26 Temmuz 2014 Cumartesi

kıyafet bebek giyim hastane çıkışı giyim seçerken dikkat edilmesi gerekenler nelere dikkat edilmeli hangi kıyafet bebek kıyafet isimleri zıbın badi bady body çıt çıt hastane çıkışı tulum


Bebek giyim:

Bebek giyimi hesaplanması, seçimi ve anlatması belki de en zor konu. Bebek giysilerinde büyük insan kadar çok çeşit var. Kaba bir açıklama yazı içinde yapacağım ancak asıl sorun neyden ne kadar ve ne kalitede alınması gerektiği. Fiyatlar arasında da uçurum var. Bu nedenle marka veya standart seçimi de bir o kadar sorun.

Bebeğe giysi alırken ilk düşünecekleriniz doğumun beklendiği mevsim, sizin yaşadığınız yerin genel iklimi, bütçeniz ve ikinci çocuğu düşünüp düşünmemeniz.

Mevsimi tek başına ele almayın. Bulunduğunuz yerin iklimine göre düşünün. Ankara’nın yazı ile Adana’nınki benzemediği gibi aynı sıcaklık ortalamasına sahip adana ile urfa’nın iklim özellikleri farklıdır. Ankara da görece kuru ve ılık geçen yaza karşılık adana sıcağıyla ünlü bir yerdir. Diğer yandan adana da yazın nem kolay kolay %70’in altına düşmezken aynı sıcaklık ortalamasına sahip urfa’da nem nadiren %50’ yi aşar. Bu nasıl yorumlanır?

Yazın kara ikliminin görece serin ve kuru yazında yarım kollu badi (body de yazılır) gündüz iş görürken nispeten serin gecelerde uzun kollu gerekebilir. Üstelik mevsim kısa süreceği için alınacak miktarda ona göre azdır. Gece gündüz sıcaklık farkı görece az olduğu için sadece yarım kolluyla bile yaz geçirilebilir. Ancak adana’da nem oranı yüksek olduğundan doğumdan itibaren kısa sürede kolsuz badiye geçilirken klima kullanımı çok yaygın olacağından pantolon bulundurmanız gerekebilir. Üstelik kullanacağınız kumaşın kalın pamuktan ve hava geçirgenliği sağlaması daha anlamlıdır. Yoksa yüksek nem nedeniyle bebek fazlaca terleyecektir. Pamuk ve bambu nem açısından iyi denge sağlar. İkisini direk karşılaştıramadığım için hangisi daha iyi bilemeyeceğim. Ben oyumu pamuktan yana kullanırım.

Diğer yandan sıcak ama kuru kara ikliminin daha sert bir hali olan güneydoğu ikliminde daha ince kumaş daha faydalı olacaktır. Üstelik gündüz gece farkı fazla olduğu için gündüz kolsuz giysiler bile yetebilirken gece için daha kalın ve uzun gerekebilir. Kış için de benzeri farklar söz konusu. Kısacası giysi tür, miktar ve yapı seçiminde öncelik kendi yaşadığınız yerin iklimi. Daha önceden bebeği olan tanıdıklarınıza sorun, büyüklerinize sorun ve aklınızı kullanın. Kendi giydiğinize yakın özellikte kıyafetler seçin. Örneğin adana’da yazın kolsuz giyiyorsanız bebek için de çoğunluğu kolsuz alın veya klima sizi çok çarpıyorsa çocuğu da çarpacaktır ona göre kalın ve uzun alın.

Alınacak kıyafet sayısı tartışmalı bir konudur. Bazı insanlar bebek hemen büyüyor çok almayın der. Bazısı da (ben dahil) bebek demek kirlenmek demektir fazlasını bulundurun der. Kalite için de aynısı geçerli. Hızlı büyüdüğü için çok kaliteliye gerek yok veya bebek bu en iyisini hak ediyor. Karar sizin. Kalite konusunda öncelikle ikinci (ve ondan sonraki) bebeği düşünüp düşünmemeniz önemli. Düşünüyorsanız düzgün bir şey alın. Kaliteli bir malzeme rahatlıkla 2-3 çocuk büyütür. Hem gerçekten hızlı büyüdükleri için eskimeye zaman bulamazlar hem de bebek henüz yaramazlık yaparak eskitecek durumda değil. Sadece üzerine kusabiliyor.

Kalite konusunda yegane tavsiyem kaliteyi çok düşürmeyin. Naylonumsu dokuya sahip, veya kumaşına elastan, poliamid gibi katkılardan bolca katılmış giyimden uzak durun. %100 pamukları tercih edin. Pamuk nasıl ayırt edilir bilmiyorum. Alış veriş yapan bayanlara sorun. Dokunarak anlarlar. Yeri iyi demişlerse merkezi anlamına gelmiyormuş J.

Çıt çıtları iyi kontrol edin. Çok kötü markalarda eski tenekeden yapılır. Bunu ayırmak kolay değildir. Ancak kaliteli çıt çıt zirkon adı verilen bir malzemeden yapılmıştır ve kolay kolay boyanmaz. Boyalılarda kenar kısımlarda boya dökülmüşse ortanın altıdır. Çıt çıtın kumaşa gömüldüğü yerlerde parmaklarınızı gezdirin. Ayaklardan dışarıda kalan, parmağınıza takılan parçaya rastlıyorsanız o malzemeden uzak durun. Hem çıt çıt malzemesi kötüdür hem de üretim süreci zayıftır. Her türlü aksilik çıkabilir.

Başka çocuk düşünmüyorsanız veya bu süreç uzun sürebilecekse orta kalite almanızı tavsiye ederim. Bildiğiniz bir mağazadan alış veriş yapabilirsiniz. Veya son yıllarda markalaşmaya başlayan bebek/çocuk kıyafet zincirlerindende (sobe,cıvıl…vb) size uyanı tercih edebilirsiniz. Pazar türü yerlerden alacaksanız daha önce oradan alışveriş yapmış arkadaşlarınız olup olmadığınız araştırın ve onların yorumlarına bakın. Hiçbir şey bulamadıysanız deneme için bir tane alın ve alerjik bir arkadaşınızın koluna sarıp birkaç saat bekletin. Sizin için bunu deneyecek alerjik bünyeli bir arkadaşınız yoksa bir gün siz bir gün anne 8-10 saat kadar karnınıza temas edecek şekilde tutun. Sonuçta bebek sizlerden birine çekeceği için kumaşa bebeğin vereceği tepki de size benzeyecektir. Karnınız en yumuşak yeriniz olduğundan alerji testi için alerjik bünyeli olmayan kişide iyi bir tercihtir. Çok kiloluysanız yine kolun tüysüz bölümünü tercih edin.

Pek çok kişi size tavsiye verirken söyleyeceği veya internetteki yazılardan okuyacağınız şey kıyafette dikkat edilmesi çünkü çok fazla alınınca elinizde hiç kullanılmamış kıyafet kalacağı olacaktır. Az da alsanız çok da alsanız bu olacak. Bebek kıyafetleri hem boyutları hem de duygusal olarak bizim yüklediğimiz anlam nedeniyle çok caziptir, şirindir. Ayrıca neyin gerekeceğini öngörmek çok çok zor olduğundan ne kadar az alırsanız alın kullanmadan kaldırılmak zorunda kalınan malzeme mutlaka olacaktır. 3-5 parça kullanılmayan şey için suçluluk duymayın. Sonuçta toplum size mevlüt kıyafeti, sünnet kıyafeti, doğum çukulatası ve kokusu gibi türlü saçmalıklara para verdirecek. İçiniz istedi diye birkaç tane kıyafet almışsınız çok değil. Yine tekrar ediyorum; çocuk zaten maliyetli bir olaydır. Yaparken bunu göze alın. O yüzden nasılsa az giyecek diye az kıyafet almayın. Yeri gelecek 1 günde 4-5 defa üst değişilecek. Çocuk çıplak mı dursun? Bir sürü hediye gelecek denir ancak o hediyelerin çoğunluğu ya kumaşı nedeniyle ya zamansız olmaları nedeniyle (erkenden 6 aylık çocuğa göre kıyafet getirenler, yazın kışlık getirenler veya geç gelip 3 aylık bebeğe yeni doğan boyu getirenler) ya da sırf siz beğenmediğiniz için kullanılamayacak. Kaldı ki ağaca dayanma kurur adama dayanma ölür. Bana da şunu getiririm bunu getiririm diyen çoktu ama gelenlerin tamamı 1 çekmece bile etmedi. Siz hazır olun gelenler ekstra olsun. Üstelik bazı mağazalar artık değişim etiketi veriyor ve olmayan veya beğenmediğiniz ürünü değiştirebiliyorsunuz. Hediye gelir diye güvenmeyin.


Kıyafet türleri:

Kendim için de kıyafetten fazla anlamam. Kendi başıma alışveriş yaptığım yok denecek kadar azdır. Hep birilerinden yardım istedim. Bu nedenle çocuk kıyafeti konusunda da baz kalemler haricinde fazla yorum yapamayacağım. Rakam vermemeye çalışacağım ancak verirsem bu bebek hazırlığı için ilk başta elinizde olması iyi olacak miktardır. Zamanla ihtiyacınıza göre gardrobunuz şekillenir.

Zıbın:

Eski zaman röbdeşambırlarına (doğru yazılımını bulamadım) benzeyen sadece üst kısmı kapatan, cekete de benzemekle beraber çocuğun karın kısmını iki kat örten kıyafetlerdir. Bağcıklı veya çıt çıtlı olabilir. Esas işlevi göbek bağını korumakmış. Ben pek anlam veremedim. Genelde kalın kumaşlı ve uzun kollu olduğu için daha serin ortamlarda kullanılması tavsiye edilir. Yeni doğanlarda badi üzerine de giydiriliyor. Bebeğiniz sonbahar veya kış bebeğiyse daha çok ihtiyaç duyacağınız bir kalem. Yaz veya yaza yakın ilkbahar zamanında sadece çocuğun ortam sıcaklığına alışması için geçen süre kadar (kaynağa göre değişmekle beraber) 3gün ile 2 hafta arası kullanırsınız. 3-5 tane kadar olması ilk başta yeter. yeter. Belinin açılma olasılığı olduğu için ana giyim olmaktan çok yardımcı giyim olacaktır. Tamamen içe giymek için düz beyazları kadar rengarenk olanları da var. Kullanım durumuna ve içinize sinmesine göre bakarsınız. Düzler genelde sadece içe giymek ve göbeği korumak için. Faydaları tartışılır.

Çıt çıtlı badi:

Orjinali body ama yazıldığı gibi okunsun diye böyle yazdım. Belki de en faydalı kıyafet türü. Görünüm olarak fanilaya benzer. Uzun kollu, yarım kollu ve kolsuz olabiliyor. Kendi başına giyim olabildiği gibi kışın diğer kıyafetlerinde içine giyilerek yardımcı kıyafet de oluyor. En kullanışlı yanı altı kapalı olduğu için çocuğun büyüdükçe bezini çıkartması veya belinin açılması gibi bir durum yok. Bel göğüs gibi esas korumanız gereken organların olduğu bölgeyi sardığı için de yardımcı kıyafet olarak kışın da işinize yarar. Bulunduğunuz yere göre değişik kol boylarından 5er tane almanız faydalı olacaktır. Bebek ilk doğduğu zamanlar zıbının bile altına giyiliyor.

Pantolon:

Kumaş blazer değil. Kot da değil. Bildiğiniz pijama altı veya eşofman altı. Esasen bacakları korur. Serin havalarda zıbının altına, klimalı odada badinin altına giymek gibi değişik kombinasyonlar mümkün. İki türü var. Patikli ve patiksiz. Soğuk yerler için patikli iyidir çünkü bebek sıklıkla çorabını çıkarmayı başarır. Sıcak ortamlarda çorabı çıkarıp giydirerek denge sağlamanız gerekeceği için patiksiz daha uygun olacaktır. Pantolondan da 4-5 adet kadar bulundurmanız başlangıç için iyi olacaktır.

Tulum:

Zeki bir insan zıbına ayrı pantolona ayrı zaman mı? ben giydiriyorum, çıkıyorum demiş ve tulumu yapmış. Tek parça ve daha örtücü bir kıyafet. Badi gerektirecek kadar sıcak iklimler hariç genelde her duruma uyacak türleri var. Uzun kol bacak patikli, uzun kol bacak patiksiz, kısa kol kısa bacak, kısa kol uzun bacak…vb. Çıt çıt aralıkları hava alır ancak esintili ortamlarda  çocuğun üşümesine neden olur bu nedenle içine duruma uygun olmak kaydıyla kolsuz veya kısa kollu badi de giydirirseniz esintili ortamlarda (klimalı ev, avm, park, esen balkon…vb) daha iyi bir koruma elde edersiniz.

Çorap:

O küçücük çorapları görünce insan bunun içine giren şey çok küçük olmalı diyor ama emin olun genelde o bile büyük geliyor. Söz bir yana çorap en sık kaybolan ve en hızlı küçülen kıyafet. Neyse ki ucuz. Pamuklu olması dışında söyleyebileceğim fazla bir şey yok. Bebeğin ayağı soğuk olur bu normaldir yazın iki kat giydirmek gibi bir iş yeni doğduğu günler hariç yapmayın. Patiksiz pantolon veya tulum ağırlıklı aldıysanız çorabı bolca alın. Dediğim gibi kolay kaybolurlar ve kolay kirlenirler. Değişik boylarda alın. Hem çocuğun büyüdüğünü anlarsınız hem de harcadığınız maliyeti biraz daha uzun kullanırsınız. Bu mantıkla hepsini büyük almayın ilk günler giydirirken zorlanırsınız.

Palto:

Bilindiği üzere kış için. Genelde kışın 1 yaş altı ise veya yürümüyorsa tulum şeklinde paltoyu önerirler. Yürüyen veya hareketli çocuklar için de uzun etekli palto. Kalınlığı ve malzemesi iklimden iklime çok değişiklik göstereceği için tercihinize kalmış. Paltoda mecburen sentetik malzeme kullanılır ancak bebeğe değen iç kısımlar için pamuk tercih edin. Ayrıca kış başında veya sonbaharda alırken biraz büyük alın. Kış geldi diye büyümesi durmuyor.

Göbek bağı:

Eskiden göbek için ayrı pansuman yapılırdı ve göbek giysilere temas etmesin diye göbek bağı bağlanırdı. Tülbent kadar ince ve yumuşak bir malzeme olup bebeğin göbeğini sarmak dışında bir işlevi yok. Günümüzde pek kullanılmadığı için bulmanız da zor kanamalı bebek değilse almanızı da tavsiye edemiyorum. Bazı hastane çıkışları  içerik sayısını arttırmak için bundan da koyar. O yeter. Olmaması dert değil. Göbeği çok kanayan veya alerjik bir bebeğiniz olursa ağız bezi bölümünde bahsettiğim metrelik tülbentten uzun bir parça kesip sarın,işinizi görür. Bant kullanmamaya çalışın.

Başlık,bere:

Kışın 1 aya kadar yazın en fazla iki haftaya kadar giydireceksiniz. Mümkün olduğunca düz, kolay giydirilen ve oraya buraya takılacak parçalar içermeyen modelleri tavsiye edeceğim ancak çok şirinler manasız kukuletalarda alacaksınız. Bari içindeki dikişlere bakın çıkıntı yapacak şekilde olmasın. Bebeği çok rahatsız ediyor ve iz yapıyor.


Önlük:

Tekrar ve tekrar. Çocuk=kusma. Yaklaşık 10 tane önlüğünüz olsun.iplileri bağlamak zor. Tek başına tek elle daha da zor. Cırtlılarda iyi dikilmezse kesebiliyor. Çıt çıt lıları tercih edin. Malzeme önemli değil. Pamuk, önü pamuk arkası naylon, elyaf. Takılın. Çok kısa süre çocuğa temas edeceği için çok önemli değil.


Not: burada verilen sayılar başlangıç sayılarıdır ve tahminidir. Bebeğin durumuna göre zamanla arttırılacaktırlar. 5 tane dedin daha fazla gerekti demeyin.


Birkaç tavsiye:

  • Hastaneye doğum için ilk gideceğiniz zaman hastane çıkışı dışında da kıyafet almanız gerebilir. Kimi yazılarda yenidoğan boyu alın denmiş. Doğru 0-3 ay boyları genelde yeni doğmuş bebek için büyük. Bazen bacakları pantolonun yarısında kalır bazen de kolları. Kötü bir görüntüdür ve giydirirken zorluk yaşarsınız. Ancak bu boyların en fazla 2 haftalık ömrü oluyor. Sonra hemen küçülüveriyorlar. Ek maliyet demek. Çocuğa da bir zararı yok. Benim tavsiyem hastane çıkışını 1 değil, 3-4 tane alın ve onları götürün. Büyük gelen de bırakın büyük gelsin. Fazla sürmüyor. Prematüre doğum gibi olaylar dışında yenidoğan boyu bence ek maliyet. Ayrıca az sonra da anlatacağım gibi boyların kesin standartları yok. Bu nedenle 0-3 ay boyunun kimisi büyük gelmez, kimi yenidoğan da büyük gelir veya bebek iri olur gerek kalmaz. Ultrasonun söylediği boy ve kilolarda %20ye varan sapma olur. Haberiniz olsun.
  • Evinizde daima farklı türde kıyafetler olsun. Sadece badi veya çok sayıda tulum az sayıda pantolon gibi işler yapmayın. Evet sayıca çok olan bir kalem mutlaka olur ancak değişik türlerden mutlaka birkaç tane bulundurun. Böylece değişik ortamlara veya hava durumlarına uyum şansınız olur. Ben bu satırları yazarken adana’da oturuyordum. Sıcağıyla ünlü bir yerde tek badi yeter dedim ama son 25 yılın en serin yazı geçti. Sıcak olduğu zamanlarda da klima nedeniyle daha kalın ve/veya daha uzun giysilere ihtiyaç oldu.
  • Dolabınızda daima farklı boylar bulunsun. Bir kıyafetin üzerinde 0-3 ay yazması çocuğun onu 3 ay giyeceği anlamına gelmez. Daha uzun da giyebilir ancak genelde daha kısa giyerler. Ayrıca bedenlerde tam bir standart yok. Farklı markaların 0-3 ay boyları farklı boylarda olabiliyor. Hatta numara veya ay değil bizzat santim esasına göre numaralandırılanlarda bile bazen aynı markanın farklı üretim lotlarında dengesiz boylar görebilirsiniz. Bu nedenle bazı kıyafetler daha erken küçülecek veya bazı büyük kıyafetler daha erken olmaya başlayacak. Özellikle zincir mağazaların markalarında fason üretim yaygındır ve bazen farklı boyları farklı atölyeler üretir. Bu durumda standartlar alt üst olur. Ayrıca bazen tulumun içine badi veya zıbın giydirmeniz gerekebileceği için bir beden büyük tulumun gerekmesi gibi kombinasyonlar yapmanız gerekebilir. Kısacası değişik boylar bulundurun.
  • Küçülenleri hemen atmayın veya atacak birine vermeyin. Süt korumaz, kaza kurşunu yaygındır.
  • Büyük insanlarda kullanılan şort tişört gibi giyim bebeklerde de var ancak bana efektif gelmediği için kullanmadım.
  • Yardımcı olan anneanne,babaanne gibi büyüklerin sözünü dinleyin ancak bu büyüklerin genelinin çocuğu pandaya benzeyecek şekilde üst üste giydirme huyu vardır. Sıcak havalarda bunu yapmayın. Bebek 2-3 hafta içinde dış dünya sıcaklığına adapte olur. Onu çok giydirerek korumaz aksine ona kötülük yaparsınız. Ayrıca kendi hatalarınızı yapın. O büyükler olaya bir kez müdahil oldu mu sonrasında hayat boyu o çocuğa bir daha asla söz geçiremezsiniz.
  • Aldığınız kıyafetleri kullanmadan önce mutlaka yıkayın. Tercihen ilk yıkamadan sonrada ütüleyin. Evde mantar hastalığı olan biri, zatüre ve verem geçirmiş biri, o an grip nezle türü bir hastalık geçiren biri yoksa, evinize fazla gelen giden yoksa her seferinde ütülemeye gerek yok. Özellikle ilkokula giden bir başka çocuk evdeyse veya eve sık gelip gidiyorsa bit ve pire için arada evdeki tüm kıyafet ve yatak tekstilini ütülemeniz iyi olacaktır. Aynı şekilde çocuğun daha sık dışarı çıkmaya başlamasından sonra da, oturduğunuz yer fark etmez, bit ve pire için belli aralıklarla ütü yapmanız faydalı olur. Ütünün asıl icat edilme nedeni bit ve pire yumurtalarının öldürülmesidir, pantolonum kırışıksız olsun diye değil. Sık et ve et ürünleri tüketimi lan evlerde ve çocuk ek gıdaya geçtiğinde iç çamaşırlarının arada bir ütülenmesi bazı barsak kurtlarının gelişim ve yayılımını önler.

18 Temmuz 2014 Cuma

emzik ve aksesuarları hangi emzik emzik kullanılmalı mı emzik zararlı mı emzik askısı emzik kabı damaklı emzik bakkal emziği


Emzik , emzik kılıfı ve emzik askısı:

                Yalancı emzik konusu çok tartışmalı bir konu. Damak yapısını bozduğu ve çocuğun emme refleksini anne memesinden uzaklaştırdığı gibi gerekçelerle tıbben adeta itin müsait yerinde konumlandırılır.

                Kullananlarsa ağlayan çocuğu susturmanın en iyi yol olduğunu söyler. Bunu söyleyenler arasında doktorlara da rastladım. Çocuk büyütmüş doktorlar.

                Kendi çocuğum olmadan önce bende emziğe çok çok karşıydım. Kesinlikle olmamalı hatta satışı yasaklanmalı diyordum. Ancak gerçeklerle yüzleşince kazın ayağının öyle olmadığını anladım.

                Emmek bebekler için beslenme aracı olduğu kadar metabolizmalarını da düzenleyen bir hareket. Emdikleri zaman sindirim sistemleri çalışıyor, beyinleri endorfin adı verilen bir çeşit metabolizma yapımı morfin salgılıyor ve vücut saatleri ayarlanıyor. Gazdan ağlayan bir çocuk veya hıçkırık tuttuğu için duraksızca ağlayan bir bebek genellikle bir şey emdiğinde rahatlıyor. Hem endorfin hem de barsak hareketlerindeki düzenleme ve kim bilir başka neler onları rahatlatıyor. Siz emzik vermeseniz de o eli, parmağı, giysisi, ağız bezi gibi bir şeyler bulup bir şekilde emmeye çalışıyor. Bu anlarda emzik oldukça masum kalıyor.

                Çocuk kendini yırtarcasına aralıksız saatlerce ağlarken veya 2 gün hiç uyumamışken o tıbbi veriler bana hiç anlam ifade etmedi ve keşke ilk doğduğunda verseymişim dedim. Emzik eroin değil. Hemen birkaç emişte müptela olmuyor. Üstelik ortodontik emziklerin faydası üzerine yapılan çalışmalar ve olumlu veriler de var. O verilere de olumsuz olanlara inandığım kadar inanıyorum.

                Bazı bebekler hemen emzik emmeye başlar. Direnmeden kabul eder ve uzun zaman emer, bazıları doğuştan sevmez ve ne kadar uğraşırsanız uğraşın emmez. Bazıları da alıştırırsanız emer ama alıştırmazsanız emmez. Genelde bu bebekler emziği daha kolay bırakır. Bebeğiniz bunlardan hangisi diye anlamanın bilinen bir yolu yok. İkiz bebeklerin birinin ilk günden emzik emip diğerini hiçbir zaman emmediğini gördüm.

                Benim tavsiyem bir emzik alıp bulundurun. İhtiyaç halinde kolaylıkla yenisi alınabilecek bir malzemedir ve fiyat indirimi daha nadir görülen bir kalemdir.

 Pış pışlama gibi konvansiyonel yöntemlerle durduramadığınız veya kolik olduğu anlaşılan bir bebekte emziği deneyin. Emin olun alternatif ilaçlar daha masum değil. Emecekse emer ve rahatlar. Rahatlamaz veya emmezse diğer alternatiflere geçin.

                Emzikte de çok çeşit var ama iki ana grup mevcut. Klasik balon tipi emzikler. Bakkal emziği olarak da bilinir ve damağı en çok bozanlardır. Bana çocuğu olan biri çocuğa emzik vereceksem bunlardan vermemi çünkü çok kolay kayboldukları için kolay bulunan bir model tercih etmem gerektiğini söyledi. Benim bebek marka seçtiği için deneme şansım olmadı.

                Diğer tür ise damaklı olarak da bilinen ortodontik emzik. Şekilce ortodontik biberon emziğine benzer. Daha az ağız doldurduğu için bazı bebekler bu türleri sevmiyor. Ancak daha az zararlı hatta faydalı oldukları bile söyleniyor.

                Hangisinden bulunduracağınız konusunda karar sizin. Şunu belirtmeliyim ki bebeklerin geneli ilk emdikleri ve alıştıkları türü kolay kolay değiştirmiyor yani kararınızı ona göre verin.

                Bu arada malzeme olarak da silikon ve lateks olarak ayrılıyorlar ancak yine silikonu tavsiye ederim. Lateks hem ömürsüz hem de bebeğin yutabileceği şekilde parçalanıyor. Bu kalemde de fiyat ve kalite doğru orantılı.

Emzik kordonu ve emzik kabı:

Emzik, şekilsizliği nedeniyle biberon emziği kadar çok olmasa da çok anormal hareketlerle çok uzağa giderek kaybolma huyları var. Bebeklerin ilk öğrendikleri şeyin ellerindekileri uzağa fırlatmak olduğunu da düşünülürse kaybolmayı önlemek için emzik kordonu kullanın. Son zamanlarda bebeğin kazara kendini yaralamaması için yaylı kıskaçlar kullanılmıyor. Yerine kullanılan mekanizma da oldukça kırılgan. Aklınızda bulunsun. Bu arada ister emzik kordonu kullanın ister başka bir şeyle bağlayın kordonu kısa tutun. Bebek kendini boğabilir. İp gibi şeylerden uzak durmanız için bir sebep de budur. Kordon alacağınızda emzik veya kıskacın biraz zorlayınca çıkmasına dikkat edin. Fabrikasyon kordonlar daha kolay çıkacak ya da kopacak şekilde yapılırlar. %100 emzik tutucu değiller ancak emzik kaybını yarıya indirir.

                Mantıksal olarak evden çıkıldığında yanınızdaki temiz emzikleri koymak için emzik kabı kullanılırsa iyi olur. ya da kendinde kaplı veya ağzı kapaklı modeller kullanılabilir. Ben benim bebek marka seçtiği için mecburen kapaklı model seçtim. Bu nedenle aralarında bir kıyas yapamıyorum ama mantıksal olarak büyük bir fark göremedim. Sadece alacağınız şeyin kolay yıkanabilir, dar girinti ve kavisleri olmayan, keskin yüzeyi bulunmayan ve şeffaf olmasına dikkat edin.

17 Temmuz 2014 Perşembe

biberon ve emzikleri biberonlar nelerden yapılır biberonların hammaddeleri ham maddeleri ham maddesi biberon türleri biberon emzikleri türleri seçimi seçilmesi emzik materyalleri ham madde hammadde farkları avantajları damaklı emzik avent natura chicco wee bebe dor marka karşılaştırma


Biberon ve emzikler:

Bebeğimiz olacağını ilk öğrendiğimde aklıma ilk gelen şey biberondu. Kendi bildiğim dönemde biberon tipi de marka da belliydi. Şimdi önünüzde çeşit çok.  Ama hangisi?

                Biberon seçimi dikkat edilesi gereken bir konu. Emmeyi bile yeni öğrenen bir insanın besinine ilk elden temas edecek malzeme biberon ve emziktir. Hem sıhhi olmak hem de emmeyi bebeğe zulüm haline getirmemek için iyi seçim yapılmalı. Merdivenaltı üretimler genellikle ne bulunursa o malzemelerden yapılır.  Güven olmaz. Bu nedenle biberonları ucuzunu alacaksanız eczane, bebek malzemesi satan yerler gibi tekrar bulabileceğiniz veya kayıtlı envanteri olan yerlerden alın. Bakkal size sattığı biberonun arkasında durmak zorunda değil ancak eczane veya bebek üzerine çalışan bir mağaza en azından kayıtlı, fatura kesebilen yani kontrol altında bir malzeme satmak zorundadır. Mükemmel olmayabilir ama bir asgari standardı vardır.

                Kullanacağınız biberonun sayısı çocuğun emmesi ve sütün yeterli gelmesiyle orantılıdır. Bu nedenle ilk başta az miktarlarda almanız iyi olur.  Ancak seçim doğru yapılırsa ihtiyaç halinde aynı standarttan alınır ve benim yaşadığım malzeme karmaşası ve uyumsuz sürüyle malzeme sorunu yaşamazsınız.

                Şimdi biberonları tanıyalım. Biberonlar çeşit çeşittir ve sadece 1 yönden farklı değillerdir. Genelde hacim, yapıldığı malzeme ve ağız genişliğine göre farklılıklar gösterirler. Hepsini tek tek inceleyelim.

Hacimlere göre biberonlar: (hacimler markadan markaya farklılık gösterebilir ancak farklılık kullanım farkı aratacak kadar çok olmaz. Ayrıca hepsi başlıkta yazan miktarı alacak şekilde yapılırlar.) bu arada cc ile ml aynıdır. Farklı yazımlara takılmayın.

30 cc:

Bebeklerin ilk haftalarda ihtiyaçları katlanarak artar. Örneğin 1. Hafta başında 30 sonunda 60 2. Haftada 60 ml ye kadar çıkar. İlk ayın sonunda artış azalır. Süt sorununun en fazla yaşandığı dönem de ilk 2 -3 haftadır.  Bu nedenle hastaneye götürmek ve sütün gelmesi  beklenen  ilk hafta için bu küçük biberonlar çok faydalıdır. Tavsiyem 2 veya 3 tane bunlardan almanız. Wee, bambino, tombik gibi eczane markalarından seçerseniz çok kısa süre kullanacağınız bu malzemeyi ucuza da alabilirsiniz. 2014 de wee 30 cc 5 tlyken chicco (yazılışında hata olabilir) 20 tlydi. İyi gününde ancak 2 hafta kullanacağınız bir malzeme için çok para vermeyin. Bu arada aldıklarınızın 1 tanesi cam olursa (düz soda camı da olsa olur. hem ucuzdur hem de küçük olduğu için kolay kolay kırılmaz. Cam olanı sonradan su için kullanabilirsiniz.

60 cc:

                30 un 2 katı büyüklüktedir ama bana sorarsanız pek gerekli bir şey değil. Zaten yerli markalar dışında pek bulamazsınız. 125 likleri kullanmanız daha anlamlı olur. 125liklerde 30 cc sıklıkla hata yapılacak kadar az olur ama 60 ml kolaylıkla hazırlanabilir.

125 cc:

                Bebeğin ilk ay kullanacağı düzey budur. Bazı bebekler 6 haftaya kadar kullanır. Benim bebek gibi çok kolik sancısı çekenler için mamayı bölmeniz gerekebilir. Sonrasında çok anlamlı olmaz. Bebek su içeceği zaman 250lik de kullanabilir ağır gelirse yarım doldurun. Bu nedenle ilk alacağınızda 2 tane yeterli olur ve bu sınıftan alacaklarınızı bebe dor gibi orta düzey markalardan alabilirsiniz. Bebek emmez de mamaya bağımlı olursanız sayıyı arttırırsınız.
14. ay notu: hala 125lik biberon kullanıyorum. ilk başta 30 veya 60 yerine geniş ağızlı bir 125 alırsanız daha iyi olur. ilerde de su için kullanabilir. 250lik de vazgeçilmez ancak beklediğimin aksine 125lik kullanımdan kalkmadı. yalnız tavsiyem değişik emzik türlerini kullanabileceğiniz bir marka veya model alın. ben sırf bu yüzden avent natura değil standart avent aldım. yolculukta çocuk emziği yere düşürünce ilk ilçedeki nöbetçi eczaneden weeyi takıp yola devam edebildim. özel tasarımlarda bu şansınız yok.

250 cc:

                1-2 ay arası bir dönemde bebek her öğünde 150 ml ve üzeri mama içmeye başlayacağı zaman ihtiyaç duymaya başlarsınız yaklaşık 2 yaşına kadar da kullanırsınız. Ek gıdaların çoğu hala biberonla veriliyor. İyi bir marka almanız bu uzun kullanıma uygun dayanıklılığı sağlar. mamajoo ve wee bulaşık makinasında zamanla karardı. avent hala sorunsuz. ilk yatırımda iyi bir marka alıp bebek büyüdükçe daha düşük markaların emziklerini kullanmak daha iyi ve ekonomik. 1 aylık bebek wee veya bebedorda çok hava yutuyordu ama 6 aydan sonra emmeyi öğrenince bu derdi ortadan kalktı.

330 cc:

Bu satırlar yazıldığında sadece aventte vardı. Bence bir anlamı olmadığı için diğer markalarda bulunmuyor. 330 ml mama takviyesine ihtiyaç duyacağınız dönemde çoktan katı ek gıdaya da geçilmiş olacağı için bana anlamlı gelmedi. Üstelik dolu hali çocuğun eline vermek için fazla ağır olacaktır. Başta almanıza gerek yok ihtiyaç anında alırsınız.


Yapıldıkları malzemelere göre:

                Emzik değil biberonun yapıldığı malzemeyi tarif ettim. Emzik ayrı bir konu. Dayanıklılıklarını dayanabildikleri sterilizasyon cinsinden verdim. Kaynar suda 5 dakika bekletmek de ortalama 1 sterilizasyona denktir. Kaynatma biraz daha çabuk yıpratır ama burada fikir vermesi açısından eşit kabul ettim. Çizilmeye dayanıklılığı maalesef bir ölçüsü yok. Ancak sterilizasyon sayısı kullanım miktarıyla orantılı olduğu için sterilizasyon sayısı da bir fikir verecektir.

                Polikarbonat:

 cd ve dvd lerin ana maddesidir. Boyaları döküldükten sonra kalan şeffaf sert plastik kısım polikarbonattır.  Sert ve şeffaf olmasıyla tanınır.

 En büyük avantajları ucuz olmalarıdır ancak kırıldıklarında keskin uçlarının olması, sıcağa dayanıksız olmaları bu maddeyi kullanışsız hale getirir. Zaten ucuz markalar haricinde kullanılmazlar. 30-40 sterilizasyona ancak dayanırlar. Bu nedenle 30 cclik biberonları bu maddeden almak anlamlı olur. 1-2 hafta içinde bozulur ve atılırlar. Çok para da verilmemiş olur. rengi ve şekli gözle görünür biçimde bozulacağı için atılacağı zamanı anlamak kolay olur. Bunun dışında uzak durun.

Polipropilen (PP):

Plastik çamaşır suyu bidonlarının ana maddesi olan polietilen (PE) ile yakın akrabadır. PE yerine kullanılmalarının nedeni BPA adı verilen sertleştirici kullanılmadan da sağlam sayılabilecek malzeme yapılabilir olması, sıcağa daha dayanıklı olması ve yapılan malzemenin yüzeyinin daha prüzsüz olmasıdır. Ne kadar az prüz o kadar sıhhi malzeme demektir. Prüz, çizik, kesik gibi alanlarda kolaylıkla mikrop ürer ve görece korunaklı olduğundan daha zor ölürler.

Yumuşaktırlar ve kırılmazlar. Yırtılırlar. Yırtıldıklarında da zarar verecek keskin kenar olmaz. Sahtesi pek yoktur. Polikarbonat hariç ucuzdurlar. Dezavantajları kolay çizilirler ve içlerinde kolay mikrop ürer.

                Orta düzey markalarda 100-120 sterilizasyon dayandığı söyleniyor ancak kullanıma göre 150 ye kadar dayanabiliyor. İyi markalar 200-250 sterilizasyona kadar dayanıyor.

Tavsiyem görece daha kısa süre kullanılan 125 liklerin orta düzey markalardan ve PP malzemeden alınması. Ömürlerinin bitişi aşağı yukarı ihtiyacın bitişine denk gelir. Az kullanılmış da olsa kullanılmış PP malzemenin sonraki çocuğa saklanması çok efektif değil. Durdukları yerde de bozuluyorlar ve içlerinde mikrop ürer.

Malzemenin ömrünün bittiğini matlaşmasından, sıkıldığında eski hızında ilk halini almamasından, artan çiziklerden ve zor kurumasından anlayabilirsiniz. İçinize sinmediğinde riske girmeyin ve atın.

Polieter sülfon (PES):

Sert ve bal rengidir. Kolay kırılmaz. Kırıdığında PPye göre daha keskindir ama bir çocuğun kırması epey zordur. Çizilmeye de dayanıklıdır. Metal kaşık sapıyla kurulamaya çalışırsanız çizilir (ben yaptım) ancak standart kullanımda daha zordur. 400 sterilizasyon (biraz fazla veya eksik) dayandığı söyleniyor. PPyi denedim ama elimdeki PESler henüz eskimediğinden sayıyı teyid edemedim. Çeperler daha kolay yağ tutar ancak bir o kadar da kolay temizlenir. Mikrop (kastedilen bakteridir) üremesi prüzsüz iç yüzey nedeniyle daha zordur ve zaman alır. Kullanım ömrü sonsuz değildir ancak ömrü yılla ifade edilir. Bozulma belirtileri PPye benzer. Az kullanılmışlarının diğer çocuğa saklanmasının aksine bir veri bulamadım ancak kullanıcı hataları düşünüldüğünde tavsiye edeceğim bir davranış değil.

Önceki 2 malzemeden daha pahalıdır. Hatta ısıya dayanıklı boraks camının ardından en pahalı 2. Malzemedir. Tavsiyem daha uzun süre kullanacağınız 250 lik biberonları PES almanız. İlk yatırım pahalı olur ama abartı hatalar yapmazsanız biberonla işiniz bitene kadar kullanırsınız. 125 için bence fazla sağlam.

İnce yapılabildiği için ısınma nispeten hızlıdır.

Polikarbonata hafif kahverengi boya katarak PES malzemeden yapılmış görüntüsü vermek çok kolaydır. Yani korsan ihtimali vardır. Polikarbonat zararlı değildir bu yüzden çocuğu hasta ederim diye korkmayın ancak çok para verip ancak 2 hafta kullanabilirsiniz bu nedenle bu malzemeyi güvendiğiniz bir yerden alın.

Orta ve ucuz markalarda bu satırların yazıldığı tarihlerde yoktu o yüzden karşılaştırma yapamayacağım.
14. ay notu: hem mamajoo hem de avent pes malzeme kullandım. mamajoo çok hızlı eskidi. aventte renk kaybı pek olmadı ama çizilmeye karşı daha hassaslar. memnun kalmadım. bir daha alacak olsam avent polipropilen alırım. 14 aydır hala sağlamlar.

Cam (soda camı):

Cam olduğuna aldanmayın. Bildik sıradan soda camıdır. Üretim farkı hariç kimyasal yapısı bildiğiniz pencere camıdır. Ucuz bir markadan cam malzeme alıyorsanız alacağınız cam budur. Boşuna almayın.

Ömrü kimyasal olarak 400 sterilizasyon civarıdır ancak kullanımda iç çeperleri hızla kireç tutar. Sıcaklık farklarına dayanamaz.yani dolaptan alıp sıcak suya koyduğunuzda veya kaynattıktan sonra (sterilizasyondan sonra) pencere camı önü, mermer tezgah gibi görece soğuk bir yere koyduğunuzda anında kırılır. Şanslıysanız sadece çatlar. Kırıldı mı hem çok küçük parçalara ayrılır hem de kalan parçalar çok keskin olur. Cam malzeme herkes kırmıştır bilir.

Sıcak suyla uzun süre temas halinde cam sodyum kaybeder. Bardaklarınızda bir süre sonra beliren mat çizgiler bardağın yapıldığı camın sodyumunu kaybettiğini gösterir. Böyle camlar kolay çizilir, içinde mikrop kolay ürer ve zaten kolay kırılırken iyice kolay kırılmaya başlar. Üstelik bu tip camlar çok ağırdır. Küçük bir şişe ne kadar ağır olabilir demeyin. Bazen birkaç saat o şişeyi dolu halde elinizde tutacaksınız. Bir de dışarı çıktığınızda kullanmayı düşünün. Hem ağır hem kırılgan.

Ben yanılıp 1 tane aldım. Şimdi sadece biberon ısıtıcıda sıcak su hazır olsun diye içine su koyup ısıtıcıda bırakıyorum. 1 ay oldu içi hem kireç bağladı hemde eskime izleri başladı. Siz düşünün artık.

Isıya dayanıklı cam (boraks camı veya boro silikat cam):

Laboratuar malzemeleri ve borcamların yapıldığı malzemedir. Adi kum sodası yerine boraks kumu kullanıldığı için sodyum içermez boraks içerir. Boraks suda çok az çözüldüğü ve camın içinden geçip suya geçmek için fazla büyük olduğu için suyla eskimesi çok çok uzun zaman alır. Isıya da çok dayanıklıdır. Dolaptan çıkarıp kaynar suya koyabilirsiniz. Bir şey olmaz. Çarpmalara da çok dayanıklıdır ve ola ki kırıldıklarında hem toplanabilir büyük parçalar halinde olurlar hem de parça kenarları sıradan camdan daha az keskindir. Hala keskindir ama soda camına göre kesmesi hem daha zor olur hem de daha az derin keser. Kılıf kullanımı kırılma riskini ve kırıklardan zarar görme riskini oldukça azaltacaktır. Kolay kolay çizilmez.

Ömrü pratikte sonsuza yakındır. Yıllarca dayanır. Değil sonraki çocuk torun bile görür. Normal camdan hafiftir ancak plastik türlerinden ağırdır. Geç ısınır geç soğur. İçindekinin ısınma süresi PES malzemenin 2 katına yakındır. Soğuması içinde aynı durum geçerlidir. Bu nedenle son dakikada ısıtmaya koymak çok efektif olmaz.

Tavsiye edip etmemekte kararsızım. Ömürlüdür, sağlıklıdır, dayanıklıdır ancak cam olmanın getirdiği riskler az da olsa vardır. Diğerlerinden ağırdır ve uzun vadede mantıklı olsa da ilk başta maliyetlidir. Sağlık ve ömre önem veriyorsanız ilk tercih edilebilir.

Paslanmaz çelik:

Termosların ve çelik tencerelerin malzemesiyle aynı yalnız daha incedir. Bunun da ömrü teoride sonsuzdur ancak pratikte çizilme riski boraks camdan fazladır. 1 markada gördüm o da çok pahalıydı almadım. Bu nedenle etraflıca yazamam ancak bana anlamlı gelmedi. İçeriye ne miktarda mama veya süt konduğunu görmek mümkün değil. Malzemenin ne kadar hasar gördüğünü anlamak da. İnceleyin karar sizin.

Ağız yapılarına göre:

Dar ağızlı biberonlar:

İlk biberonların depozitolu süt şişelerinden ilham alındığı için (eski İngiliz filmlerinde gördüğünüz sabahın erken saatinde süt dağıtan beyaz arabaların bıraktığı şişe. Bizdeki eski aoç veya sek şişeleri onların biraz daha büyüğüydü) biberon yapımcıları ilk olarak bildiğimiz klasik dar ağızlı biberonları yapmış. Hemen herkes ilk refleksle bu tiplere yönelir. Genelde orta düzey markalarda da yaygın olduğundan cazip gelir. Oturup 2 kere düşünün. Biberon imalatı ilk başladığında herkes kendi standardında üretim yapmış. Zamanla ortak noktaya gelinmeye çalışılmış ancak hala aynı markanın farklı modellerinde bile uyumsuzluk olabiliyor. Örneğin bebe dorun 125lik cam,125lik ısıya dayanıklı cam ve 125lik pp malzemelerinin emziği sıkıştıran renkli bilezik kısmı birbirlerine uyumsuz çıktı. Hayati bir şey değil ancak kolaylıktan yosun kalmak demek. Üstelik görünüm olarak birbirinin aynı olan emzik kapakları da uyumsuzdu. Temizlikten sonra bir de hangisi hangisinin diye aramak zorunda kaldım.

Üstelik o dar ağızdan mama hazırlamak kolay olmuyor. Eni konu nişancılık gerektiriyor. Bir de gece uykudan tek göz açıkken deniyorsanız o biberonu yapan hakkında içinizden çok şey geçer.  Yıkarken mutlaka fırça gerekir ve fırça o dar ağızdan girerken deterjanın yarısını dışarı bırakır.

Biberon alırken emzik kapağının uzun ve emzik koruma haznesi olmayan modelleri tercih edin. Emzik koruma makul bir şey gibi gelse de hem zor temizlenir hem de ortodontik modellerin kıvrılıp kolay eskimesine neden olur.




Uzak duracağınız kapak



Tercih edeceğiniz kapak


Emzikleri iki çeşittir : standart yuvarlak ve ortodontik. Malzeme de iki çeşittir: silikon ve kauçuk.

Standart yuvarlak bilindik ucu dairesel olan aklımıza kazınmış standart emziktir. Bebek bu emzikle içtiği mama veya süt kadar hava yutar. Karın ağrısı yapar, hava çıkarırken kusar ve diş damak yapısını bozar (en azından ortodontistler öyle diyor) ben kullandım hiç memnun kalmadım tavsiye etmem. Düşük ve orta kalite markalarda standart verilir.



Standart yuvarlak emzik silikon malzemeli

Ortodontik emzik: Birisi ortodontistlere mi sordu bilmiyorum. Ancak emmesi daha kolay ve daha az hava yutuyor. Antikolik yani daha az hava yutturan emzikler genelde bu tipte yapılır. Bir yerde bu emziklerin delikleri uçta değil alt yüzde olduğu için süt veya mamanın direk dil ve yanağa verildiğini bu nedenle daha az diş çürütüp daha kolay sindirildiğini yazmış. Ne kadar doğru bilmiyorum. Ben kullanım memnun kaldım ancak markadan markaya ciddi farklılıklar var. Nuk da hava tahliye sistemi güzel çalışırken wee de arada biberonu yan çevirerek havayı boşaltmanız gerekiyor. Bir kötülüğü bebek büyüdükçe emzik çok küçük kalıyor ve bebek bunları emmeyi sevmemeye başlıyor.



Ortodontik silikon emzik.

Silikon: bildik şeffaf tıbbi silikondan yapılmış malzeme çok yaygındır çünkü kolay temizlenir, eskidiğini anlamak kolaydır ve görece dayanıklıdır. Ucuzdur da. Tercih edin.

Kauçuk (lateks): muayene eldivenleriyle aynı maddeden yapılır. Daha doğal bir emme hissi verdiği iddia ediliyor. Ben bebeğin isteğinde bir fark göremedim. Ama pratikte açık ara dezavantajlı. Ömrü çok kısadır. Haftalar içinde özelliğini kaybeder. Alerji riski yüksektir. İnce olduğu için sıkıştırırken katlanıverir veya tam sıkışmaz ve sızdırır. Tecrübeli değilseniz bozulduğunu anlamak zordur. Biberon modeli seçer. Silikon daha kolay uyum yapar ama lateks aynı markada bile model seçer. Tavsiye etmem kısacası.




Geniş ağızlı biberonlar:

Biri dar ağızlıların nasıl bir eziyet olduğunu anlamış ve bunu geliştirmiş. Ne marka alırsanız alın geniş ağız alın. Temizliği kolaydır. Mama hazırlamak kolaydır. Daha geç yapıldığı için daha standartlar daha bir oturmuştur. Hemen her markanın emzik ve sıkıştırma bileziği birbirine uyar.

Emzikleri anne memesine çok benzer hatta bebekler için ideal meme şeklinde yapılmış. Bebeğin hem ağzını daha bir dolduruyor hem de bebek daha bir seviyor. (emme çok iyi olursa bebek anneyi emmez diyenler var ama ilgisi yok. Emzikten az miktarda mama akarsa sorun olmaz. Ayrıca bebek emmeyi veya emmemeyi kendi seçer.)

Ayrıca bu tiplerde emziklerin geneli antikolik. Marka iyileştikçe anti kolik özellik daha iyi çalışıyor ve emziğin esnekliği farklı pozisyonlarda emmeye olanak veriyor. Weenin emziği tekdüze yapıda kıvrılmaya çok müsait değil bu nedenle yatarak emzirmek zor ama avent mamajoo gibi markalarda meme farklı pozisyonlarda emzirmeye daha yatkın. Her şey gibi ne kadar köfte o kadar ekmek. Ucuz ve çok iyi diye bir şey yok. (anti kolik nedir kolik bölümünde anlatılacak)

Hangi kalite ve markada tercih ederseniz edin geniş ağız kullanın. Çok rahat. Hem emzikte hem de biberonda alanlar geniş olduğundan temizlik ve sterilizasyon daha kolay. Sadece 30 ve 60 larda geniş ağız yok. Onu mecbur küçük alın. Zaten gerekliliklerini anlatmıştık. (14. ay notu 30 ve 60 almasanız da olur)

Her tip ve marka emziğin ömrü en iyi gününde 3 aydır. Avent 4 ay demiş ama ben 3 ayı geçirmedim. Zaten emziğin ebadına göre kullanacağınız süre de yaklaşık 3 aydır. Ayrıca bir emziği 1 defa bile kullansanız hatta kutusunu açıp kullanmak için gerekli temizliği yaptıysanız o emziği saklayıp sonraki çocuğa kullanmak için saklamayın. Yapısı hızla bozuluyor ve içinde temizleyemeyeceğiniz şekilde mikrop ürüyor.


Diğer: çikonun (chicco) açılı emzik ve açılı biberonu var. Yatarak emzirilen bebeklerde faydalı olur gibi duruyor. Kullanmadım yorum yapamam. Pahalılar çünkü. Ayrıca yatarken avantajlı gibi dursa da diğer pozisyonlar için çok efektif gelmedi. Çok anlamlı olsa başkaları da yapardı diye düşünüyorum. Param var deneyeyim diyorsanız sonucu lütfen yazın.

Akış ayarlı biberon emziği diye bir şey var. Emziği biberona taktığın pozisyona göre akış değişiyor. Süt için ayrı meyve suyu için ayrı, çorba için ayrı emzik almaya gerek olmuyor diye iddia etmişler. Alıp kullanmadım. Bu gıdaları çocuğun alabileceği dönemlerin emzikleri zaten ona göre. Emziklerin üzerinde boşuna kaçıncı aydaki bebeğe uygun olduğu yazmıyor. Kullanan olup da yorum yazarsa yazanın adıyla burada bildirim yaparım.

Bu arada önceki paragrafta söylediğim gibi emzikler numaralıdır. Bu numaraların standardı henüz oturmamış. Örneğin aventin 1 numarası 0-1 ay arasıyken wee de ve bazı markalarda bu 0-6 ay arası olarak belirtilmiş, nuk, bebe dor gibi başka markalarda da 0-3 ay arası olarak uygunluk almış. Tavsiyem numara değil ay aralığına göre alın. 3 aylık aralıklar ilk 6 hatta 9 ay daha anlamlı. Bebeğin yapısı her 3 ayda bir fazlasıyla değişiyor o yüzden aynı emziğin 2. ve 8. ayda aynı faydayı sağlayacağına pek inanmıyorum. Ancak 12-18 aylar arası o kadar büyük değişiklik yok. Avent 0-1 ay için ayrı bir emzik üretmiş. Fark var mı evet var. İlk 1 ayda ihtiyaçlar ve bebeğin kapasitesi çok çok fazla değişiyor. Ancak 1 ayda o emzik eskimiyor ve eğer bebeğin beslenmesi benimki gibi biberon ağırlıklı olursa ne yapacağız? Aynı emzikle bozulana kadar devam edin. Akış biraz az olduğu için bazen sinir oluyorlar ama idare ediyor. Direk 2-3 aylıkla başlarsanız ilk haftalarda yutmakta zorlanıyor ama 0-1 ayı 3 aya kadar kullanabiliyorsunuz. Biberon sayınız azsa paraya kıyın ve ucu değiştirin.


Biberon markaları hakkında da bir şeyler yazayım. Marka konusuna girmek istemiyordum ancak o da bu işin bir parçası. Pahalılıklarına göre sınıflandırdım. Kullanmadıklarım hakkında yorumdan kaçındım.

Pahalı marka örnekleri:

Avent: philipsin markası. Ampul firmasının bebekle ne işi olur bilmiyorum. Yapmışlar işte. Malzeme kalitesi güzeldir. Ömürlüdür. Pahalıdır. Pp biberonlarda ekstra bir adaptör contası var. Kolay kayboluyorlar. Firma bir açıklama yapmamış. Birkaç yerde antikolik hava tahliye sistemin bir parçası olduğu söylenmiş ama ilgisi yok. Keramet emzikte biberonda değil. Sık ucuzluk yapar. Ucuz bulduğunuzda alın. Uzun süre kullanılacak 250liklerde tercihi efektif olur ama 125liklerde bütçenize göre bakın. Antikolik sistemi güzel çalışır. Pes malzemesi iyidir

Çiko: kullanmadım ancak uzun yılların markası. Kullanan tanıdıklarım memnun. Pek indirim yapmaz. Anladığım kadarıyla bıraktığı kar da az çünkü satıcılar önce avent diyor. Karar sizin.

Dr. Browns: çok özel patentli antikolik sistemi olduğu söylenmiş. İşin kötü yanı hem emzik hem de biberonun Brown olması gerekmiş. Çok pahalı olduğu için emzik alıp başka biberonda denemedim. Hatta markayı da denemedim. Kullananlar memnun ancak antikolik sisteminin emziğin çok zor olduğu söyleniyor. Ayrıca sistemin zamanla özelliğini kaybettiğini. Denemedim kefil değilim. Duyduğum bu.

Mamajoo: fiyatına göre çok iyi. Malzeme ve mühendislik kalitesi güzel. Avent ayarında diyebilirim. Hem kendinden çok memnunum hem de parçaları aventle 1e1 uyuyor. Yani parça sorunu yaşamazsınız. Distribütörü ya çok umarsız ya da tarzları cins. Biberonları pek piyasada mağazalarda yok. İnternet satışlarında ancak bulunabiliyor. Emzik ve tapa gibi yedek parçayı da çoğunlukla bulmak mümkün olmuyor. İlk yatırım maliyetini düşürmek için tercih edilebilir. Bebek büyüdükçe emzik ve diğer parça ihtiyacı wee den avente kadar geniş bir yelpazede karşılanabilir. (en iyi sonucu aventle veriyor).
14. ay notu: mamajoo biberonlar 10-12 ay arasında kararmaya başladı. emzikleri de daha kolay kopuyor. avent biberonlar hala renk kaybı yaşamadı. ayrıca mamajoo emziklerde ucun delik olmaması sorununa çok fazla rastladım. bütçeniz uygunsa çok da tercih etmeyin.

Orta marka örnekleri:

Nuk: malzemelerin mühendislikleri çok güzel. Biberonlar ele oturuyor, emziklerin anti kolik sistemleri güzel çalışıyor. Hatta ölçek kısmı en makul yapılan. Kolay okunuyor. Ancak işçilik kötü. Malzeme ömrü kısa. Özellikle emziklerde. Memnundum ancak çabuk tükendiler. Bir kötülüğü geniş ağızlı fazla modeli yok, olan da her yerde bulunmuyor.
14. ay notu. nuk kullanan çoğu tanıdığım memnun. ancak dar ağız nedeniyle hala tavsiye edemiyorum. emzik inceliği de özellikle silikonlarda oldukça iyi. wee gibi markalarda silikon çok kalın ve esnemez yapıda olduğu için ilk aylarda bebek için zulüm. nukda bu yok emzik oldukça esnek ama dediğim gibi geniş ağızzzz.

Bebe dor: orta sınıf malzeme, orta sınıf mühendislik, orta sınıf kalite ve orta sınıf fiyat. İyinin kötüsü kötünün iyisi. Ömrü nuktan uzun ancak mühendisliği çok kötü. Modeller arası parça uyumu yok (örn pp nin bileziği cama uymuyor), ölçek standart değil. Camda 25 katları şeklinde pp de 30 katları. Ölçek konusuna sonra değineceğim ancak kullanım kolaylığını çok etkiliyor. Tek avantajı görece ucuz ve fiyatına göre iyi kalite iyi sayılır (sadece fiyatına göre), ayrıca geniş dar, uzun kısa, saplı sapsız, düz ortodontik değişik modelleri mevcut.  Ancak marka aidiyeti tam olmadığı için yaygın ama zor bulunabilir oluyor. Marka aidiyeti markayı genelde bulabileceğiniz yer demek. Örneğin avent, çiko, nuk gibi markalar nispeten imaj sahibi veya zincir bebek mağazalarında bulunurken wee, bambino gibi markalar zincir marketler ve eczanlerde bulunur. Bebe dor hepsine hitap etmeye çalışıp heryerde bulunur olmaya çalışan ama bun u bazen başaramayan bir markadır. Düşük bütçede iş yapsın derseniz tamam ama biraz daha bütçe zorlanıp mamajoo tercih edilebilir.
14. ay notu. bebedor kesinlikle bekleneni vermedi.

Düşük fiyatlılar:

Wee, bambino, tombik: çok farklı modelleri olan ucuz ama ömrü de ona göre markalardır. Zara vermezler ancak çabuk bozulurlar ve mühendislikleri zayıftır. Bir bulduğunuz modeli bir daha bulamayabilirsiniz.  Zaten cam üretiminde kurşun yasak olmasına rağmen cam biberonlara kurşunsuz yazan markalardır. Denetim içinde olduklarından zararlı madde içereceklerini düşünmüyorum ancak ucuz mal bazen daha pahalıya gelebilir. Cam biberonlar genelde düz soda camıdır.


Genel tavsiyeler:

* yedek emzik daima bulundurun. Çok kolay kayboluyorlar. Şeffaflar, zıplamaya uyacak kadar esnekler ve şekilsiz olduklarından çok tuhaf yerlere zıplayabiliyorlar. Sonraları yok artık dedirten bir yerden çıkıyorlar ancak iş işten geçmiş oluyor.

* internetten alış veriş yapacağınızda ürün açıklamalarını iyi okuyun ve aklınıza yatmayan bir şey olursa hemen atlamayın. Ben ebebek’te avent biberon aldım. Ürün adında PP yazıyordu açıklamada PES yazmışlar. Avent PP biberonlarda tuhaf bir adaptör var ve tercih etmiyorum. Firmaya güvenip PES diye aldım. PP geldi. Firmayı aradım ve bu hatanın hoş olmadığını söyledim. Onlarda sadece geri alamayız demekle yetindi. Ürün açıklamasında çok hata var diye o siteyi bıraktım. Benzer şekilde de joker bebekten ciddiyetsiz oldukları için vazgeçtim. Bir de ups ile çalıştıkları için. Hem hata yapıyorlar hem de küstahça bizim kuralımız bu diye tavır yapıyorlar. Bunlara dikkat edin ve tanıdıklarınızdan forumlardan siteleri araştırın.

* iyi markaların da her ürünü iyi değildir. Araştırın. Örneğin kraftın yatak, araba, koltuk gibi ürünleri çok kaliteliyken emzirme ürünlerinden şikayet daha sık. Veya avent; philips aslen bir elektronik markası. Plastik malzeme için ar ge yapabilecek veya yaptırdığı malzemeyi kontrol edebilecek alt yapısı var. Ama pişik kremi, şampuan gibi ürünler çok farklı bir altyapı gerektirdiğinden ederini vereceğine inanmıyorum. Deneyip görmedim ancak düşüncem bu

* özellikle biberon için alım gücünüzü iyi belirleyip ona göre ilk alımı yapın. Bebek emerse sorun yok ancak emmezse ilk başta aldığınız 2 biberon yetmeyecek. Eğer ilk aldıklarınız ve sonradan aldıklarınız farklı standartlarda olursa sıkıntı çıkıyor. Ben ilk başta ucuz olsun diye bebedor ve wee aldım. Bebek emmedi. Biberonda ilk standart uçları denedim. Öyle çok hava yuttu ki beslemek eziyet oldu. Daha doğal ve anti kolik diye nuk lateks aldım o da bebe dor biberonlara uymadı. O arada süt vakumlama cihazı aldım mamajoo nun. Onun biberondan memnun kalınca birkaç mamajoo daha aldım. Sonra aventte indirim oldu andan aldım. Ortalık birbirine uymayan gövde ve parçalarla dolu. Üstelik velet dar ağızları sevmeyince 2-3 kez kullanılmış biberonlar ıskartaya çıktı. Ev biberon ve emzik hurdalığına döndü. Avente veya çikoya daha fazla almak gerektiğinde de gücüm yeter diyorsanız ilk onları alın ve gerekirse devamını ondan gidin. Bütçem az diyorsanız artık nuk, bebedor, wee bütçenize uyan neyse ondan alın. Böylece hem ölü yatırım yapmamış olursunuz hem de hangi parça hangisinindi diye her seferinde bulmaca çözmek zorunda kalmazsınız.










* gezip kaba bir fiyat bilgisi edinmeden alışverişe başlamayın. Çok manasız ürünleri veriverirler.  Fiyat bilgisi edinince de gezin. İnternette ve gerçek mağazalarda gezin. Bazen aynı ürünü yan yana iki dükkanda yarı yarıya farkla bulabilirsiniz. Ucuz bulduğunuzda veya tam istediğiniz özellikleri bulunca alın. Bir daha bulamayabilirsiniz. Bebeğin 6 aylıkken kullanacağı mama sandalyesini 200 tllik ürünü 85e bulunca daha hamileliğin 4. Ayında aldım. Bir daha da o marka o fiyata inmedi. Bebek nasılsa birgün büyüyecek. Benzer şekilde biberon için bir mağaza avent ve çikoda %20 indirim yapmıştı, biri %30, biri %50 ama sonuncu hiç yapmamıştı. Gezmesem pahalıya alabilirdim. Ürünü indirimde olması sorunlu olduğu anlamına gelmez. O model biter, firmayla markanın anlaşması biter, nakit ihtiyacı vardır, biri için getirir alınmaz, marka kampanya yapar, distribütör bir film çevirir. Ancak almadan ürünü inceleyin. Çoğunlukla geri alınmaz. Ama mağazaların geneli sorun çıkarsa parça değişimi gibi konularda yardımcı olur ancak o da aksiliklere açıktır. Çocuk sanayi çok iyi kar bırakır ancak ülkemizde henüz kurumsallaşma yaşanamadı. Bu nedenle normal fiyatla aldığınız ürünlerde de arıza çıkabiliyor veya parça bulunamayabiliyor. Şansınız açık olsun.
14. ay notu. 6. aydan sonra biberon emziği olarak wee gibi nispeten ucuz markaları kullanabilirsiniz. bebek artık emmeyi öğrenmiş oluyor ve gaz yutması daha az sorun oluyor. ayrıca diş çıkarma ve diş kaşınması nedeniyle emziği dişledikleri için hassas malzeme yerine kaba kalın silikon daha iyi oluyor.
               

13 Temmuz 2014 Pazar

kıyafet harici tekstil- ağız bezi/ emzirme örtüsü/ u yastık


Kıyafet harici tekstil:

Ağız bezi, omuz bezi, emzirme örtüsü, u yastık.

Ağız bezi ve omuz bezi:

                Normal insanların yiyeceğin midelerinden yemek borusuna geri gidişini önleyen bir kapakçık vardır. Bebeklerde bu 6 ay- 1 yıl kadar yoktur. Üstelik yutma refleksleri de büyük insanlardan farklıdır. Özellikle ilk aylarda ağız dolmadan yutmadıkları için ağızlarında yediklerinin son kısmı hep kalır. Bu nedenlerle bebekler hem çok kolay kusar hem de sıklıkla sebepsiz yere ağızlarından son yedikleri sızar.

                Bebeğin cildi çok yumuşak ve hassastır. Peçete, kağıt havlu hatta ultra yumuşak tuvalet kağıdı kullanımı bebeğin cildini 1-2 gün içinde tahriş eder ve bebek bu acıyla durmadan ağlar. Ayrıca bebeğin kusmuğu çok değişken kıvamlardadır. Kağıt ürünlerinin ememeyeceği akışkanlıkla uğraşmanız gerekecektir.

                Bu nedenle bebeğin ağzını silmeniz için sıkça kullanmanıza rağmen ona zarar vermeyecek ve değişik kıvamları silebilecek özellikte kumaştan ağız bezine ve bebek omzunuzdayken çıkanları tutacak, ayrıca bebek uyurken başının altına sereceğiniz hem terini emecek hem de sızıntıları tutup yatağın batmasını önleyecek aynı özellikte kumaştan omuz bezine ihtiyaç vardır.

                Bu malzemeler çok fazla kullanılırlar bu nedenle en az 10 tane onuz bezi, en az 30 tane de (abartma değil biz 40 tane yaptık bazen kalmıyor) ağız bezi lazımdır. Rakamlar ilk başta çok görünebilir ama gerçek ihtiyaç bu. Ya da günde 2 defa birkaç parça bez için çamaşır yıkamanız gerekebilir.

                Bu malzemelerin gerçek maliyetleri çok düşüktür ancak hazır almak için bir mağazaya gittiğinizde ilk başta küçük görünen ancak gereken miktarlarda almak istediğinizde epey yekun tutar. Üstelik kumaşın ne olduğunu da bilemeyebilirsiniz. Zaten almadan önce mutlaka paketi açıp kumaşın yumuşaklığını kontrol edin. Tavsiyem kendiniz yapın. Büyük dikiş becerisi istemez. Kenarların iplik atmayacak şekilde içe kıvrılıp dikilmesi yeterlidir. Elle bile yapılabilir. Makine kullanmayı bilen bir yakınınız varsa ondan rica edin hiç yoksa orta halli bir semtteyseniz bir terziden rica edin. 1 paket alacağınız fiyata kumaşı dahil tamamı biter.

                Kullanmanız gereken kumaş türleri ‘SARAÇBOL’ kumaş veya ‘METRELİK TÜLBENT’ kumaşıdır. Kumaşçı bebek için mi diye sorarsa doğru yerdesiniz demektir. Saraçbol biraz daha serttir ama daha az leke bırakır. İkisi de işinizi görür. Ebatlar ağız bezi için yaklaşık 25*15 cm (artan kumaşı da kullanın. Küçük işlevsiz demek değildir.) Ebadı belirlemek için en kolay yol peçeteye oranlayın. Kare yapsanız da olur.  Omuz bezi için 25*25 veya 30*30 uygundur. Rakamlar yaklaşıktır. 3 eksik 5 fazla önemli değil. Anayasal bir engel yok. Resimlerdeki işlemeler keyfinize bağlı bir ek faydası yok.

20140713_150324.jpg

Omuz bezi ebat

20140713_150319.jpg

Omuz bezi

20140713_150300.jpg

Ağız bezi

Emzirme örtüsü:

                Misafirlik veya alışveriş veya gezme gibi ev ortamı dışında ve başkalarının görüşüne görece daha açık alanlarda mahremiyetinizi korumak ve meraklı gözlerden korunmak için emzirme örtüsü kullanılır. Bu da önceki madde gibi çok basit olup satın alırken fiyatlı malzemelerdendir. Tavsiyem bunu da kendinizin yapmasıdır. Bir özelliği yoktur. Uzun kenarında boyuna asmak için cırt bulunan dikdörtgen bir kumaştan ibarettir. Geneli 1* metre1 veya 90*90 cm ebadındadır. Yani bir kumaşçıdan (manifatura deniyor sanırım) 1 metre pamuklu ve desenini beğendiğiniz bir kumaş (kuma toplarının genelinin eni 1 metredir) ve 40-50 cm cırt (metreyle satılırlar parça satmaya kalkan olursa başka dükkana bakın) alırsanız işin yarısı biter.

                Devamında kumaşın kenarlarını içe kıvırıp dikin ve kenarlardan birinin orta kısmında 30-35 cm genişliğinde bir aralık belirleyin. Bu aralığın iki ucuna cırtları dikin. Bu alan kumaşı boynunuzdan geçirip cırtlarla kapatacağınız askıdır. Bir çeşit boyuna asılan yarım panço olur.  Cırtlı alan boynunuza asılır kalan dikdörtgen kumaş da mahremiyetinizi korur. Önüne gelen denyonun emen çocuğu sevmesini engellemek, çocuğu güneşten ve toz gibi dış etkenlerden korumak veya çocuğun çevredeki hareketten rahatsız olmayıp sakin sakin emmesini sağlamak gibi ak faydaları da vardır. Dışarıda kullanılacağı için kolay kirlenir 2 tane yapsanız iyi olur. yok ben dışarıdan alacağım diyorsanız deneyin ve hem kumaşın dikişinin hem de cırtların boynunuzu rahatsız etmeyeceğinden emin olun

20140713_151634.jpg

Boyun genişliği

20140713_151640.jpg

Genel görünüm

 

Emzirme yastığı-u yastık:

                 20140713_142130.jpg

 

20140713_142147.jpg

 

Emzirirken bele tam oturduğu için çocuğun ağırlığını daha kolay taşıyabilir ve standart yastıklara göre daha farklı konumlarda emzirme imkanı sağlar. Hamilelik döneminde de annenin beli için iyi bir destektir. Çocuk emmeyi bıraktığında o yastığa yatırılarak biberon verilebilir. Hem sağa sola dönmesi engellenir hem de başı yüksekte olur.  Çok amaçlı ve çok faydalıdır.

                Önceki maddede yer alan malzemeler gibi bu da evde yapılabilir. Bel ölçünüze göre bir iç çap belirleyin. 14-15 santim fazlası bırakılarak kartondan bir kalıp çıkarın. Sonra o kalıpla 2 parça kumaşı kesin. Bu iki parçayı birbirine dikin. İçini doldurmak için boncuk silikon kullanmak iyi olur. pamuk çok ağır olur. Yün aşırı terletir. Ayrıca hem pamuk hem de yün çok zor kurur.  Düz silikonsa zamanla çöker ve belli bir noktada toplanır. Boncuk silikon hem toplanmaz hem da makinada yıkandığında sıkılmaktan daha az zarar görür. Yastık başı 1 kilo civarı boncuk silikon yetecektir. Yastığın ebadına göre değişeceği için tam bir miktar veremiyorum. 1.5-2 kilo alın. Bebeğe yastık da yaparsınız. 2 tane yaparsanız daha iyi olur çünkü bebek her şeyini hızla kirletir. Satın alacak olursanız 1 tane alın. Ucuz değiller.

                Eğer satın alacağım diyorsanız dolgu malzemesinin boncuk silikon olup olmadığını sorun. Düz silikon kısa zamanda toplanır ve yıkanması daha zordur. Çamaşır suyu asla kullanmayın. Mikrop öldüreceğiz diye çocuğu kimyasalla maruz bırakmayın. Normal yıkama her zaman yeterlidir. Çok canınız isterse ütüleyin. Bu arada ağız ve omuz bezlerini 40-90 derece arasında yıkayabilirsiniz. Yastığı 40 derecenin üzerine çıkarmayın.

                Bu malzemelerin tamamını elde de yıkayabilirsiniz uygun deterjanla makinede de. Uygun deterjan nedir ilerde anlatılacak. Çamaşır suyu asla kullanmayın. Mikrop

                Bu malzemeler göründüklerinden dayanıklıdır. Sağlam olanları atmayın diğer çocuğa kullanırsınız.