21 Temmuz 2015 Salı

bebekle kullanılabilen yapıştırıcı hangi yapıştırıcı uhu zamk güvenlidir hangisinin zararı nedir


Yapıştırıcı:

                Bununla ilgili nasıl bir hazırlık yapılacak diyebilirsiniz. Şimdiden ucuz buldukça bebek yapıştırıcısı toplayın. Çok lazım olacak. Özellikle and dağlarında yetişen makara kukara bitkisinin metil izo aminoterol sipro heptaizonazol ile ekstraksiyonundan yapılan yapıştırıcılar kullanılmalı.

                Merak etmeyin böyle bir şey yok. Laf olsun diye söyledim. Ancak çocuk demek kırılan bir şeyler demek. Oyuncaklar kırılacak, kumandalar kırılacak, kırılacak da kırılacak. Biraz büyüyünce kağıt yapıştırmak isteyecek.

                Yapıştırıcıları genel anlamda 3 e ayırabiliriz. Çözücülü, çözücüsüz ve moleküler değişim yoluyla yapıştıran yapıştırıcılar.

Çözücülü yapıştırıcılar aslında bildiğimiz plastiğe çok bezer. Normalde katı veya jel olan bir maddeyi tolüen, benzen gibi bir organik çözücüde eritirseniz o organik çözücü uçunca içindeki plastiğimsi madde tekrar açığa çıkar ve iki yüzey arasında tutunur. Böylece yüzeyler yapışmış olur. Bu çözücüler normal şartlar altında kullanmamanız gereken yapıştırıcılardır.

Herşeyden önce içlerindeki ana madde olan yapıştırıcı molekül tamamen sentetiktir, karmaşık moleküler yapıya sahiptir ve vücudunuza direk benzin içmekten daha fazla zarar verebilir. Zarar kısa, orta veya uzun vadede açığa çıkabilir. Bilemezsiniz çünkü kimse bunu incelemez. Ancak bu yapıştırıcılarda asıl sorun çözücülerdir. Adlarının organik olduğuna bakmayın. Organik tarımla falan üretilmezler. Kimyada ana bileşenleri karbonlu maddelerin organik maddeler sınıfına dahil olduğu için bu isimle anılırlar. Yoksa organik domatesle bir ilgileri yoktur. Organik çözücüler genel anlamda vücudun yağ dokusunda birikme özelliğine sahiptir. Yani kısa sürede göreceğiniz etkilerden başka uzun ve çok uzun vadeli etkileri de olabilir.

                Organik çözücülerin ilk etkisi bağımlılık yapıcı olmalarıdır. Evde 2-3 parça kağıt yapıştırarak çocuğunuzun tinerci olacağını zannetmiyorum. Ancak çocuk aklı ilginçtir. Televizyondan yapıştırıcı bağımlısı haberi görüp denemeye kalkabilir. El altında bulunmazsa iyi olur.

                Diğer etkileri kanserojen olmalarıdır. Her ne kadar her firma kendi çözücüsünün kanserojen olmadığını öne sürse de bu konuda bir görüş birliği yoktur. Genelde deneyler fare ve köpeklerde o da 3 ay ile 1 yıl arası bir süre için yapılır. Onların ömrü kısa olduğu için insandaki uzun vadeli etkileri aydınlatır dense de bu tam olarak doğru değildir. Bu şekildeki bağlantı tam olarak açık değildir. Sadece insan üzerinde deney yapmanın imkansızlığı yüzünden olana razı oluruz. Gerçeğe daha yakın sonuç verecek olan geriye yönelik arşiv çalışmaları çok fazla kaynak gerektirdiğinden ve büyük ihtimalle sonuçlar kimsenin işine gelmeyecek olduğundan bu maddeler için yapılmadı. Bu nedenle hiçbir organik çözücü masum değildir ve uzun vadeli etkileri kanserojen olmasalar bile kestirilemez olduğundan bu kadar genç bedenlerin karşılaşmasını istemem. Etkisi 30 yıl sonra çıkacak bir etkenle  50 yaşında birinin karşılaşması ile 20 yaşında veya 2 yaşında birinin karşılaşması aynı olmaz.

                Organik çözücülerin en sevmediğim kısa vadeli etkileri karaciğeri fazlaca yormalarıdır. Sanayide bu maddelerin seçilmelerinin 2 nedeni vardır. Birincisi iyi bir çözücüdürler ve pek çok maddeyi eritebilirler. İkincisi de çok sağlam olduklarından uzun yıllar bozulmadan kalabilirler. Bu yüzden bu çözücüleri vücudumuza aldığımızda karaciğer onları parçalamak için fazladan mesai yapar. Ayrıca günlük hayatta karşılaştığımız maddelerden olmadıkları için fazla mesai haricinde de karaciğer için uğraştırıcı özelliktedirler. Parçalanmış hallerinin atılımı da diğer organlar için zorlayıcıdır. Yetişkin birinin direnci çok daha fazla olacağından bizim baş etmemiz daha kolaydır ancak küçükler için durum biraz daha farklıdır. Ortada ispatlanmış bir deney sonucu yok ancak biyokimyanın bize söyledikleri açık. O yüzden çocuklarla çözücülü yapıştırıcıların bir arada kullanımı iyi bir fikir değil.

                Çözücüsüz yapıştırıcılar değişik değişiktir. Kağıt ve süs için alttan çevirmeli mum yapıştırıcılar kullanılabilir. Bunların geneli zehirsizdir ve su içerirler. Çok masum değillerdir ancak çözücü içerenlere oranlar fazlasıyla kabul edilebilir yapıştırıcılardır. Tek dezavantajları kullanım alanları kağıt ve benzeri ürünlerle sınırlıdır. Bu yapıştırıcıyla oyuncak veya kumanda yapıştırmazsınız.

                Bizzat kendi yapıştırıcı olan macunlar piyasada mevcut. Bunlar da zehirsiz ve çözücüsüzdür. 1990larda blue tack olarak piyasaya girdiler. Şu anki isimlerini bilmiyorum ancak kırtasiye ve marketlerde farklı markaların kare veya çubuk şeklinde kesilmiş formları mevcut. Çok farklı malzemeleri yapıştırabilirler ve işiniz bittiğinde yağlı bir şeyle kirlenmemişse yeniden kullanılabilirler. Sündürdükçe yeniden yapışma özelliği kazanırlar. Ancak yapıştırma güçleri sınırlıdır. Duvara kağıt yapıştırabilirsiniz. Oyuncağa pil yapıştırabilirsiniz, hatta kumandanın çatlamış kısmını veya tamamen ayrılmamışsa kırık kısmını bunlarla kapatabilirsiniz ama kırık oyuncağı yapıştırmazsınız.

                Sıcak tabanca içinde eriyen plastik yapıştırıcılar piyasada mum tabanca adıyla da bilinirler ve çok adi bir plastik çubuk kullanmadıysanız onlar da zararsızdır. Plastik çubuklar ucu sıcak bir tabancada erir ve tekrar soğuduğunda oldukça sağlam bir yapıştırma gücüne sahiptir. Bence mutlaka bir tane edinin. Oldukça güçlüdürler ve ihtiyaç anında su ile temas ettirerek sökmeniz de mümkün. Oyuncak ve benzeri şiddete maruz kalacak yerlerde kolaylıkla kullanılabilir. Yapıştırıcı plastik olmasına rağmen çocuk oyuncağının üzerindeki bu yapıştırıcıyı yese bile sindirimi 0 olduğundan kakası ile aynen çıkar. Zarar verecek bir yere temas edemez. İki dezavantajları vardır. birincisi estetik yapıştırmaya çok müsait değillerdir. Ancak bunu kullanacağınız şeyler zaten defalarca kırılacak şeyler olduğundan estetik kaygılarınız da ona göre az olacaktır. Ayrıca işin sağlık boyutu da var. ikinci dezavantajları da bu yapıştırıcılar aktif hale gelmek için ısıtılırlar ve eriyen çubuk bir süre oldukça sıcaktır. El kol yakabilir. Bu nedenle kendiniz kullanırken dikkatli olun ve sıvı yapıştırıcıya temas etmeyin. Çocuğu da birkaç dakika uzak tutun. Olur da yanarsanız merak etmeyin kalıcı bir yanık yapmaz. Sadece biraz su toplar. Bu yüzden diğer seçeneklerin olasılığına baktığınızda çok çok masumdurlar ve birkaç dakikalık dikkat yeterlidir.

                İç yapısı değişen yapıştırıcıların en büyük örnekleri japon yapıştırıcısı diye bildiğimiz cyanoakrilat (siyanoakrilat) yapıştırıcılardır. Plastiğimsi bir madde olan akrilik asiti siyano ile bağladığınızda akışkan bir sıvı olur. Daha sonra o sıvı hava ile temas ettiğinde siyano bölümü ayrılır ve geriye akrilik asit kalır. Bir süre sonra açıkta aklan akrilik asitler bir araya gelip yapıştırıcı maddeyi oluşturur.

Diğer bir örnek te iki bileşenli yapıştırışılardır. 2 ayrı renkte macunlar, silindir şeklinde olup içinde 2 ayrı katman olan macunlar, 2 ayrı sıvı tüpünü karıştırdığınız yapıştırıcılar ve japon yapıştırıcısı benzeri birşeyi döküp üzerine sprey sıkılan yapıştırıcılar bu gruptandır.

Japon yapıştırıcıları donmuş halleriyle oldukça zararsızdır. En azından öyle kabul edilir. Aslında savaş yaralarını yapıştırmak için icat edildiklerinden belirli bir düzeyin üzerinde zararsızlığa sahip oldukları kabul edilebilir ancak tıptaki kullanımları günümüzde sınırlı olduğundan insan şüphe ediyor. Ancak asıl sorun çocuğun oyuncağın kırık kısmındaki yapıştırıcıyı yemesi değil yapıştırıcı kururken açığa çıkan gazlardır. Savaş ortamında veya 70 yaşında biri iyi havalandırılmış ameliyathanede bu gazlara maruz kalırsa dert değil ancak evde 1 yaşında bir çocuğun maruz kalması veya 4 yaşında bir çocuğun alıp oynamasını ben içime sindiremediğimden çocuğa ait şeylerde bunları kullanmıyorum. Yapıştırıcı bizim deyimimizle kuruduktan sonra da bir süre gaz çıkışı devam eder.

İsminden anlaşılacağı üzere japon yapıştırıcıların siyano bölümü siyanür içerir ancak bu siyanür açığa çıkıyor mu bilmiyorum tahminimce hayır. Aksi olsaydı mutlaka 50 60 yıl içinde duyulurdu. Ayrıca siyano grubu içeren çok sayıda kimyasal maddeyi ilaç veya gıda katkısı olarak zaten kullanıyoruz. Ayrıca çocuklar 3 yaşına kadar siyanüre yetişkinlerden kat kat daha dayanıklıdır. Ancak yine de içim rahat değil. Kullanmak zorunda kalırsam ayrı bir odada kullanıyorum ve 3 günden önce yapıştırdığım şeyi kullanıma sokmuyorum.

İki bileşenli yapıştırıcılarda kullanılan malzeme daha da az bilinen ve yeni kuşak kimyasallar olduğu için haklarında konuşacak kadar bilgim yok. Bu yüzden bilmediğine şüpheyle yaklaş prensibine dayanarak iki bileşenli yapıştırıcıların çocuğa temas edecek şekilde kullanılmalarını da önermiyorum. Çocuk odasındaki bir mobilyayı veya bir oyuncağı veya kolaylıkla ele geçireceği bir kumandayı yapıştırmakta kullanmanızı önermem ancak haklarında çok az bilgim olduğu için zararlı da diyemiyorum.

Ancak işin zarar kısmı haricinde bir de oyun kısmı var. Çocuklar çok meraklıdır ve gördüğü herşeyi merak eder. Sizi onları kullanırken gören bir çocuk mutlaka bir yolunu bulur ve o yapıştırıcıları alıp oynar. Aktif yapıştırıcının kimyasal zararları haricinde bu yapıştırıcılar çok hızlı yapıştırdığı ve çok farklı şeyleri yapıştırabildiği için ayrıca risk teşkil eder. Evdeki japon yapıştırıcısı kutusunu eline geçiren bir çocuk kendini bir yere yapıştırabilir, elini bir yere yapıştırabilir; hatta yemek veya nefes borusunu bile yapıştırabilir. Büyük ihtimalle ölmez ancak cerrahi müdahale gerekebilir. Bu nedenle bu yapıştırıcılardan evde bulunduracaksanız çok yüksekte ve kapalı yerlerde saklayın. Kolay açılmayacak kapaklar veya kilitler kullanın. Ayrıca çocuğun gözü önünde kullanmayın.

Mobilya yapıştırırken ağaç tutkalı kullanabilirsiniz. Gaz çıkarmaz, organik çözücü içermez. Akril kısmı siyano içermez. Ancak çok yavaş yapıştırdığı için kapalı bir odaya koyun.

çözücülü yapıştırıcılara örnekler:







çözücüsüz yapıştırıcılara örnekler

 alttan çevirmeli mum yapıştırıcı

kendinden yapışkan yapıştırıcı
yapışkan tablet diye isimlendirilmiş

bu tabanca ile alttaki çubuklar eritilip yapıştırma yapılır

eriyen plastik çubuklar

iç yapısı değişen yapıştırıcılar

bildik japon yapıştırıcı

iki bileşenli sıvı



iki bileşenli sıvıya başka bir örnek

 kutunun içindeki silindirik macun aslında iki katlıdır içinde başka bir kat daha vardır. iki bileşenli macun yapıştırıcı örneği

başka bir iki bileşenli macun yapıştırıcı

spreyli yapıştırıcı

sprey aktivatörlü yapıştırıcı için başka örnek





4 yorum:

  1. Kimyager oldum sayenizde:) elinize emeğinize sağlık, çok açıklayıcı olmuş...

    YanıtlaSil
  2. Faydam olduyaa ne mutlu :)

    YanıtlaSil
  3. Bebek ürünleri hazırlıyorum. sağlığa en uygun kumaş yapıştırıcısını ararken karşılaştım blog ile. Kullanacağım alan çok minik fakat söz konusu bebekler olunca milyon kere düşünmek lazım. Anladığım kadarıyla en iyisi silikon tabancalar. Peki sıvı silikon nedir ve onlar da tabancalar ile kullanılan silikon gibi masum sayılabilirler mi? Geri dönüş yapmanıza minnettar olacağım. Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sivi silikondan kastiniz plastik silindir tuplerde bulunan ozel tabancayla sikilan silikonlarsa bunlarin yapistirma ozelligi cok sinirlidir. Kuru hallerinin pratikte bir zarari yoktur. Jel halinde uygulandiklarinda icleeindeki asetat havadaki su buhariyla birleserek asetik asit olarak aciga cikar, ucar ve kala jel sertlesir. Asetik asit sirkenin ana maddesidir ve pretikte o da zararsizdir. Buhari konsantre oldugu icin ayni odada bulunup sokumayin ama sizi hasta falan etmez.
      Bebek guvenliginde bu yuzden olumsuz birsey diyemem ama hem iyi bir yapistirici olmamalari hem de kolay bulasan zor cikan urunler olmalari nedeniyle pek tavsiye etmem

      Sil