziyan etmeden kullanabildim.

Emme hızı en iyisi diyebilirim. Şimdiye kadar taşma yapmadı. Arka kaplama zorlandığında sızdırdığı için çiş kapasitesi dolunca arkadan terleme ile dışarı veriyor. Bebeğe geri çiş sızdırma sadece 1 defa oldu. O da 12 saatten fazla değişmeyince oldu.

İsalde emme hızı diğerlerinden fazla değil ancak bacakları saran sızdırma bariyeri işini iyi yaptığı için her kaka taşmıyor.

Emici olarak zeolit adı verilen bir kristal türü kullanılmış. Bu kristaller kuruyken bildik tuz gibi sert kristal ancak suyu çekince yumuşak bir hal alıyor. En güzeli aldığı suyu asla geri vermiyor ancak bir dezavantajı var ve su kapasitesi düşük. Bildiğim kadarıyla sentetik lifle aralarında 3-4 kat kapasite farkı var.

Firma zeoliti daha küçük tanecikli yaparak daha fazla sıkıştırma yoluna gitmiş. Bu sayede kapasiteyi arttırmış ancak bezin büyük olmaması kullanılabilecek zeolit miktarını her şekilde sınırlar. Bu nedenle primada 3+, 4+ 5+ gibi çok sayıda ara numara var ve 6 numaraya kadar çıkıyor.  Bu uygulama stok maliyetini arttırdığı için bakkal ve marketlerde +’lı ara numaralarla 6 numara genelde bulunmuyor.  Özellikle 6 numara ciddi sorun. Genelde 6 numara kullanacak bebekler çiş söylediği ve insanlar 6 numarayı çok büyük zannettiği için satışı az. Bu yüzdende bulunması sıkıntılı. Kimse paketin üzerini okumadığı için 6 numara prima ile 5 numara huggies veya kısmen jw nin birbirine denk olduğunu görmüyor. Firmada düşük kapasite nedeniyle 6 numara çıkardık demek istemediği için bu sorun devam ediyor ve edecek.

Ultra prima benimkinde alerji yapmadı ama hipoalerjiktir diye bir iddiam yok. Birisi primada alışkanlık yapıcı var prima başladığın bebeğe başka bez bağlarsan hemen alerji yapar dedi. Ne kadar doğru bilmiyorum. Evet jw ve huggies hariç diğer tüm bezler alerji yaptı ama benimki zaten alerjik bünyeli. Ayakkabıda bile sıkıntı yaşıyoruz. Bu sözü doğrulamak için gereken kontrollü çalışmaları yapacak kaynak bende yok. Gerekli araştırma kaynağına sahip olanlarda bu işle uğraşır mı bilemem. Kaliforniyada ne olduğu belli olmayan bir üniversitenin 2143 kişi üzerinde yaptığı araştırmaya göre diye başlayan bir haber büyük ihtimalle bu konuda asla olmayacak. Bu yazıyı yazdığım için bile bana gülünürken kimse uğraşmayacaktır. Bu yüzden bu iddiayı ne yalanlayabilirim ne de doğrulayabilirim. Ancak dötte alışkanlık nasıl yapılır bir eczacı olarak bilmiyorum.

Prima Premium: krem rengi paket.

Adı gibi Premium. Yarı geçirgen yüzeye epey para harcanmış belli. Sadece suya değil başka sıvılara karşı da seçici geçirgen. Bu nedenle sıvı kakayı da hızla emebiliyor. Ben bu bezi sadece çocuk isalken kullandım. Sıvı kakayı çişe yakın hızda emdiği için taşma sorunu yaşamadık. Koku açısından da kısmen emici.

Ancak açıklama bölümünde de yazdığım gibi normal şartlarda bebek kakasının tamamen emilmesi bana anlamlı gelmedi. Sonuçta çocuğun durumunu anlamanız için en büyük belirteç kakadır diyebilirim. Firma temsilcisine bunu söylediğimde bana kaka vücuda hiç temas etmediği için pişik veya kakadaki asit yanığı olasılığını ortadan kaldırdığını söyledi. Bana yine de anlamlı gelmedi. Bez o kadar rahat olursa bebek neden çiş kaka söylesin. Kaldı ki son 30 yıla kadar hala naylon üçgen bez kullanılırdı ve bu yüzden kalıcı bir hasar yaşayan kişi gösterilemedi. Bugün bezlerin genel kullanımda standart hale gelmesinin tek nedeni değişen yaşam standartları. Bezlerin sağlıklı olması değil. Yoksa hazır bezden önce idrar yolları enfeksiyonu çok daha azdı. O zamanlar şimdiki imkanlar mı vardı da denemez adi idrar yolları enfeksiyonu için karmaşık bir tıbba gerek yok.

Büyük ihtimalle pampers firması bir zamanlar huggiesin yapmaya çalıştığını yapıp üst gelir bandına da hitap edecek bir ürün sunmak için bunu geliştirmiş. Ben isallerde kullandım. İsal bitince de paketin kalanlarını kullandım. Şikayetimiz olmadı ancak bebek ne düşündüğünü söyleyemediği için diğerlerine üstünlüğü konusunda fazla bir şey söyleyemem. Ancak malzeme kalitesi ve yumuşaklığı biraz daha iyi. Büyük ihtimalle emici madde miktarı da daha fazla çünkü bezler standart ultra primadan daha büyük. Bu bezin müşterilerinin yer sorunu daha az olur diye düşünülmüş olmalı. Zaten ultra prima gibi aynı numarada farklı sayıda bez içeren paketler bu modelde yok. Tek tip 1 numara tek tip 2 numara gibi paketlenmiş.

Bu bezin en büyük dezavantajı fiyatı. Birim başına ultra primanın bile 2 katı. Şimdiye kadar çok az kampanyasını gördüm. Bu da büyük ihtimalle hedef kitleden kaynaklanıyor.

Bence diğer bir eksiklik de 6 numarasının olmaması. 5 numarası ultra primanın 5 numarasından daha büyük ve kilo aralığı daha çok ama 6yı karşılayacak kadar değil. Ancak 5+ kadar. Neden böyle bir politika izlediler bilmiyorum ancak bence iyi olmamış.

Ürün güzel. Sayısal bilgileri tartışmaya gerek yok ancak dediğim gibi pahalı. Karar sizin. Birkaç gün kullanılacak bir şey değil.

Ultra primanın aylık kutularından bezler beyaz poşetli halde çıkar. Bazı uyanık bakkallar onları ayırıp satar. Premium beyaz pakette olan diye sorduğunuzda da onu veriverirler. Dikkatli olun.

Pampers: turuncu paket

Direk kullanmak nasip olmadı. Anladığım kadarıyla ilk çıkan prima grubu ve hala orta alt seviye için piyasada duruyor. Fiyatı ultra primadan daha az ama diğer markaların çoğundan hala daha pahalı. İlginç bir şekilde düşük fiyat bandı ürün olmasına rağmen kampanyaya falan rastlamadım.

Elle incelediğimde malzeme kalitesinin ultraprimaya göre nispeten düşük olduğu ve bez boyutunun az daha büyük olduğunu gördüm. Firma yetkilileri de farkı konusunda bir şey diyemedi. Ne farkı var veya piyasada neden var bilmiyorum.

 

Bakkal bezi:

Tek başlık altında topladım ancak çok sayıda marka mevcut. En sık göreceğiniz pedo baby ancak çuvalla gelip adetle veya kiloyla satılan ürünlerden paketli markalaşmaya çalışan ürünlere; oradan da bilinen markaların aynı ambalajında farklı isimle piyasaya çıkan ürünlere kadar geniş bir ürün gamı söz konusu.

Yine de tek başlık altında topladım çünkü aşağı yukarı özellikler ortak. Her şeyden önce ucuzlar. Çok ekonomik olurlar. Maalesef bulunabilmeleri de çok değişken. İç Anadolu kırsalında her bakkalda bulabilirken daha üst gelir seviyelerinde bulma şansınız hemen hemen yok.

Genelde sürekli aynı yerde oturan ve düşük gelir bandının yaşam çevresinde çok kullanılır bu nedenle büyük ihtimalle markalı ürün kullanan biri bunları görmeyecek bile. Ancak ultra prima, can bebe ve molfiks harici ürünler her zaman bulunamadığından diğer markaları kullanıyorsanız bir gün onları bulamayıp bunlardan kullanmak zorunda kalabilirsiniz.

İçiniz rahat olsun sıhhi olmama gibi bir sorunları yok. Ne amaçla kullanıldıkları belli. Zaten steril olmalarına gerek yok. Ancak bu ürünlerin geneli yerel markalar olduğu için belli bir müşteri kitlesine hitap ederler ve şikayet gelirse tüm müşterilerini kaybedebilecekleri için çok hoyrat davranma şansları yoktur.

Diğer yandan kullanılan malzemelerin geneli sentetiktir ve sentetik malzemelerde mikrop daha zor ürer. Bu nedenle bezi kullanınca enfeksiyon olur korkusu yaşamayın.

Geneli dış ve iç kaplamada oldukça ucuz olan kağıt veya yağlı kağıt türü kullanır. Alerjisine henüz rastlamadım. Bazıları naylon kaplamalı kullandığı için pişik yapabilir ancak o da hemen olmaz. Geçici kullanımlarda sorun yaşamazsınız.

Emici malzeme olarak eskiden pamuk kullanılırdı. Bildiğim kadarıyla son 10 yıldır ülkemizde ciddi bir pamuk ekimi olmadığı için çoğu firma sentetik liflere döndü. Bu nedenle 10 yıl önce alerjiden korkamayın derdim ancak artık risk diğer markalarla eşit. Kullanılan lifin kalitesiyle alerji arasında bir orantı olmadığı için markalı başka bezi emaneten kullanırken yaşayacağınız alerji riskiyle aynı risk söz konusu.

Emici kısım için oto sanayi boyutunda bir yerde yapılan üretimden büyük şeyler beklememek gerektiği açıktır. Bu yüzden mucize beklemeyin. Emilim yavaş kapasitede az olacaktır. Hatta o fiyata kullanılabilecek yarı geçirgenin özellikleri ve lifli bir emici kullanıldığını düşünecek olursak çişin geri sızması zor olmayacaktır. Bu nedenle sık bez değişiminde fayda var.

Bu bezlerde asıl uzak durmanız gerekenler parfümlü bezler. O fiyata veya o teknolojiyle üretimi yapılan bir üründe hipoalerjik veya doğal esans kullanılmasını beklemek saflık olur. Büyük ihtimalle düşük kaliteli ve sentetik esans kullanılacaktır. O da alerji riskini arttırır. Doğal esans bile kullanılsa bu sorun yaşamayacağınız anlamına gelmez. Örneğin turunçgillerin doğal esansları oldukça asitlidir ve cilde uzun süreli teması isilik benzeri döküntüye neden olur. Bu yüzden markalı markasız her bezde parfüm katkısı olayından uzak durun. Daha önce de dediğim gibi parfüm bir karışımdır ve herhangi bir katkı alerji yapabilir. Boşa risk yaratmanın gereği. Biraz kaka kokusu çekilecek yapacak bir şey yok.

Canbebe ve rossman bezi kullanmadım bilgim yok.

1 Ekim 2015 Perşembe

bim bezi jenny willy hipoalerjik mi alerji yapmaz mı iyi bir bez mi

BİM BEZİ:
Kendimi bu bölümü yazmak zorunda hissettim.
Doğum yaklaşırken pek çok kişiden bim mağazalarında satılan bezlerin kullanılabilirliği hakkında çok sayıda tavsiye geldi. Hanımın içine sinmedi ve daha bilindik bir markayı tercih ettik.
Ancak 16 ay sonra gerek maliyet faktörünün baskısı gerekse çok yakınlarımızın bile memnuniyetlerini ısrarla vurgulamaları nedeniyle bim markası bezi denemeye karar verdik. Emanet alınan ilk birkaç bezde memnun kalınca kullanmaya başladık. İyi ve kötü yönleri olan bir bez. Bu nedenle hakkında yazı yazmam gerektiğine karar verdim. Eminim bebek bekleyen her aile bu konuda bir şeyler duymuştur veya duyacaktır.
Bim bezinin avantajları:
1 ucuz
2 bezin büyüklüğü diğer markalardaki aynı numara bezlere göre daha büyük. Primada 5 numara kullanan bir çocuk bimin jenny willy sinde 4 kullanabiliyor.
3 heryerde aynı fiyat avantajı. Diğer bezlerde kampanya varlığı ve yokluğuna veya bunduğunuz ile göre ciddi değişiklikler olurken bımde bu oran yok denecek kadar az.
Bim bezinin dezavantajları:
1 bant kısımları çok kaliteli değil. Bazen yeni açılan bezde bantın yarısının çıkıp başka yere yapıştığını görürsünüz. Henüz bu nedenle kullanılamaz hale gelmiş beze rastlamadım ama bezin kullanım esnasında yerinden çıkma olasılığı biraz daha fazla.
2 Bant bölümü esnek değil. Bezi bağlarken pek çok markada bantların olduğu yer esnek. Bu sayede bebek biraz hareketliyse, bez tam ortada değilse veya bebek büyüdüğünde elinizde kalanı kullanırken veya emanet alınan bezlerde  esneklik size hata payı bırakıyor. Bim jemmy willy bezinde bu şansınız yok. Bebek tam ortaya gelmeli ve uygun boyda olan kullanılmalı. Hata payınız daha az. Bir tarafa fazla kaymışsanız sızdırma olasılığı yüksek.
3 sıvı emme kapasitelerini bilmiyorum karşılama şansım olmadı ama sıvı emme hızı markalı bezlerden düşük. Benim oğlan tek seferde büyük hacimlerde işeyebiliyor ve sık sık bez çişi emmeden çiş sızıyor. Aynı şeyi birkaç yakınımdan daha duydum. Ancak bunu hiç yaşamayanlar da var. Biraz bebeğe bağlı açıkçası. Azar azar işeyen bebekte sorun olmaz ama bebeğiniz bekleyip peşinen işiyorsa sızıntı ihtimali diğer markalı bezlerden yüksek. Bana sıkıntı yaratan en büyük sorun buydu. Henüz gözleme şansım olmadı ama isal olan çocukta da sızdırma olasılığı bence yüksek.
Kısacası bebek çok çişli değilse ve maddi olarak kolayınıza geliyorsa kullanabilirsiniz ancak isalde ve soğuk havalarda (çiş miktarı artabileceği için) sizi yolda bırakabilir bilginiz olsun.
Bim bezi ve alerji:
Piyasada bim bezinin alerji yapmadığına dair genel bir kanı var. Açıklama ihtiyacı hissettim.
Bez bölümünde alerjiden kısaca bahsetmiştim. Alerji özellikle bir maddeye karşı olabildiği gibi yakın kimyasal yapıdaki maddelere karşı da olabilir. Prima huggies gibi markalarda zeolit esaslı emiciler kullanılır. Bildiğim kadarıyla parfüm de kullanırlar ancak parfümlerinin yapısını bilmiyorum. (can bebe, evy baby markalarını tanımadığımdan konuya dahil etmedim)
Bu durumda bir bebeğin primanın parfümüne alerjisi varsa huggiese alerjisi olmayabilir ancak başka bir bebeğin primanın zeolitine alerjisi varsa büyük ihtimalle huggiese de alerjisi de olacaktır. Bu durumda emicisi anladığım kadarıyla sentetik pamuk olan (sadece tahmindir firmadan bilgi almadım) bim bezinin bu bebekte alerji yapmama olasılığı yüksektir. Böylece her markaya alerjisi olan bir bebeğin bim bezine alerjisi olmadığı durumu ortaya çıkar.
                Ancak şunu unutmayın alerji her maddeye karşı gelişebildiğinden bim bezi de alerji yapabilir. Şimdiye kadar bim bezine alerji geliştiren duymadım ama benim haberim olan 5-10 bebeklik popülasyon bim bezi hipoalerjiktir demeye yetmez. Bu nedenle bim bezi hipoalerjiktir diye düşünmeyin. Sadece iç maddelerinin büyük kısmı farklı olduğundan markalı bezlere alerjisi olan bebeğe bim bezi alerji yapmayabilir.

Alerjinin kökenini tespit etmek çoğunlukla imkansızdır. Bu nedenle farklı markaları denemekten başka çareniz yok. Bim bezi de bu deneme seçenekleri içinde yer almalı ancak ilk defa tercih edeceğinizde bim bezi alerji yapmıyormuş diye düşünerek tercih yapmayın. Yeni bebekte risk her markada eşittir.

21 Temmuz 2015 Salı

bebekle kullanılabilen yapıştırıcı hangi yapıştırıcı uhu zamk güvenlidir hangisinin zararı nedir


Yapıştırıcı:

                Bununla ilgili nasıl bir hazırlık yapılacak diyebilirsiniz. Şimdiden ucuz buldukça bebek yapıştırıcısı toplayın. Çok lazım olacak. Özellikle and dağlarında yetişen makara kukara bitkisinin metil izo aminoterol sipro heptaizonazol ile ekstraksiyonundan yapılan yapıştırıcılar kullanılmalı.

                Merak etmeyin böyle bir şey yok. Laf olsun diye söyledim. Ancak çocuk demek kırılan bir şeyler demek. Oyuncaklar kırılacak, kumandalar kırılacak, kırılacak da kırılacak. Biraz büyüyünce kağıt yapıştırmak isteyecek.

                Yapıştırıcıları genel anlamda 3 e ayırabiliriz. Çözücülü, çözücüsüz ve moleküler değişim yoluyla yapıştıran yapıştırıcılar.

Çözücülü yapıştırıcılar aslında bildiğimiz plastiğe çok bezer. Normalde katı veya jel olan bir maddeyi tolüen, benzen gibi bir organik çözücüde eritirseniz o organik çözücü uçunca içindeki plastiğimsi madde tekrar açığa çıkar ve iki yüzey arasında tutunur. Böylece yüzeyler yapışmış olur. Bu çözücüler normal şartlar altında kullanmamanız gereken yapıştırıcılardır.

Herşeyden önce içlerindeki ana madde olan yapıştırıcı molekül tamamen sentetiktir, karmaşık moleküler yapıya sahiptir ve vücudunuza direk benzin içmekten daha fazla zarar verebilir. Zarar kısa, orta veya uzun vadede açığa çıkabilir. Bilemezsiniz çünkü kimse bunu incelemez. Ancak bu yapıştırıcılarda asıl sorun çözücülerdir. Adlarının organik olduğuna bakmayın. Organik tarımla falan üretilmezler. Kimyada ana bileşenleri karbonlu maddelerin organik maddeler sınıfına dahil olduğu için bu isimle anılırlar. Yoksa organik domatesle bir ilgileri yoktur. Organik çözücüler genel anlamda vücudun yağ dokusunda birikme özelliğine sahiptir. Yani kısa sürede göreceğiniz etkilerden başka uzun ve çok uzun vadeli etkileri de olabilir.

                Organik çözücülerin ilk etkisi bağımlılık yapıcı olmalarıdır. Evde 2-3 parça kağıt yapıştırarak çocuğunuzun tinerci olacağını zannetmiyorum. Ancak çocuk aklı ilginçtir. Televizyondan yapıştırıcı bağımlısı haberi görüp denemeye kalkabilir. El altında bulunmazsa iyi olur.

                Diğer etkileri kanserojen olmalarıdır. Her ne kadar her firma kendi çözücüsünün kanserojen olmadığını öne sürse de bu konuda bir görüş birliği yoktur. Genelde deneyler fare ve köpeklerde o da 3 ay ile 1 yıl arası bir süre için yapılır. Onların ömrü kısa olduğu için insandaki uzun vadeli etkileri aydınlatır dense de bu tam olarak doğru değildir. Bu şekildeki bağlantı tam olarak açık değildir. Sadece insan üzerinde deney yapmanın imkansızlığı yüzünden olana razı oluruz. Gerçeğe daha yakın sonuç verecek olan geriye yönelik arşiv çalışmaları çok fazla kaynak gerektirdiğinden ve büyük ihtimalle sonuçlar kimsenin işine gelmeyecek olduğundan bu maddeler için yapılmadı. Bu nedenle hiçbir organik çözücü masum değildir ve uzun vadeli etkileri kanserojen olmasalar bile kestirilemez olduğundan bu kadar genç bedenlerin karşılaşmasını istemem. Etkisi 30 yıl sonra çıkacak bir etkenle  50 yaşında birinin karşılaşması ile 20 yaşında veya 2 yaşında birinin karşılaşması aynı olmaz.

                Organik çözücülerin en sevmediğim kısa vadeli etkileri karaciğeri fazlaca yormalarıdır. Sanayide bu maddelerin seçilmelerinin 2 nedeni vardır. Birincisi iyi bir çözücüdürler ve pek çok maddeyi eritebilirler. İkincisi de çok sağlam olduklarından uzun yıllar bozulmadan kalabilirler. Bu yüzden bu çözücüleri vücudumuza aldığımızda karaciğer onları parçalamak için fazladan mesai yapar. Ayrıca günlük hayatta karşılaştığımız maddelerden olmadıkları için fazla mesai haricinde de karaciğer için uğraştırıcı özelliktedirler. Parçalanmış hallerinin atılımı da diğer organlar için zorlayıcıdır. Yetişkin birinin direnci çok daha fazla olacağından bizim baş etmemiz daha kolaydır ancak küçükler için durum biraz daha farklıdır. Ortada ispatlanmış bir deney sonucu yok ancak biyokimyanın bize söyledikleri açık. O yüzden çocuklarla çözücülü yapıştırıcıların bir arada kullanımı iyi bir fikir değil.

                Çözücüsüz yapıştırıcılar değişik değişiktir. Kağıt ve süs için alttan çevirmeli mum yapıştırıcılar kullanılabilir. Bunların geneli zehirsizdir ve su içerirler. Çok masum değillerdir ancak çözücü içerenlere oranlar fazlasıyla kabul edilebilir yapıştırıcılardır. Tek dezavantajları kullanım alanları kağıt ve benzeri ürünlerle sınırlıdır. Bu yapıştırıcıyla oyuncak veya kumanda yapıştırmazsınız.

                Bizzat kendi yapıştırıcı olan macunlar piyasada mevcut. Bunlar da zehirsiz ve çözücüsüzdür. 1990larda blue tack olarak piyasaya girdiler. Şu anki isimlerini bilmiyorum ancak kırtasiye ve marketlerde farklı markaların kare veya çubuk şeklinde kesilmiş formları mevcut. Çok farklı malzemeleri yapıştırabilirler ve işiniz bittiğinde yağlı bir şeyle kirlenmemişse yeniden kullanılabilirler. Sündürdükçe yeniden yapışma özelliği kazanırlar. Ancak yapıştırma güçleri sınırlıdır. Duvara kağıt yapıştırabilirsiniz. Oyuncağa pil yapıştırabilirsiniz, hatta kumandanın çatlamış kısmını veya tamamen ayrılmamışsa kırık kısmını bunlarla kapatabilirsiniz ama kırık oyuncağı yapıştırmazsınız.

                Sıcak tabanca içinde eriyen plastik yapıştırıcılar piyasada mum tabanca adıyla da bilinirler ve çok adi bir plastik çubuk kullanmadıysanız onlar da zararsızdır. Plastik çubuklar ucu sıcak bir tabancada erir ve tekrar soğuduğunda oldukça sağlam bir yapıştırma gücüne sahiptir. Bence mutlaka bir tane edinin. Oldukça güçlüdürler ve ihtiyaç anında su ile temas ettirerek sökmeniz de mümkün. Oyuncak ve benzeri şiddete maruz kalacak yerlerde kolaylıkla kullanılabilir. Yapıştırıcı plastik olmasına rağmen çocuk oyuncağının üzerindeki bu yapıştırıcıyı yese bile sindirimi 0 olduğundan kakası ile aynen çıkar. Zarar verecek bir yere temas edemez. İki dezavantajları vardır. birincisi estetik yapıştırmaya çok müsait değillerdir. Ancak bunu kullanacağınız şeyler zaten defalarca kırılacak şeyler olduğundan estetik kaygılarınız da ona göre az olacaktır. Ayrıca işin sağlık boyutu da var. ikinci dezavantajları da bu yapıştırıcılar aktif hale gelmek için ısıtılırlar ve eriyen çubuk bir süre oldukça sıcaktır. El kol yakabilir. Bu nedenle kendiniz kullanırken dikkatli olun ve sıvı yapıştırıcıya temas etmeyin. Çocuğu da birkaç dakika uzak tutun. Olur da yanarsanız merak etmeyin kalıcı bir yanık yapmaz. Sadece biraz su toplar. Bu yüzden diğer seçeneklerin olasılığına baktığınızda çok çok masumdurlar ve birkaç dakikalık dikkat yeterlidir.

                İç yapısı değişen yapıştırıcıların en büyük örnekleri japon yapıştırıcısı diye bildiğimiz cyanoakrilat (siyanoakrilat) yapıştırıcılardır. Plastiğimsi bir madde olan akrilik asiti siyano ile bağladığınızda akışkan bir sıvı olur. Daha sonra o sıvı hava ile temas ettiğinde siyano bölümü ayrılır ve geriye akrilik asit kalır. Bir süre sonra açıkta aklan akrilik asitler bir araya gelip yapıştırıcı maddeyi oluşturur.

Diğer bir örnek te iki bileşenli yapıştırışılardır. 2 ayrı renkte macunlar, silindir şeklinde olup içinde 2 ayrı katman olan macunlar, 2 ayrı sıvı tüpünü karıştırdığınız yapıştırıcılar ve japon yapıştırıcısı benzeri birşeyi döküp üzerine sprey sıkılan yapıştırıcılar bu gruptandır.

Japon yapıştırıcıları donmuş halleriyle oldukça zararsızdır. En azından öyle kabul edilir. Aslında savaş yaralarını yapıştırmak için icat edildiklerinden belirli bir düzeyin üzerinde zararsızlığa sahip oldukları kabul edilebilir ancak tıptaki kullanımları günümüzde sınırlı olduğundan insan şüphe ediyor. Ancak asıl sorun çocuğun oyuncağın kırık kısmındaki yapıştırıcıyı yemesi değil yapıştırıcı kururken açığa çıkan gazlardır. Savaş ortamında veya 70 yaşında biri iyi havalandırılmış ameliyathanede bu gazlara maruz kalırsa dert değil ancak evde 1 yaşında bir çocuğun maruz kalması veya 4 yaşında bir çocuğun alıp oynamasını ben içime sindiremediğimden çocuğa ait şeylerde bunları kullanmıyorum. Yapıştırıcı bizim deyimimizle kuruduktan sonra da bir süre gaz çıkışı devam eder.

İsminden anlaşılacağı üzere japon yapıştırıcıların siyano bölümü siyanür içerir ancak bu siyanür açığa çıkıyor mu bilmiyorum tahminimce hayır. Aksi olsaydı mutlaka 50 60 yıl içinde duyulurdu. Ayrıca siyano grubu içeren çok sayıda kimyasal maddeyi ilaç veya gıda katkısı olarak zaten kullanıyoruz. Ayrıca çocuklar 3 yaşına kadar siyanüre yetişkinlerden kat kat daha dayanıklıdır. Ancak yine de içim rahat değil. Kullanmak zorunda kalırsam ayrı bir odada kullanıyorum ve 3 günden önce yapıştırdığım şeyi kullanıma sokmuyorum.

İki bileşenli yapıştırıcılarda kullanılan malzeme daha da az bilinen ve yeni kuşak kimyasallar olduğu için haklarında konuşacak kadar bilgim yok. Bu yüzden bilmediğine şüpheyle yaklaş prensibine dayanarak iki bileşenli yapıştırıcıların çocuğa temas edecek şekilde kullanılmalarını da önermiyorum. Çocuk odasındaki bir mobilyayı veya bir oyuncağı veya kolaylıkla ele geçireceği bir kumandayı yapıştırmakta kullanmanızı önermem ancak haklarında çok az bilgim olduğu için zararlı da diyemiyorum.

Ancak işin zarar kısmı haricinde bir de oyun kısmı var. Çocuklar çok meraklıdır ve gördüğü herşeyi merak eder. Sizi onları kullanırken gören bir çocuk mutlaka bir yolunu bulur ve o yapıştırıcıları alıp oynar. Aktif yapıştırıcının kimyasal zararları haricinde bu yapıştırıcılar çok hızlı yapıştırdığı ve çok farklı şeyleri yapıştırabildiği için ayrıca risk teşkil eder. Evdeki japon yapıştırıcısı kutusunu eline geçiren bir çocuk kendini bir yere yapıştırabilir, elini bir yere yapıştırabilir; hatta yemek veya nefes borusunu bile yapıştırabilir. Büyük ihtimalle ölmez ancak cerrahi müdahale gerekebilir. Bu nedenle bu yapıştırıcılardan evde bulunduracaksanız çok yüksekte ve kapalı yerlerde saklayın. Kolay açılmayacak kapaklar veya kilitler kullanın. Ayrıca çocuğun gözü önünde kullanmayın.

Mobilya yapıştırırken ağaç tutkalı kullanabilirsiniz. Gaz çıkarmaz, organik çözücü içermez. Akril kısmı siyano içermez. Ancak çok yavaş yapıştırdığı için kapalı bir odaya koyun.

çözücülü yapıştırıcılara örnekler:







çözücüsüz yapıştırıcılara örnekler

 alttan çevirmeli mum yapıştırıcı

kendinden yapışkan yapıştırıcı
yapışkan tablet diye isimlendirilmiş

bu tabanca ile alttaki çubuklar eritilip yapıştırma yapılır

eriyen plastik çubuklar

iç yapısı değişen yapıştırıcılar

bildik japon yapıştırıcı

iki bileşenli sıvı



iki bileşenli sıvıya başka bir örnek

 kutunun içindeki silindirik macun aslında iki katlıdır içinde başka bir kat daha vardır. iki bileşenli macun yapıştırıcı örneği

başka bir iki bileşenli macun yapıştırıcı

spreyli yapıştırıcı

sprey aktivatörlü yapıştırıcı için başka örnek





20 Temmuz 2015 Pazartesi

çocuklar ve pil oyuncakta hangi pil pil kullanımına neden nelere dikkat etmeli


Pil:

                Bebek pili diye bir şey yok. Henüz onu yapan çıkmadı. Bakalım ne zaman kısmet.

                Pilin bebek veya çocuğa uyumlu olması veya olmaması aslında pilin güvenilirliğinden geçiyor. Güvenlik ve güvenilirlik kavramı da öncelikli olarak kullanım sırasında karşılaşılabilecek risklerin minimalize edilebilmesi anlamındadır.

                Konuyu açarsak; her pil aynı zamanda enerji yüklü bir kimyasal karışımdır. Her enerji yüklü kimyasal karışım gibi kararsızdır ve patlama ihtimali vardır. Ayrıca her kimyasal madde gibi zehir niteliği taşırlar.  Pil üreticileri pillerinin çevreye zararsız olduğu yönünde çokça reklam ve çalışma yapsa da bu genel anlamda pilin içindeki kimyasalların çevreye yayılmasına rağmen yaygın bir çevre riski oluşturmayacağı anlamını taşır. Yani bizim pil sokağa atılırsa ve içindekiler etrafa yayılırsa dev karıncalar gelip sizi yemez demekle hemen hemen eşdeğerdir. Bir genelleme söz konusudur. Ancak hiçbir üretici bizim pilleri yerseniz bir sorun olmaz diyemez çünkü görürsünüz. Piller ilaç olmadığı ve insan vücuduna gireceği düşünülerek yapılmadığından bireysel anlamda risklidirler. Pillerin içinde geneli metal olmak üzere sağlığa zarar potansiyeli bulunan çok sayıda kimyasal vardır. Bu nedenle pillerin içlerindeki kimyasal maddeleri içlerinde tutmaya devam etmesi güvenlik açısından öncelikli gerekliliktir. O zaman pilden ilk beklentimizin akmaması olacağını söylememiz gerek.

                25 yıldır pillerle iç içeyim ve akmayan pil yoktur. Ancak insan olarak karşılaşabileceğimiz koşullarda akmayan pil vardır.  Örneğin kaliteli alkalinler ateşe atarsanız akar veya patlar ama en sıcak yaz gününde dahil karşılaşabileceğiniz 50-60 derece gibi değerlerde akma yapmaz.

                Bu konuda bugüne kadar sorun yaşamadığım tek pil isim vermeyi sevmesem de duracell. Ardından energizer ve varta gelir. Carrefour ve bim gibi mağazaların alkalin pilleri dahil olmak üzere alkalin de olsa orta ve düşük kaliteli piller yaz aylarında akma yapabiliyor. Çinko karbon piller kesinlikle akar. Kışın da akma yapabilir. Bebeğiniz olduktan sonra artık evde herşeyi hemen ağzına alacak ve kendini ilgilendirmeyen şeyleri bile alıp ağzına götürecek bir canlı türü olacağı için sadece onun oyuncaklarını değil. Uzaktan kumandalar gibi genelde ortalıkta duran herşeyin pilini ona göre seçmeniz gerekir.

                Bu nedenle çocuk olmaya yakın evinize kalitesiz pil almayın. Kendiniz için de kaliteli pil kullanın. Yukarıdaki markalar denenmiş olanlardır. Acele pil almanız gerekiyorsa ve o markaları bulamamışsanız mutlaka alkalin alın. Alkalin olmayan çinko pillerden uzak durun. Çinko piller çok ucuz oldukları için fazlaca tercih edilirler ama emin olun sağlık bir yana enerji açısından da paranızın karşılığını alamazsınız.

                Sık pil kullanımınız varsa şarj edilebilir pil kullanın. Nikel kadmiyum piller için zararlı derler ancak direk zehirleyici değildir. Zaman içinde toprakta veya vücutta belirli bir miktarın üzerine çıkması halinde bazı kronik etkiler görülebilir. Bunun dışında kimse nikel kadmiyum pili ağzına aldığı için ölmez veya sakat kalmaz. Ayrıca bu piller kolay kolay akmaz. Ancak taşıdıkları enerji çok düşük olduğu için maliyet karşılığı alacağınız hizmet sınırlı olacaktır.

                Bunun dışında kullanabileceğiniz 2 tür şarj edilebilir pil vardır. yeni kuşak ve eski kuşak nikel metal hidrat piller (bundan sonra nimh olarak yazılacak).

                Eski kuşak nimh piller %20-40 kadar yeni kuşaklardan ucuzdur. Nispeten de daha dayanıklıdırlar ve hızlı şarja müsaittirler. Ancak bir dezavantajları vardır: Kullanmasanız da durdukları yerde boşalırlar. Bu yüzden bu piller sıklıkla kullanacağınız cihazlar için uygundurlar. Örneğin çocuğun pilli arabası varsa ve 1-2 saat içinde pilleri bitiriyorsa veya en fazla 1 hafta içinde pilleri bitiriyorsa eski kuşak nikel pil kullanmanızda bir sakınca yoktur. Kısacası 1-4 hafta içinde pil değişimi gerektiren cihazlarda rahatlıkla kullanabilirsiniz.

                Ancak uzun süre beklemesi gereken (fener gibi) veya seyrek aralıklarla kullanılan cihazlarda enerjisini çok daha uzun süre saklayabilen yeni kuşak nimh pil kullanmanız faydalı olacaktır. Örneğin yürütecindeki oyuncak, pilli müzik çalma aleti, fenerler, kumandalar, ateş ölçerler gibi seyrek kullanılan veya düşük enerji tüketimi nedeniyle uzun bekleme süresine sahip cihazlarda yeni kuşak nimh piller size hem güvenilir, hem kullanıcı dostu hem de orta ve uzun vadede ucuz bir enerji kaynağı olacaktır.

                Ben çocuk hazırlıkları sırasında ucuz buldukça duracell aldım. Bulduğum kampanyalarla AA boy pil için adedi 1-1.15 tl civarına pil aldım. Şimdi 2-3 tl civarında. Bitince atmak zorundayım. Oysa 4 tanesini 15 tlden alacağınız yeni kuşak pilleri defalarca kullanarak cebinizi rahatlatabilirsiniz.

                2015 yılı itibariyle yeni kuşak pilleri sadece iyi markalar yaptığı için şimdilik merdiven altı malzeme korkunuz da yok. Yeni kuşak pilleri varta ready2 use, Panasonic evolta, sanyo eneloop, gp recyko+, duracell precharged duralock, energizer recharge extreme modelleri olarak bulabilirisiniz. Hemen hepsi işinizi görecektir. Sadece varta firmasının pilleri kullanım amacınıza özel üretildiği için pilleri kullanacağınız yere göre almanızda fayda var. oyuncak gibi yüksek güç çeken cihazlarda veya fotoğraf makinesi veya flaşı için ayrı modeller mevcut. Buna dikkat ederseniz daha iyi verim alabilirsiniz. Bir de akıllı şarj cihazı alırsanız pilleriniz size uzun yıllar hizmet eder ve paranızın karşılığını verir.

                Şarj edilmeyen kalem pil boyutunda lityum piller piyasada bulunmaktadır. Lityum piller hakkındaki genel kanının aksine şarj edilemeyen lityum piller oldukça güvenilirdir. Ancak çok pahalıdır. Sıradan bir ev kullanımında sizin ihtiyaç duyacağınız bir hizmet vermediğinden o kadar para vermenize gerek yok. Ancak elinize düşerse güvenilir olduğunu bilin. Bu pillerin en üstün yanları 10 yıla varan bekleme süreleri ve çok düşük sıcaklıklarda bile (-30 derece) ciddi verim kaybı yaşamadan enerji verebilmeleridir. Özellikle çok seyrek aralıklarla kullanacağınız ancak ihtiyaç duyduğunuz anda mutlaka çalışıyor olması gereken işlerde değerlendirebilirsiniz ancak bir oyuncağa bu pilleri takmak sadece müsrifliktir.

                Şarj edilebilir lityum pillerden uzak durun. Bu pilleri iyi tanımıyorsanız bu piller çok tehlikeli olabilir ve gerçek anlamda patlama yapabilirler. Ayrıca zehirleme potansiyelleri de daha fazladır.

                Pillerle ilgili ayrıntılı bilgiyi pilbilgi.blogspot.com adresinde bulabilirsiniz.

Özetle: Evinizde sadece alkalin pil kullanın. Akmama açısından en güvenlisi marka vermeyi sevmem ancak duracell. Ardından energizer ve varta geliyor. Diğerlerinde akma olasılığı daima var. özellikle adan gibi sıcak iklimlere dayanan başka markaya rastlamadım. Ancak kullan at pil pahalı olduğundan tavsiyem yeni kuşak nikel metal hidrat (NiMh olarak da anılır) pil kullanmanız. Bu piller akmama, patlamama ve çarpılmama konusunda siz ve çocuğunuz için güvenilirdir.  

14 Temmuz 2015 Salı

doğum çantası hazırlığı doğum çantasında neler olmalı ne zaman hazırlanır nerede bulundurulur gerekenler nelerdir


Doğum çantası:

                Doğum zamanı asla tam olarak bilinemeyen bir şeydir. Dünyada doğumu kesin olarak kestirebilen bir teknoloji yoktur. size doğum için gün verdiklerinde ya suni sancı verirler aya da tahmini sürecin başında yatırırlar doğum kendiliğinden başlayana kadar hastanede yatarsınız.

Bu durum hastane için çok sorun değildir ancak sizin için sorundur. İlgisiz bir günün ilgisiz bir saatinde doğum sancıları gelirse o arada bir de çanta hazırlamakla uğraşmayın. Zaten yapamazsınız da.

Doğum çantanızı yaklaşık 7. Aydan itibaren hazırlayın. Yeni sistemle 25-26. Haftadan itibaren. Erken demeyin. Velet milletinin sağı solu belli olmaz. Erken doğanlar da gayet yaşar. Siz hazırlıklı olun.

Tavsiyem 1 büyük yerine 2 küçük veya orta çanta hazırlayın. Bir anneye bir tane de bebeğe. Ben tek hazırladım aradığımı bulmak zor oldu. İlk günün gecesi hele ki ilk bebekte çok zordur. Siniriniz çok kolay bozulur. Anne içgüdüsel olarak buna hazır olduğu için sorun olmaz ama eğer baba ilk gece kalacaksa yaşayacağı psikolojik olay daha farklıdır ve kimseye kendini anlatamayacaktır. Basit bir çorap bile bulamayınca sinirlenen veya ağlayan insanlar aramızda dolaşıyor. Çocuğa ya da size sinirli değiller. Olayın ağırlığı altındayken bir çok küçük de olsa aksilik dirençlerini kırdığı için beklenmedik olaylar yaşanabilir.

Çanta tam içindekileri taşıyacak şekilde olmasın. Biraz büyük olsun. Kirlileri acele tepiştirirken sığmaz sonra.

Anne çantasına:

 2 gecelik

1 çift terlik

1 emzirme sütyeni

1 kutu kullan at loğusa külotu. Yoksa normalinden 3 tane.

Devlet hastanesinde doğum yapacaksanız ve titizseniz battaniye çarşaf yastık.

Refakatçi için pijama terlik. 1 adet yedek kıyafet. Yedek kıyafet eşofman gibi hem dışarı hem içeri olursa iyi olur. Bebek pijamanıza kakalayabilir geceyi gömlek pantolon geçirmeyin. Tersi de doğru. Gömleğiniz kaka içinde kalırsa pijamayla dışarı çıkmanız gerekmez.

Telefon için şarj cihazı veya powerbank

Su ve bisküvi. Bulamayabilirsiniz veya inip alamayabilirsiniz. Siz hazırlıklı olun. Perişan olmayın. 2-3 tane yarımlık su alın. 1 tane 1.5 luk değil. O halde o 1.5 kilo 1.5 ton olur.

Çatal bıçağı toplu yerlerde kullanmak istemeyenler plastik çatal kaşık koyabilir. İlla koyun demiyorum. Böyle bir huyunuz varsa unutmayın.

Birkaç tane 2si veya 3ü bir arada. İlk gece biraz zor geçebilir. Tedbirli olun. Sıcak su bir şekilde bulunur. Özel hastanelerde katlarda sebiller oluyor. Devlet hastanesinde de daima 7/24 kalan olduğu için hemşire odasında ısıtıcı olma ihtimali yüksek.
küçük de olsa bir fener. bana deli diyorlar ama siz bulundurun. türkiyede bu konularda zihniyet tam oturmadı. en olmayacak zamanda yardımcı sistemler sizi yalnız bırakabilir. kul yapısı türk aklı. çalıştığım bir hastanede merdivenlere ışıldak koyalım dediğimde ne gerek var jeneratör var ya oldu. jeneratör dışarıda içerde sigorta atsa jeneratörden bana hayır gelmez.

Bebek çantasına:

En az 3 tane hastane çıkışı. Bebeklerin sağı solu belli olmaz. Bizimki ilk gün ilk seferinde sırtına kadar çıkardı. Hem çişini hem kakasını. Siz acemi olunca siz de hata yapacaksınız ve alt değiştirirken kirleteceksiniz. Bazı bebeklerin boşaltımı ilk günden tam kapasite çalışır. Benim adam öyleydi. 4 takım almıştık ama sabah çıkarmasalardı kuruyanları geri kullanmak zorunda kalacaktım. Tipler içeride rahat yayılmaya alışmış, altları açılınca salıyorlar. Size ne gerek var diyebilirler ama işin içinde kepaze olmak da var. Yaşadım.

Kullanmayı düşündüğünüz mamadan küçük bir kutu. Süt hemen gelmeyebilir. Panik yok. Anneyi çekiştirip durular ve ödem yaparlar. Bu yüzden zorlamayın.  Takviye yapın. Aç çocuk ağlar ve kucaktan inmez. Geceniz zor geçer.

30luk biberon. Süt gelmezse veya velet doymazsa takviye yapmanız gerekebilir. Normalde bebek rahat 60 ml içer. Ancak bir kısım süt geleceğini hesaba katın. Gelmese bile kısmen emerse iyi olur. Biberonla bebeğin emmesi doğru orantılı değildir. Biberon aldı artık emmez diye bir durum yok. 1 ay sadece biberon verirsen emmez elbet ama başlangıçta orantılı değiller. Bu nedenle takviyeden korkmayın. İstediğinin tamamını biberondan alamazsa anne sütü geldiğinde doyacağı için sorun olmaz. Tercihini ona göre yapar. Ancak sütü 1 hafta sonra gelen tanıdıklarım oldu ve 1 hafta biberondan sonra normal emmeye hepsi döndü. Benim velet de ilk hafta hiç biberon vermedik ama asla emmedi. Onların aklından geçeni anlamak mümkün değildir. 30 luk yerine hiç para vermeyeyim direk 120lik alayın diyebilirsiniz o zaman 30 ccnin iyi okunduğundan emin olun. Türkiye ve avrupadaki mamalar 30 cc suya 1 ölçü olarak hazırlanır.

10 luk enjektör. Bazen biberon yerine kullanmanız gerekebilir. Kullan at olduğu için çok daha efektif görünür ancak bebek çok hava yutar ve bazen acı verici olabilir.

1 torba 1 numara bez. İlk günün sağı solu belli olmaz. Siz tam torbayı alın. siz de acemi olacaksınız. Ziyan da edebilirsiniz. Bebek 7 aylık erken doğsa bile 1 numara size geceyi geçirtir. Ertesi gün 0 numara alırsınız.

Kirlileriniz için bolca torba. Tüm kirlileri aynı yere koyamayabilirsiniz veya bazen 2 kat poşetleme gerekebilir.

2 battaniye. Yaz diye düşünmeyin ilk 2-3 gün üşüyebiliyorlar. 36 derece çok rahat yerden geldiler. Neden 2 demeyin yedeğiniz olsun. İşer kakalar neme lazım. Küçük bir şey zaten ihmal etmeyin alın. ele güne muhtaç olmayın.

Omuz bezi. İlk gün kucaktan inmek istemeyebilir. Omzunuza serin hem çocuğun salyasını tutsun hem de sizin kıyafetinizdeki dışarı kiri ilk günden çocuğun ağzına dolmasın.

Islak mendil. Bence bebek için hastaneye özel sadece sulu olan mendillerden alın. sonra ilgili bölümde anlatıldığı üzere yıkarsınız. Çantada kaç ay kalacağı belli değil küflenmesin. Bunu hazır alın. anne de kullanacak 1 açılmamış paket alın.

Kağıt havlu ve peçete. Aynı şeyler değiller. 1 rulo kağıt havlu ile 100lük peçetenin yarısı 1 gece için iyidir. Artacak olursa daha sonra alırsınız.

Alt değiştirme örtüsü. Kullan atlardan 4-5 tane alın. İşeme dert değil de kaka riski var. ilgili bölümde 60*90 alıp ikiye kesin demiştim ama ilk gece için aldıklarınızı kesmeseniz de olur. Acemilik olacak ve ilk güne bakmayın çok uzağa roketleyebiliyorlar. Sadece cırt sesini duyarsınız ve üzeriniz batmış olur.  Geniş olursa daha örtücü olur.

Bebek taşıma çantanızı varsa arabanıza koyun. Yoksa yanınıza alın. Kucak her zaman mümkün olmayabilir. Toplum taşımada daha da zor olur. Kanguru da ilk 1 hafta iyi bir fikir değil.