29 Ağustos 2014 Cuma

bebek güvenlik elektrikten koruma kablo düzeni, bebek güvenlik malzemeleri nedir nelerdir ne işe yararlar nasıl seçilir seçim yapılır

Bebek güvenlik:
Eskiler bebekleri Allah korur derlerdi. Doğrudur. Bu kadar haşarı ve hareketli ve hatta korkusuz olan bu yaratıkların (başka kapsamlı kelime bulamadım) normalde bizler gibi bir şansla hayatta kalmaları mümkün değil. Siz olsanız devrilecek olan sandalye ona devrilmez. Siz olsanız üzerinize yıkılacak olan 72 ekran televizyon onun üzerine devrilmez.
Ayrıca yapıları da çok sağlamdır. Sizi öldürecek elektrik onları öldürmez. Kolay kolay boğulmazlar. Nefes-yemek borusu sistemleri bizlerden daha iyi korunmuştur. Kafaları çarpmalara çok daha iyi dayanır. Beyinleri daha az hasar alır ve 2 yaşına kadar bölgesel çapta bir hasar yoksa iyileşme imkanları bizlerden kat kat fazladır. Yaraları bizlere göre 4-5 kat daha hızlı iyileşir. İz kalma olasılığı da çok daha düşüktür. Eklemleri yerinden çıkıp çok az hasarla geri oturur ve oluşan hasar daha iyi tamir olur. Kalbi delik bir çocuk duruma göre 10 yaşına kadar yaşayabilir ancak aynı hasara sahip büyük insan genelde 1 yılı göremez. Büyük insan 39 derece ateşte darmadağın olurken bebekler 40 derecenin üzerinde ateşte bile ciddi hasarlar almadan kurtulabilirler. Onları havaleye sokacak ateşte bizler çoktan bitkisel hayata girmiş oluruz. Ayrıca hemen her hayvan çok ciddi bir açlık veya başka bir sorunu yoksa bebeklere daha anlayışlı davranır. Sizi parçalayacak bir ayı bebeğe zarar vermez. Hatta koruduğu pek çok vaka kayıtlıdır. Unutmayın 1 milyon yıldan fazladır insanlar bebek yapıyor ve onlara soğuk korunmasız mağaralarda taş üstünde veya ağaçlarda yaşarken bakabildiler. Daha doğrusu bebekler hayatta kalabildi.
Bunlara rağmen başlarını derde sokmayı o kadar iyi bilirler ki bunca avantaja rağmen sizin aklınıza gelmeyecek bir muzipliği (veya cenabetliği) mutlaka bulurlar. Unutmayın onların akılları bizden farklı çalışır. İlk doğduğu andan itibaren çocuğunuz sizden kat kat zekidir. Aklı çok daha hızlı ve derin çalışır. Doğduklarını 2 ay anlayamıyor o salaklar gibi laflara itibar etmeyin. Kendi diyen kendi olur sözü sanki bu durum için söylenmiştir.  Oranlarsak siz siyah beyaz görürken onlar 3 boyutlu hd görür. Siz comodore 64 seniz o 10 çekirdekli işlemcidir. Sizin onları salak sanmanızın tek nedeni işeme dahil her şeyi sonradan öğrenmek zorundalar. Bu yüzden de korkunç bir öğrenme kapasiteleri ve bunu destekleyecek meraka sahiptirler. Bir mutfakta siz sadece tezgahın üzerini görebilirken o açılıp içine girilecek ve bulduğu her şeyi önce ağzına alıp sonra oraya buraya vurabileceği şeylerle dolu dolaplar görür. Bir odada siz koltuk görürsünüz o altına girip araştırma yapacağı bir sürü mağara görür. Siz prize bir cihaz takarsınız o velet o cihazların nasıl çalıştığını anlamak gereğini hisseder ve bunun için elini sokabileceği 2 delik görür. Sizin için tuvalet sifona bastığınızda biterken o çocuk o deliğin diğer ucunun nerelere gittiğini merak eder ve o delik onun için evrenin bütün sırlarını barındırır. Çamaşır makinesi veya buzdolabı onun için uzay mekiği kadar ilgi çekicidir. Üzerinde renkli renkli karakterlerin oynadığı o cam aletin içinden çıkan bir kablo duvara gidiyorsa o kablo incelenmelidir. Salak değillerdir. Bizden farklı düşünürler. Bu nedenle akla gelmeyecek şekillerde kendilerine zarar verebilirler. Bu nedenle meleklere yardımcı olun ve bazı tedbirler alın. Onun yapabileceği her şeyi tahmin edemezsiniz ancak olasılıkları yarıya bile indirseniz kardır.
Tüm evi güvenli bölge haline getiremezsiniz ancak çocuğun yaşamının en çok geçeceği yerlerle bizim için bile en tehlikeli yerler olan mutfak, banyo ve tuvaleti öncelikli olarak güvenli hale getirmeniz gereklidir.
Çocuğa yaşam alanı açın. Lütfen oturduğunuz odada, hatta bence salonunuzu misafir için değil kendiniz için kullanın bırakın misafir bulduğunu yesin, orta sehpa, biblo, televizyon ünitesi, içindekilerin kimseyi ilgilendirmediği anlamsız vitrinler gibi size normalde hiçbir faydası olmayan o manasız şeyleri çıkarın. Eşim hamile olduğunu söylediğinde ilk işim salonda oturduğumuz koltuklar hariç her şeyi ortadan kaldırdım. Attım, sattım, hediye ettim. Bırakın eviniz haciz gelmiş gibi olsun. Bir süre sonra siz de ferahlayacaksınız.
Televizyonunuz lcd gibi düz ekran bir şeyse duvara, yerden yaklaşık 1.2-1.5 metre yukarı (koltuklarınızın yüksekliğine ve sizin boyunuza göre) monte edin veya ettirin. Hafifçe sağa sola dönen bir aparat yeterli olur. Aparat ne kadar çok yöne dönerse o kadar çok kolu oluyor ve zamanla eğiliyor.

İyi bir tercih değilmiş

 Hala tüplü televizyon kullanıyorsanız televizyonun ön kısmına 1 santim yüksekliğinde kapının kapanmasını engelleyen üçgen takozlar benzeri bir takoz koyun. Arkasının çok büyük olduğuna bakmayın, o televizyonların ağırlıklarının (markalarına  göre) %70-80 kadarı önde olur. Bu yüzden ön yüzde ekranın altı tamamen yere temas eden bir ayak şeklindedir ama arkada sadece 2 küçük ayak bulunur. Öne devrilmeleri çok çok kolaydır. Televizyonu koyduğunuz mobilyanın ayakları ayarlanabiliyorsa ön tarafın birkaç milimetre (santim değil) yüksek olacağı şekilde ayarlayın. Ayarlanmıyorsa altına karton veya tahta koyarak bunu sağlayın. Hafif geri yatan bir ünitenin devrilme riski %70 kadar azalır.
Hala varsa kütüphane, gibi yerden yüksek mobilyayı duvara sabitleyin. Bunun için çok işlevli ve ucuz l demirler var. Duvar ve mobilya biraz örselenecek ama onun çocuğun üzerine düştüğünü düşünün ona göre karar verin. Nereye devirecek demeyin. Bir yolunu bulurlar. Üstelik o kadar hızlı büyürler ki dün kucağınızdan inemeyen o inek sanki ertesi gün koşmaya, tırmanmaya başlar. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamazsınız bile.
Her türlü raf ve dolabın ağzını çocuk 6 aylık olduğunda kapatın. İmkanınız varsa en iyisi kilit takmaktır. Bunu yapamıyorsanız veya yapacak usta bulamadıysanız çocuklar için  raf ve dolap kilitleri mevcuttur. Ancak bunlar yapıştırmalıdır. Yani zamanla çıkarlar veya çocuk biraz güçlendi mi çıkarmayı başarır. Yine de uzun zaman işinizi görürler.
Çıkarabildiğiniz kulpları çıkarın. Kulpları basamak olarak kullanmaktan çarparak kendilerini yaralamaya kadar değişik şekillerde kendilerine zarar vermek için kullanabiliyorlar. Seyrek kullanılacak alanlar için çocuğun da normal yaşam alanı dışındaysa plastik kablo bağı (kelepçe, çırt kelepçe) kullanın. Aşırı sağlamdır. Mutfak rafları için kullanacağınız anda takacağınız raflar bir ara vardı ancak şu an piyasada yok. Ben bulamadım. Bulursanız alın. Çıkaramayacağınız kulplara keçe yapıştırın. Ayrıca o çekmece veya kapakları mutlaka kapalı tutmanın bir yolunu bulun. Ama hazır satılan plastik güvenlik kilitleriyle ama don lastiğiyle, bir şekilde her isteyenin açamayacağı hale getirin. O bücür ikinci raftaki ekmek bıçağının zararlı olduğunu bilmez veya alt raftaki büyük et çatalı onun için prize sokulması gereken bir şeydir. İçinde tencere mi var, tuz ruhu mu var dinlemez ve kuytu bir dolabın içinde yatmaya bayılır. Kapağını açabildiği şeyleri mutlaka döker hatta yutmaya çalışır. Buzdolaplarını kapatmada kullandığımız mıknatıslı lastik buzdolabının içine girip hapis kalan çocuklar yüzünden icat edildi.

Çok işinize yarayacak keçeler değişik boy ve şekilde mevcuttur. At nalı gibi olan şey kapı güvenliği. Sonraki maddede anlatılacak.




Kapı stoperi:
El alışkanlığı oturduğunuz odanın kapısını kapatıyorsunuz. Ama sıcaklık ama klimayla zorla serinlemiş odanın ısısı değişmesin diye. Veya çocuk ortalıkta dolanmasın diye odadan çıkarken kapıyı kapatma adetiniz var. Çocuk peşinizden geldi (veya zaten ordaydı) ve elini kapı aralığına soktu. Hepsin,i geçtim sizin gözünüzün önünde uslu uslu oynuyor, ortada bir şey yok diye siz de rahatsınız ve oturuyorsunuz. Birden cereyan oldu ve kapı kapanıverdi. Olmaz deme olur. Ne uzun senaryo demeyin yaşayınca göreceksiniz. O kibrit çöpü gibi parmakların kırıldığını hissetmezsiniz bile. Keçelerin olduğu resimdeki at nalı gibi olan yumuşak malzemeyi kapının üst kısmına geçirin. Hem kapı kapanmaz hem de ses yapmaz.
           
Köşeler ve kenarlar:
            Çocukların ve bebeklerin kafaları travmalara bizden çok daha dayanıklıdır. Hatta 1/3 oranında esneyebilirler. Ancak bu bir dolabın köşesine çarptığında veya düşerken fazladan bir de sehpa kenarına denk geldiğinde yeterli olmayabilir. Bu nedenle bu iş için hazırlanmış plastik köşelikler kullanılması faydalı olacaktır. Kenarlar için de eşyanızın durumuna göre yapışkanlı keçe veya eşyanız çok değerliyse çift taraflı bant ile yapıştırılacak şeffaf bir lastik işinizi görür. Mobilyalarda kenarlar çok uzun olabilir böyle durumlarda tüm kenarın kapatılması hem maddi olarak pahalıya gelir hem de uzun bantlar daha kolay yerinden çıkar. Yol şerit çizgisi gibi kesik kesik yapabilirsiniz. Bu şekilde risk en azından yarıya iner.


Tercih edilen köşeli mobilyaların hiç olmamasıdır. Mecburen olacak olanları da düşük risk konumuna getirin.

Banyo, tuvalet:
Çocuklar değil büyükler içinde sıkıntılı yerler. 1996da Amerikalıların banyo ve tuvalette geçirdiği ölüm ve yaralanmayla biten kaza sayısı 6683. 250 yıldır köpekbalıkları nedeniyle ölen insan sayısı 128. rapor edilememişlerle beraber sayıyı iki katına bile çıkarsak durum ortada. Kaza ile ölümlerde trafik kazasından sonraki ikinci baş neden. Kaygan zemin, her taraftan çıkıntı yapan musluklar, lavabolar, duşakabinler…vb. takılması çok kolay su giderleri, su ve elektriğin çok yakın olması ve kullanılan malzemelerin çok sert olması. Üstelik genelde çok dar alanlara bunlar sığdırıldığı için olası bir düşme sırasında işiniz neredeyse tamamen şansa kalıyor.
Özensizce yapılan tesisatlar ve ekleri nedeniyle yaşanan elektrik çarpmalarını bir kenara bırakırsak ıslak zeminli bu alanlardaki baş risk düşmek. Salon ve odalarda yapıldığı gibi bu alanlarda çarpılacak noktaların kapatılması pek mümkün değil. Musluğun başını kapatırsanız siz kullanamazsınız. Ayrıca musluklar zaten çok sert malzemeler olduklarından keçe veya plastik tabaka yeterince yavaşlatmaz. Diğer yüzeyler de sık sık suyla temas halinde olduğundan iyi bir yapıştırıcı bile zamanla çözülür. Üstelik ıslak kalan keçeler veya altında su biriken tabakalar hem koku yapar hem de çok güzel mikrop yuvası olurlar. Gereksizdir. Bilindik anlamda bir köşe olmadığından üstteki resimdeki parçanın da takılabileceği bir yer genellikle yoktur.
Bu durumda daha radikal bir çözüm düşünerek düşmeyi önlemek için tedbirler almalıyız. Her şeyden önce sık sık takılacağınız o tuhaf dekoratif tüylü paspaslardan kurtulun. Onlar kaymaz ama ayağınıza takılır. Unutmayın mesele sadece çocuğun banyoda kayması değil. Siz kucağınızda çocuk varken kayıp düşebilirsiniz. Dikkatinizi ve görüş alanınızı bozan kucakta çocukla kaza daha kolaydır. Ayrı terlik uygulaması da çocuk varlığında her an işe yaramaz.
O zaman zemini daha zor kayar hale getirmek gerekir. Bunun için hırdavatçılarda metrelik kaydırmaz bantlar satılır. Yaptıkları işe göre de ucuzdurlar. Birkaç metre alırsınız ve zeminin durumuna, adım genişliğinize göre yapıştırırsınız. Otel, havuz, hastane türü pek çok alanda mutlaka görmüşsünüzdür. Islak zemin için yapıldıklarından keçe gibi koku yapma veya pislik tutma durumları yoktur. Yalnız ıslak paspasla silme işi biraz zor olur.

Diğer:
Çocuğun odadan çıkmasını önleyecek çit şeklinde kapı, sürgülü pencerenin kapanmasını önleyen takoz, pencere sabitleme kolu gibi başka çeşit çeşit malzeme vardır. Hepsini bilmek mümkün değil. Bazı ürünler 1 seri gelir ve bir daha bulamazsın. İhtiyacınızı iyi tespit edin ve risk analizinizi iyi yapın.
(şu metrisin önü bir uzun alan:P)

Elektrik:
Elektrik normal insanlar için de tehlikelidir ancak bir yetişkinin parmağı priz deliklerine girmez veya bir yetişkin bulduğu her şeyi prize sokmaya çalışmaz veya tuttuğu her kabloyu çekme derdine düşmez. Ama çocuklar yapar. Hem de seve seve. Parmakları da o delikler için yeterince küçüktür.
Çok basit ama biraz uğraştıracak birkaç tedbirle elektrik kaynaklı kaza ihtimalini normalin %20sine kadar indirebilirsiniz.

Kaçak akım rölesi:
Elektrikle yakın ilgisi olmayan biri için manasız bir kelime farkındayım. Daha önce kullanmış ama adi malzeme kullanılmışsa bir işe yaramadığı için veya kaliteli malzeme de çok sık attığı için kullanılması istenmeyen bir kalem olabilir.
Kaba bir elektrik bilgisi: Evlerimizde kullandığımız elektrik dalgalı akıma sahiptir. Pil ve akülerdeki gibi direk akım değildir. Bu ne demek. Direk akımda elektrik akımı bir noktadan çıkar ve diğer tarafa doğru kesintisiz gider. Yani her iki kabloda da elektrik vardır. Dalgalı akımdaysa akımın frekans değerine göre belli aralıklarda akım bir yöne gider sonra aynı yerden geri döner. Yani akım a noktasından çıkar b noktasına kadar gider, sonra geri a noktasına döner. Direk akım gibi tüm devreyi dolaşmaz. Sadece ilerlediği zaman geçici olarak akımı üzerine alacak bir boş kablo gereklidir. Bunun pratik anlamı şudur: evdeki prizde bulunan iki delikten sadece birinde akım vardır diğerinde yoktur. Prizi çıkarttığınızda kablolardan biri sizi çarpar diğeri priz kullanımdaysa çarpar ancak kullanımda değilse sadece gıdıklar.
Bu mantıkla çocuk prize bir şey soktuğunda çarpılma olasılığı %50 diyebilirsiniz ancak çocuk asla denemekten vazgeçmez. Mutlaka %100e ulaşmanın bir yolunu bulur. Kaçak akım rölesi burada devreye girer. Bu röle iki kablo arasında bir akım dengesizliği oluştuğunda derhal elektriği keser. Yani çocuk nötr kabloya bir iğne bile soksa bu hareket o boş kabloda küçücük bir geçici akım oluşturur. Normalde faz (elektrikli, canlı) kutupla nötr (boş) kutup arasında olması gereken denge çok çok az bozulur ve kaçak akım rölesi bu azıcık farkı anlayıp elektriği keser. Bu işlemi priz tamamen boştaysa normalde 0 olması gereken nötr kabloda akım yakalayınca da yapar. Prizde çalışan bir cihaz varsa ve o cihaza bir müdahale yapıldıysa da anlar ve işini yapar. Yani televizyon açıkken çocuk içine küçücük bir damla bile su kaçırsa veya oklavayla televizyonu sallasa veya vileda sapıyla buzolabı takılıyken prize vursa elektrik kesilir. Birkaç dakika karanlıkta kalırsınız ancak çocuk elektriğe çarpılmaktan kurtulur.


  kaçak akım rölelerinin şekilleri. Evin elektrik sistemine göre 2 veya 4 kutuplu olan kullanılır.

Bu arada lütfen düzgün bir marka kullanın. Hatta evinizin sigortalarını da eskimişse veya uyduruk malzemeyse değiştirtin veya değiştirin. Marka vermeyi sevmem ancak legrand, merlin gerin, siemens, schneider, kısmen viko ve makel gibi daha kalitesiyle bilinen markaları tercih edin. Kar marjı yüksek olacağı için size çok adi malzemeyi vermeye çalışacaklardır. Hiç anlamıyorsanız kullanılan malzemenin tse belgesinin olmasına dikkat edin. CE işaretini yutturmaya kalkabilirler ciddiye almayın. CE o malzemenin ülkeye faturalı giriş yaptığını ve satılışının yapılabileceğini gösterir. Belli bir kaliteye sahip olduğunu değil. Kaliteyi TSE gösterir. İso ve benzeri belgelere sahip malzemeler de TSE alır. Ayrıca rölenin üzerinde üzerinde T harfi bulunan bir düğme vardır. O test düğmesidir. İlk takıldığında hemen ve devamında ortalama ayda bir o düğmeye basın. Düğmeye bastığınızda elektrik kesiliyorsa röle çalışır durumdadır.

Priz örtücüler:
Pek çok yerden çok ucuza priz kapatıcı bulabilirsiniz. Mutlaka alın ve çocuğun ulaşabileceği (tavsiyem 1.5 metrenin altındaki) her prizi kapatın. Birkaç çeşidi var. Arkasında tutma yeri olan türleri çocuk kısa zamanda çıkarmayı öğreniyor. Tavsiyem özel bir anahtar veya aletle açılan türleri tercih edin. Onu çıkarmayı öğrendiklerinde iyi kötü prizden uzak durmayı da öğreniyorlar. Anahtarlarını kaybetmeyin sonra zor çıkıyorlar. Anahtar dediğim uyduruk bir plastik spatül ama yapan ona göre yapmış.


Kendi anahtarıyla çıkarılan priz kapatıcı.


Akıllı kapatıcı. Priz normalde kapalıdır ancak siz birşey takacağınız zaman açılabilir. 2 dezavantajı vardır. Birincisi bozulabilirler ara ara kontrol edilmesi gerek. İkincisi çocuklar nasıl açılacağını öğrenebiliyor.


Klasik kapatıcı. Takması kolay ama çıkarması da kolay çocuk için bile.
Bu arada prizi kapatmak için flaster veya selobant bir işe yaramaz bilginiz olsun.



Prizin kendisi:
Prizin bizzat kendi yapısı kaza olasılığında rol oynar. Günümüzde kullanılan prizler iki parçalıdır. Yani duvarın içinde kalan metal çerçeveli ve asıl elektriği taşıyan kısım. Bir de bu parçanın üzerine vidalanan sizin dışarıdan gördüğünüz plastik kısım. Bu iki parçalı prizlerin avantajı elektriğin olduğu kısım deliğin dışarıdan görünen kısmından biraz daha içeridedir. Bu nedenle dışarıdan parmakla veya çatal gibi bir şeyle elektriğe ulaşmak biraz daha zordur. Ve eğer kaçak akım rölesi de takılıysa röle metal eşyayı prize sokmaya çalışan çocuk elektriğe ulaşamadan elektriği kesecek zamanı bulur.

 iki parçalı prizlerde dış kaplamayı söktüğünüzde asıl elektriği taşıyan ikinci kısma ulaşırsın.  Diğerinde bu parçalar birleşiktir.


Ancak eski evlerde kullanılan prizler ve günümüzde ucuza kaçılmış tadilat ve inşaatlarda (genellikle ilçelerde) kullanılan prizler tek parçalıdır. Yani elektrikli kısım hemen deliğin arkasındadır. Bu nedenle hem çocuk elektriğe çok daha kolay ulaşır hem de röle elektriği kesmek için yeterli zamanı bulamayabilir. Röle her şartta elektriği keser ancak birkaç milisaniyeliğine çocuk elektriği hisseder. Süre çok kısadır ve genelde sadece korkutacak kadar akım geçer ancak ne olur ne olmaz. Siz tedbirinizi alın ve çocuk elektriğe zor ulaşsın.
 eski prizlerin başka resmini bulamadım ama bu priz ve anahtarların krem rengi olanları takılıysa .çocuk için değil kendiniz için de değiştirin. hatta 10 yılı dolanları değiştirin. priz ve düğmelerin ömrü 10 yıldır.

Ayrıca kullanılan elektrikli alet sayısıyla evdeki priz sayısı her zaman orantısızdır. Çocuk gelince priz ihtiyacınız birkaç kat artacak. Bunun için biraz daha fazla priz eklemeniz gerekeceği malum. Bu ek işini lütfen priz kablosuz çoklu prizle yapmayın. Çok kolay kaçak yaparlar, çok kolay bozulurlar, yangın çıkarma ihtimalleri daha fazladır ve çocuklar için gel benimle oyna mesajı verirler.
 Bu ve benzeri direk prize takılan ürünlerden kendi sağlığınız için normalde de kaçının. Topraklı veya topraksız fark etmez. Çok kolay sorun yaratırlar.


 Bu da iyi bir çözüm değil.



Bunu gördüğünüz yerde kaçın.

Priz arttırma ihtiyaçlarınız için en sağlıklı 2 yöntem vardır. Tavsiyem bu iki yöntemi bir arada kullanmanız. Birincisi sıva içi çoklu priz. Normal priz gibi duvarın içine monte edilir ancak 2-3 çıkışı vardır. Çok eski binalar hariç genelde duvardaki yuva ve elektrik sistemi bu ürünlerle uyumludur. Çok sağlıklı ve güzel çözümlerdir. Tesisat ve sigorta sistemi sizin sınırınızdır. Yani sigortayı attırmadığınız ya da duvarın içindeki kabloları yakmayacak her türlü cihaz kombinasyonunu rahatlıkla kullanabilirsiniz. Yeni modeller özellikle daha dayanıklı malzemeden yapıldığı için yangın ve benzeri konularda tekli prizlerden daha güvenli olduğunu bile söyleyebilirim.
 


Sıva içi prizlere örnekler. 4 ve 5li örneklerine de rastladım ancak siz 3ü geçirmeyin.

 Normal prizler gibi duvardaki yuvaya takılırlar.

Diğer yöntem bildiğimiz kablolu uzatmalardır. En büyük avantajları çok fazla sayıda priz içerebilirler ve duvardaki priz çıkışından çok daha uzağa taşınabilirler. Taşıyabilecekleri yükü aşmadıysanız güvenilir araçlardır. Ancak dikkat etmeniz gereken birkaç unsur söz konusu:
a)      Elektrikli ısıtıcı, klima, ütü gibi yüksek güçlü cihazları aynı anda kullanacaksanız mümkün olduğunca ayrı prizlerden güç almalarına dikkat edin. Hatta imkan varsa ayrı ayrı sigortalara bağlı prizlerden kullanın. Çoğu evde bu imkan yoktur. Ancak 1 elektrikli soba, 1 klima ve ütüyü bir tane 3lü prize bağlayıp aynı anda çalıştırmayın. Yüksek güçlü cihaz nedir derseniz cihazların arka veya alt yüzlerinde etiketleri olur. Güç yazan değeri okuyun sonu ‘W’ ile biten değer. 1500 W ve üzeri yüksek güçlüdür (220 V yazan kısım değil). Genelde sigortalar bağlı bulundukları devrede toplam 3000-4000W (16-20A yaklaşık) gücü kaldıracak şekilde seçilir. Yani salon, oturma odası ve yatak odası aynı sigortaya bağlı ise bu üç odadaki  elektrikli cihazların WATT (W) cinsinden güçlerinin toplamının bu sınırı aşmaması gerekir. Bu nedenle çoklu prizde yüksek güç çeken ve aynı anda çalışacak cihazları farklı yerlere dağıtmak iyi bir uygulamadır. Sadece çocuk için değil, normal zamanda da yaparsanız iyi olur. Fırın, ketıl gibi aynı prize bağlı birkaç yüksek güçlü alet varsa ama aynı anda kullanılmıyorsa sorun olmaz.
b)      Kullandığınız seyyar grup prizin kapatma düğmeli olmasını tercih edin. Sigortalı daha bir tercih nedenidir ancak ülkemizde yaygın bir şey değil. Düğmelilere razıyız. Kullanmadığınız zaman da bu düğmeyi kapatın. Hem siz elektrik tasarrufu sağlarsınız hem de sistemde elektrik olmayacağı için güvenliğiniz artar.
duvara da sabitlenir


c)      Prizi yerde veya başka bir yüzeyde serbest bırakmayın. Duvara veya kullanılacağı dolaba sabitleyin.
 bu iyi bir tercih değil. prizler dışarıda, sabitleme imkanı yok,i gel benle oyna diyor ve kablo fazla ince

d)     Uzatma kablosunun çok uzun olmamasına dikkat edin. Kablo uzadıkça taşıyabileceği elektrik miktarı azalır. Bunun hesabı mümkündür ancak konuyla ilgisi olmayan biri için gereksiz yüktür. Siz çok gerekmedikçe 5 metreyi aşmayın. Sadece televizyon, uydu, modem benzeri çok düşük güçlü cihaz kullanacaksanız uzunluk çok sorun değil.
e)      Eğer priz kısmını alıp kabloyu siz takacaksanız 1,5 mmlik kablo kullanın. Kablosu takılı ürünlerde genelde 1 mm kullanılır. Taşıma kapasiteleri yarı yarıyadır. Olaydan anlamıyorum hazır alacağım derseniz bir önceki maddeye mutlaka uyun. Zaten düzgün markalar kolay kolay 5 metreden fazla kablolu uzatma prizi yapmaz.
f)       Elektrikle ilgili her şeyde kaliteli malzeme kullanın. Vikonun 5li prizi fiyatına milyoncuda 3 tane 3lü alırsın ancak riskin kat kat fazladır.

Kablo kanalı:
Siz yerde kablo gördünüz mü ona takılmamaya çalışırsınız. Çocuk için yerdeki kablo keşfedilmesi gereken birşeydir. Çocuklar arkeoloji okumadığından kabloyu incelemek için bildikleri en baş yöntem kabloyu olanca güçleriyle çekmek ve bir sonuç alana kadar çekmeye devam etmektir. Kablo kopması ve çarpılma yaşayacağınız riskler içinde çok aşağılarda yer alır. Korkmanız gereken kablonun bağlı olduğu yerdir. Televizyon çocuğun üstüne düşebilir, adaptör kablosu yerinden çıkıp kısa devre yapabilir. Çocuğun yaşayacağı alandaki kabloları ve imkanınız varsa evde ortada duran tüm kabloları kanal içine alın veya aldırın. Ayrıca kanalları duvara yapıştırmayın. Vidalayın. Yapıştırma hem zamanla çözülür ve anlamı almaz hem de biraz büyüyen bir çocuk yapıştırmayı söker. Daha da ötesi kira evde yapıştırma kanalın vereceği zarar çok daha fazladır.


Toprak hattı:
            Yok artık demeyin. Bizim ülkemizde bilinmez ve sevilmez ama toprak hattı hayat kurtarır. Unutmayın sigorta cihazı korur toprak hattı sizi korur. En küçük sigortanın atacağı akım bile sizi öbür tarafa götürür getirir. Kaldı ki çarpılma anında sigorta attığına dair bir örnek veya kayıt yoktur. kaçak akım rölesi taktık ya. Evet sağolun ama o da kul yapısı ve onun da atmadığı bazı çarpılma türleri var. Örneğin suya bağlı çarpılmalarda kaçak akım rölesi çok da başarılı değildir.
            Çocuğun genel yaşam alanı olan odadaki prizin toprak bölümüne normalde toprak hattı yoksa bile bir kablo bağlayın ve bu kabloyu büyükçe bir demire bağlayın. Zemin kat veya 1. Katlarda bahçeye sallandırın ve 1-2 metrelik bir çıplak kabloyu toprağa gömün yeter. Daha yüksek katlarda balkon demiri, inşaat demiri (çok zor değil kolonlardan birini biraz törpüleyin çıkar) demir su borusu gibi bir şeye bağlayın veya bağlatın. Bu bir işe yaramaz diyenler çıkacaktır. Çamaşır makinası topraklamak için yeterli değildir doğru. Ancak ıslak elle kabloların arasında eli dolaşan su tabancasıyla oynayan siz veya çocuk için yeterlidir. Aynı şekilde artık eskidiği için güç kaynağı kaçak yapan bilgisayar, tv gibi cihazlardan korunmak için de yeterlidir. Elektrik sobasına yetmez ancak tüm akımın çocuğun üzerinden akmasını önler ki riski ve hasarı yarı yarıya azaltırsınız, hatta daha fazla. 1-1,5 mmlik kablo yeter. Kablonun nasıl görüneceğini mi düşünüyorsunuz. Kablo kanalı.
 prizin altından çıkan ince kablo. priz çok güç taşımadığı için ince kablo ama daha kalın olsa iyi olur

            Uyanık elektrikçiler toprak hattını nötr uca bağlamak gibi ülkemize has sivri zeka ürünü bir çözüm üretebilir. Sakın yaptırmayın. Elektrik konusunun ilk başında anlattığım üzere elektrikli alet kullanılırken akım bir nötre geçer bir geri döner. Yani toprak ve nötr bağlanırsa sizi koruması gereken toprak hattı da cihaz çalışırken akım taşır. Korumak için yapılan hat açık kaza sebebi haline gelir. Direk çarpılmasanız bile topraklamanın belli bir kapasitesi vardır. İnşaat demiri, balkon demiri gibi unsurların taşıyabileceği bir elektrik miktarı vardır. Onu boşuna doldurmayın.



not: bebek eşyaları sanayii çok hızla büyüyen bir sektördür. sürekli akla gelmedik şeyler çıkar. bugün bile burada yer almayan çok şey var. her evin ihtiyacı farklı olduğundan siz de araştırın ve aklınıza yatan ürünleri tercih edin. önce sizin ihtiyaçlarınız.

2 Ağustos 2014 Cumartesi

bebek bulaşık deterjanı nedir ne işe yarar fırça nasıl seçilir normal deterjan ve fırçadan farkı nedir


Bebek bulaşık:

Bebek bulaşığı da ne diyecek olursanız biberonundan yalancı emziğine kadar geniş bir yelpazede kendine has bir yeri olduğunu söyleyebilirim. Sadece anne sütü alanlarda ne olur bilmiyorum. Benimki kısa sürede emmeyi bıraktı ve beslenmesi neredeyse tamamen mamaya dönünce hergün 6-7 tane biberonu (her bir biberon en az 4 parça),  emziği, mama kutusu (2 güne bir 300 gramlık 1 kutu biter) gibi sürüyle malzemesi yıkanmayı bekler halde tezgahta duruyordu. Korkmayın ihtiyaçlar basit.


Biberon fırçası:

Normalde şişe fırçası adıyla kullanılan fırçaların neredeyse aynısı. Sadece şişe fırçalarının uç kısmını iyi izole etmek gibi bir dert yoktur ancak biberonun dibini çizebileceği için pazardan veya zücaciyeciden alacağınız şişe fırçasının ucunu penseyle açıp orayı süngerin yarısı sıkışacak şekilde yeniden sıkıştırırsanız işinizi fevkalade görür. Pahalı markalar size tuhaf şekilli şeyleri yüksek fiyata verecektir. O fiyat karşılığında alacağınız tek fayda o fırçaların kıllarının ucu yuvarlatılmış olduğundan biberona daha az zarar verir. Ucuz markaların fırçası ile pazardan alınan fırçaların kıllarının uçları keskin olduğundan biberonun ömrünü %10 kadar azaltır. Özellikle 250 ml ve üzeri hacimde biberonlarda (dar ağızlıların tamamında) fırça ihtiyaç. Pahalı olanların dediğim gibi uçları daha yuvarlak ve tutma yerleri daha güzel, ucuz olanlarsa ucuz. Ömür farklılıklarını çok iyi bilmiyorum. Ben biraz hor kullandığım için bende çok fark etmedi. Karar sizin. ama en dayanıklısını bile 45 günden uzun kullanmayın. mikrop yuvası oluyorlar. Tavsiyem her ay değiştirin. ayrıca alacağınız ürünün uç kısmında sünger olmasına dikkat edin. yoksa çok zor köpürüyor.
asmalı ve dik duran olmak üzere 2 model var. asmalıların bir tarafı çengel şeklinde olur ve askınız varsa asarsınız. sık sık oradan düşer ve kirlenir. dik duranların tutma kısmı dik duracak şekilde yapılmıştır tezgahta uzak bir yere diklemesine koyarsınız ve süngeri bir yere değmeden kalır. ama o da bir şekilde düşer ve kirlenir. munckin diye bir markada vantuza rastladım. param yoktu alıp deneyemedim.   


Her yerde bulabileceğiniz şişe fırçası



Ancak ucu biberonun dip kısmını çizebilir



Biberon için yapılan fırçanın uç kısmı da süngerli olmalıdır.

markalara bakış:
avent: iyi hoş ama süngeri yok ve ağız kısmı sadece geniş ağızlı biberonlar için. başka biberonda kullanamıyorsunuz. hatta kendi de biraz büyük olduğundan 125lik biberonda kullanmak zor.
çiko: avente göre daha iyi ancak çikodan daha iyisini beklerdim. üstelik çok pahalı. 1 defa o para verilir ama her ay beni kastı.manivela gibi dizayn çok da bir anlam ifade etmiyor.
nuk: 1 modelini aldım ve memnun kaldım. sapı rahat tutuluyor ve boynu uzun. ancak süngeri biraz büyük.
wee: hemen tüm beklentilere uyan ama bir o kadar da çabuk dağılan bir ürün. mamaya dayalı beslenmede 1 ay falan gitmiyor. uç kısmında sünger yerine elyaf olmasının nedenini anlamadım. sanırım maliyeti düşürmek. sapı da kaygan ama bu paraya bu kadar.
bebe dor: sünger yok ve metal iskelet çok ince çok kolay eğiliyor. ben memnun kalmadım ve elimdekinin ömrü dolunca bir daha almadım.
munchkin: dizayn güzel, kavrama, kullanım güzel ancak nedense yurtdışında milletin öve öve bitiremediği bu markanın burdan aldığım ürünü kıl döküyor. sıhhi anlamda bir sakıncası yok.ama sinir etti. yine de 1 ay rahat dayanır. kılları da çabuk deforme olmuyor. (dökülmeden kalanlar) ayrıca bazı modelllerde sünger yok. olanı tercih edin. süngersizler ek gıda mamalarının temizliğinde daha iyi diye duydum ama aklıma yatmadı. onlar da hamsi tava değil sonuçta.
markasızlar: çok ucuzlar uç kısımlarındaki metal çok belirgin değilse alın. düz olanı alın. manivela şekillilerin bir avantajı yok. uzun boyunlu alırsanız sonra şişe de temizlersiniz. kısa buyunlular her şartta biberona yetecek uzunlukta.
pek çok markada biberon emziği için ayrı bir fırça daha var. sadece onunla emziği temizlemeye kalkarsanız sinir eder. önce büyüğü emziğin arkasından itin. sonra küçük fırçayla emziğin içini temizleyin. 1-2 tur içerde döndürmeniz yeter. fazla fırçalama emziği bozar. fayda etmez.


Bulaşık süngeri:

Filipinlerin pasifiğe bakan kıyılarındaki marina çukurunun 3000-3500 metre derinliğinde yaşayan özel bir sünger kullanmanız faydalı olur. Desem de inanmayın. Size böyle şeyler satmaya çalışacaklarıdır. Markasını duyduğunuz klasik bulaşık süngeri işinizi rahatça görür. Çok ucuz banyo süngeri de görür. Araba yıkama süngeri de tavsiye etmem ama görür (araç süngerleri yıkarken parça bıraktığı için sık değiştirin). Süngerin yumuşak ve sarı kısmını kullanmanızın daha iyi olacağını söylememe gerek var mı? Yeşil kısım biraz çizer. Bir keresinde bir arkadaşım kuş kakası için yeşil kısmı kullanmıştı ve o yüzey arabanın boyasını bile çizmişti. Plastik biberonu siz düşünün.

Markasını bilmediğim şey alırsam ne olur? Aldığınız süngeri duru suyla veya deterjanla ıslatınca anlarsınız. Yeşil renk verir. Zaten kullanacağınız süngere önce bu testi yapın. Renk veriyorsa uzak durun. Hiçbir merdivenaltı marka bulaşık süngeri üretirken bir gün biri bunları bebeklerde kullanır diye yağ bazlı gıdaya uygun boya kullanmaz. Ucuz metalli boya kullanır. Mümkünse siz de o üründen uzak durun.


Biberon kurutucu:

Bazı markalarda biberonu tersten koyup kurumaya bırakacağınız ürünler var. Ben kullanmadım. Bizde biberon sirkülasyonu çoktu ve kendiliğinden kurumaya yetecek zamanım olmuyordu. Kurulayın. Günde 1-2 tane kullanıyorsanız, tezgahta yeriniz varsa ve hala paranız kalmışsa kullanabilirsiniz. Elzem değil.



      

Kullanmadığım bir şey için neden bu kadar çok resim koydum? İnternette bol buldum da ondan :P


Bol kağıt havlu:

Bebekle uğraşırken bazı yerlerden ter akacak doğru ancak bunları esas olarak sterilizatörden çıkanları kurutmak için kullanacaksınız. Bez kullanmayın. Hem parça bırakır hem de birinin kirini öbürüne taşırsınız. Ayrıca ıslanan her bezde mikrop ürer ve bunları biberonlara bulaştırmanın anlamı yok. Tuvalet kağıdı kullanmayın çünkü çabuk parçalanacak şekilde yapılıyorlar. Peçetenin de emiş gücü daha az. Kağıt havlunun da Finlandiya tipi uzun lifli, %12.897 sodyum sülfat içerenini kullanın demeyeceğim. Takılın bütçenize göre


Bebek bulaşık deterjanı:

Dalga geçmiyorum. Böyle bir şey var. Ben ilk duyduğumda yok artık demiştim ancak biraz araştırınca gerekli olduğunu anladım. Elde kullanılan deterjanlarda aceleyle duruladığınızda kalıntı kalma riski mevcut. Hatta emzik gibi çok fazla şekilsiz parçalarda veya emzik sıkıştırma bileziği gibi çok girintili çıkıntılı parçalarda kalıntı mutlaka kalıyor.  Bulaşık makinasında da hem çok fazla kimyasal kullanılıyor (tuz, deterjan, parlatıcı, ek katkı, koku…vb) hem de pek çok malzeme bulaşık makinasına uyumlu değil.

Bebek deterjanlarının esası kolay durulanmalarında. Geneli sabun esaslı. Bütçenize uyan bir tane alın ve memnun kalırsanız devam edin. Ben marketten aldım ve kullanıyorum. Markalı ürünler her zamanki gibi pahalı olacaktır. Faydalarını bilmiyorum çünkü hiç kullanmadım.

Mikrop öldürme gücü fazladır dedikleri şeyi almanıza gerek yok. Hem ek kimyasal madde demek. Bu da kalıntı riski demek. Hem de deterjandan beklentiniz kiri alması. Sizin sterilizatörünüz var veya 5 dakika kaynatıyorsunuz. Mikrop öldürmek onların işi.

Ekolojik ürün diye ciddi fiyatlı ürünler satmaya çalışabilirler. Ekolojik demek yıkadıktan sonra kanalizasyona karışan ürünün çam ağaçları, geyikler gibi sizin görmediğiniz ama kanalizasyonunuzdan etkilenen canlılara daha az zarar verdiği anlamındadır. (zararsız bir şey yoktur). Çocuğunuz çam ağacı değil. Çam ağacına zarar vermeyen şeyin çocuğa zarar vermeyeceği gibi bir fikre kapılmayın. Farklı şeyler. En basit marka bile üretim izni almak için enzimle parçalanan formüle sahiptir. Kalanı sizin çevre bilincinize kalmış.

Bulunduğunuz yerde bu malzeme yoksa düz beyaz sabun kullanabilirsiniz. Veya orta kalite arap sabunu. Veya 1 birim arap sabunu ile 1 birim suyu karıştırıp 12 saat bekletin. Sonra bunu yarı yarıya sulandırılmış bulaşık deterjanıyla 1e1 oranında karıştırın. İşinizi görür. Temizleme gücü azdır diyenler çıkabilir. Biberonda hamsi tava yapmanın bir yolunu bulduysanız bilemem ancak karşılaşacağınız kirler bulaşık deterjanı reklamlarındaki gibi yanmış yağlar veya kuru nişasta kirleri değil. Hepi topu süt veya mama yağı. Onların da çoğu ayçiçek yağı gibi yağlar.


Boş bir kap:

Emzik, enjektör parçaları, biberon emziği gibi küçük ve kolay kaybolan parçaların kirlilerinin yıkanana kadar konacağı eski ama temiz dondurma kabı, yoğurt kabı bile olabilecek kadar sıradan bir kap. Arada onu da yıkamayı unutmayın. Zaten kirli malzeme geleceği için sterilize etmenize gerek yok. Bu arada teneke mama kaplarını ve kapaklarını da sterilize etmenize gerek yok. Kaşıkları keyfinize kalmış. Ben ediyorum ama gerekli değil.


Tavsiyeler:

1-                          Temiz malzemenizi altına kağıt havlu serilmiş bir tepside sıraya dizin. İdaresi daha kolay olacaktır.

2-                          Yedek emzik gibi malzemeleri çok ayak altında bulundurmayın. Daha kullanamadan kaybolurlar.

3-                          Bulaşık yıkarken elinizi daha önceden yıkamış olmanız gerektiğini hatırlatmama gerek yok. Tezgahı önceden silmiş olmanız da yeter. Abartıp çamaşır suyuyla falan silmenize gerek yok. Oradan siz de yemek yiyorsunuz. Kendiniz kadar temiz olsun yeter. Fazlası için zaten sterilizatör var. Çamaşır bölümünde anlatacağım ama çamaşır suyu ve bebek iyi bir kombinasyon değil.

çocuk sizin yediklerinizi yemeye başladığında bulaşığını da sizinle birlikte yıkarsınız. sonuçta bulaşık makinasında yıkanmış kaşık tencere tabak gibi şeylerle temas edeceğinden zaten koruma şansı kalmayacak. kalan deterjanı atmayın 2. çocuğa kullanılır. kullanılmış fırçayı saklamayın.